İngilizce “soft power” olarak isimlendirilen yumuşak güç, üzerinde etki kurma yöntemiyle bir kişi ya da topluluk üzerinde söz sahibi olma, dediğini yaptırma yeteneğidir. Ekonomik, siyasi ya da eylemsel müdahale içermemesi bağlamında kaba kuvvetten ayrılır.
Sözlüklerde böyle tanımlanıyor yumuşak güç. Bu tabir genelde sanattan yararlanarak etki alanı oluşturulmak eylemleri için kullanılıyor.
Konumuz diziler… Türk dizileri… Söz dizilerden açılmışken, Türkiye son dönemlerde çok başarılı dizileriyle sanat dünyasında adından sıkça söz ettirmeyi başaran bir ülke. Bu yüzden de Türkiye, sadece Balkanlarda değil daha geniş çapta dizi sektörüyle bir yumuşak güç olarak belirlendi.
Türk dizilerinin dünyada nasıl patladığı şöyle anlatılıyor: Türk dizilerinin Güney Amerika’ya satılması tam bir mucize. Türkiye dünyada en fazla dizi satan ABD’den sonra ikinci ülke.
Son yıllarda Türkiye dizi ihracatında en hızlı büyüyen ülke. Türk dizileri Ortadoğu ve Doğu Avrupa’da epey revaçta.
Gazete haberlerinden hatırlanacağı üzere, Türk dizi çılgınlığı 2008’de “Gümüş”le başladı. “Gümüş” öyle bir fenomen haline geldi ki, son bölümü 22 ülkede 85 milyon kişi tarafından izlendi.
“Gümüş” Ortadoğu’da Türk dizileri için bir dönüm noktasıydı ama şimdi çılgınlık Batı’ya yöneldi. Yunanistan, Bulgaristan, Slovakya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bosna, Makedonya, Kosova, Çek Cumhuriyeti ve Karadağ’da birçok kanalda iki-üç Türk dizisi gösteriliyor. Polonya ve Macaristan Türkiye’den yeni dizi satın alan ülkeler.
Diziler Türk turizmine de olumlu etkide bulundu. Türkiye son yıllarda komşu ülkelerden giderek daha fazla turist çekmesini biraz da dizilerine borçlu.
Yurtdışında en fazla ilgi gören Türk dizilerinin ortak özelliği Türkiye’nin modern yüzünü ve geleneksel özelliklerini aynı anda yansıtmaları.
Ancak Türk dizilerine farklı gözle bakanlar da çok fazla. Örneğin Balkanlar…
Durmadan izlemekteler… Ama bazı şer odakları dizileri Türkiye’nin yumuşak gücü diye bellemekteler.
Soluk soluğa takip etmekteler….Ama Balkan ülkelerindeki bazı medyalar, diziler yardımıyla Türkiye’nin Balkanlarda tekrar hakimiyet kurmayı çalıştığını iddia etmekteler.
Çok beğenmekteler…Ama bazı kuşkucu çevreler diziler aracılığıyla Türkiye’nin Balkanları etkisi altına almayı planladığını düşünmekteler.
Türk dizileri… Ve sadece Balkanlar değil, Yakın Doğu, Orta Doğu , Uzak Doğu, Güney Amerika… her yerde revaçta.
Türk dizilerinin sevilmesinin nedeni basit…Dünyada azalmakta olan aileye saygı, sevgi duygularının ağır basması. Özlemi duyulan sevgi, dostluk, merhamet duygularının ön plana çıkması… Unutulmaya yüz tutan yardım, dayanışma duygularının su üstüne çıkması.
Türkiye gibi modern bir Müslüman ülkesinde aşkın, ihanetin, hayatın bütün çıplaklığıyla anlatımı, gösterimi…
Bu mudur yumuşak güç?
Türk dizileri hakkında ileri geri yorumlar yapılırken, üç önemli husus unutuluyor.
Türkiye, ürettiği dizilerini isteyen ülkeye para karşılığında veriyor. Yani satıyor, yani ticaretini yapıyor.
İkincisi, Türk dizileri, Türk seyircisi için yapılıyor, başka ülke seyircisi için değil.
Üçüncüsü, Türk dizilerinin gösterimini yapan yabancı ülkelerdeki televizyon kanalları bu dizilerden para kazanıyor.
Türk dizileri milyonlarca seyirci tarafından beğeniliyorsa, seviliyorsa, reyting rekorları kırıyorsa suç Türkiye’de değil.
Ercan Kasap
23.12.2020
30 YILLIK PARTİ OLDU 20 YILLIK…
DÜNYA ÇOCUKLARI ANKARA’DA
ARNAVUTLUK’TA 14. ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ BAŞLADI
SIRBİSTAN’DA YENİ HÜKÜMET KURULDU
YUNANİSTAN’IN BAŞKENTİ ATİNA’DA TAKSİCİLER 24 SAATLİK GREVE GİTTİ