Türklerin asırlardır yaşadığı tarihi Prizren’de, Türk bayrağı yine menfur bir saldırıya maruz kaldı. Hemde Kosova’nın 9’uncu bağımsızlık yıldönümünün kutlandığı günde. Kosova tarihinde dönüm noktası olan 2008 yılında bağımsızlığın ilan edilmesinden hemen sonra ilk ülkelerden biri olarak Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı, hoşgörülü Prizren’in merkezindeki ışıklandırma direğinden zorla indirildi, ardından ayaklar altına alınarak, parçalandı.
Bütün varlığı, kuvveti ve imkanlarıyla Kosova’ya destek ve yardımcı olan, her dönemde desteğini esirgemeyen, her daim dostluğunu ifade eden Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk ulusuna yine büyük saygısızlık edildi.
Türk bayrağına yapılan korkakça saldırı, Kosova’da yaşayan Türklerin de bayrağına saldırı anlamına geldi. Çünkü Türk bayrağı, Kosova’daki Türklerin de bayrağı, Kosovalı Türklerin de kutsal sembolüdür.
Bayrağa dokunmak bir ülkeye , bir ulusa sadece bir hakaret değil, aynı zamanda düşmanlık ifadesidir. Türkiye’ye ve Türklere karşı bu düşmanlığın son dönemlerde hortlamasının sebepleri bilinmiyor değil. Yıllardır Arnavutça okullarda okutulan tarih, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kosova medyasının önemli bir bölümünde Türkiye’ye karşı başlatılan anlamsız linç kampanyası, geçen Kasım ayında Türkiye’nin Prizren Başkonsolosluğu’na ve Türk bayrağına yapılan saldırılara Kosova kurumları tarafından ciddi tepki gösterilmemesi gibi bir sürü nedenler.
Medya bu son olayda da, Türk bayrağına yapılan tiksindirici saldırıyı, gençlerin vatanseverlik eylemi olarak lanse etti. Bazı medyalar daha ileriye gitti. Medyaların bazılarında saldırı olayı saptırılarak, Türk bayraklarını meydan ve caddelere astığı için Prizren belediyesi suçlandı.
Bazı haber portalları, Türk bayrağının indirildiği eylemin görüntüleriyle birlikte yer aldığı haberlerde, “Prizren Belediyesi, Bağımsızlık Günü vesilesiyle Türk bayrağının şehrin caddelerine asılması yönünde aldığı karar tekrar tepkilere neden oldu. Prizren belediyesi 28 Kasım Bayrak Günü’nde de aynı bir karar almış, Prizrenlilerin sert tepkisiyle karşılaşmıştı. 28 Kasım’da olduğu gibi dün akşam da Prizren’de bazı kişiler aynı tepkiyi göstererek, asılı Türk bayrağını ışıklandırma direğinden indirdi” cümlelerine yer verildi.
Medyalardan sanki Prizren belediyesine şu mesaj iletilmek istendi; “Türk bayrağını asmayın çünkü o bayrak istenmiyor, millet provokasyona geliyor.” Hata bazı medyaların saldırıyı vatanseverlik olarak nitelemesi, bir çılgınlık, bir akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Olmaması gerektiğini bilerek, kabul edilir olmadığını düşünerek, Türk bayrağını kirletenlere şunu saydırmak içimden geçiyor, yanlış olmasına rağmen. Madem o kadar vatanseversiniz o zaman Sırpların çoğunlukta olduğu Kosova’nın kuzeyine gidin, orada dalgalanan Sırp bayraklarını indirin gücünüz yetiyorsa. Hadi kahraman olun ey korkaklar. Geçtik Kosova’nın kuzeyini, dişinizi kırabilecek sert bir cevizdir çünkü. Priştine’nin yanı başındaki Graçanitsa’ya gidin. Orada Sırp bayrağını indirin. Hadi gösterin vatanseverliğinizi. Sırp bayrağının altında 15 bin Arnavut’un katledildiğini bir hatırlayın. Ama, buna yürek lazım yürek.
Halbuki hiç kimsenin, hiç bir ülkenin bayrağına dokunulmamalı. Bir halk, bir ülke için kutsal olan bir varlık ya da nişane, herkes için kutsal olmalı. Bayrak indirmek, ayakların altına almak, parçalamak, yakmak, güçsüzlerin, yüreksizlerin, şerefsizlerin işidir.
Türk bayrağı son 3 aydan kısa bir süre içinde ikinci kez barbarların saldırısına uğraması, tatsız olayın ötesine geçti.
Tek teselli faillerin kısa sürede yakalanması ve Kosova Dışişleri Bakanlığının, olayın hemen ardından kınama mesajı yayımlaması oldu. Bu da yetmez. Bu çirkin ve endişe verici saldırılara son verilmeli. Olayın arkasında kim var, iyice araştırılmalı. Tabi, bazı medyalarda artan Türkiye karşıtı nefret içerikli haberlere son verilmeli.
Ercan Kasap
18.02.2017
TÜRK BAYRAĞINA YAPILAN HAİN SALDIRIYA 3 GÖZALTI
ARNAVUTLUK’TA 14. ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ BAŞLADI
SIRBİSTAN’DA YENİ HÜKÜMET KURULDU
YUNANİSTAN’IN BAŞKENTİ ATİNA’DA TAKSİCİLER 24 SAATLİK GREVE GİTTİ
AB, ARNAVUTLUK İLE KATILIM MÜZAKERELERİNDE YENİ FASILLAR AÇIYOR