1 Mayıs, aslında 19. yüzyılın ikinci döneminde dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçilerin çalışma hak ve koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle başlayan, daha sonra bu taleplerin yerine getirilmesi amacıyla grev ve protestoların tüm dünyaya yayılmasıyla ortaya çıkan bir “dayanışma ruhudur”. 20. yüzyılın başından itibaren pek çok ülkede işçi haklarını koruyan mevzuatların gelişmesine ve sürekli reformların gerçekleşmesine vesilen olan bu dayanışma ruhu, bugün bir direniş ve mücadelenin zaferi olarak kutlanmaktadır.
Bugün birçok ülkede olduğu gibi, ülkemiz Kosova’da da 1 Mayıs resmi tatil günü olarak ilan edilmiştir. Bugünün anlam ve önemine dikkat çekmek amacıyla ülke genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Yine de ülkemizde 1 Mayıs günü eksik ve buruk bir şekilde kutlanılmaktadır. Çünkü, yıllarca sosyal devlet olma anlayışı ve sosyal adalet ilkesi bir bütün olarak sağlanamamıştır. Diğer yandan iş hukuku, sosyal güvenlik hukuku, toplu iş hukuku ve sendika hukuku mevzuatlarında çok eksiklerin olduğunu ifade etmek ve buna vurgu yapmak mecburiyetindeyiz.
Bugün, uygulamada birçok mağduriyetlerin yaşandığına şahit olmaktayız.
Örneğin: devlet memurları, öğretmenler… v.s. emekliliğe ayrılırken üç maaş alma hakları olmasına rağmen, yıllarca çalıştıkları kurumlarına karşı dava açma mecburiyetinde bırakılmaları gibi;
ya da gerekçesiz ve haksız işten çıkarmalarda mahkemelere yapılan başvuruların yıllarca sürmesi gibi;
yasal ve sigortalı çalıştırılmadıkları halde işyerinde meydana gelen iş kazalarında ortaya çıkan mağduriyetler gibi;
asgari ücretle çalışan bir işçinin ne kendisinin ne de aile bireylerinin sağlık masraflarını karşılayamadığı gibi…
Bu nedenle, artık zaman kaybetmeden gerekli önlemlerin alınması aslında 1 Mayıs tarihine ve ruhuna yakışacak en iyi adımlardan biri olacaktır. Bu tür sorunlar “parlamento” dahil her ortamda gündeme getirilmeli, açıkça tartışılmalı ve çözümler üretilmelidir.
Diğer yandan vatandaşlarımızın refah düzeyenin iyileştirilmesi, hem devletimizin hem de tüm siyasi kurumların ana hedefi olmalıdır. Zaten Kosova Anayasa’nın kabulü ile tüm Kosova halkının bu yönde sorumluluğu doğmuştur. Anayasa’nın giriş kısmında “Biz Kosova halkı, Kosova’nın ekonomik refah ve sosyal huzur devlet olmasını üstlenmekteyiz” söylemi, aslında bir hedefin ve sorumluluğun işaretidir. Bu yüzden yaşanan mağduriyetlerin son bulması için devlet olarak gerekli önlemleri almak zorundayız.
Bugün, çok zor şartlar altında asgari ücretle çalışan binlerce kahraman anne ve baba bulunmaktadır.
Bugün, iş bekleyen, mesleklerini icra etmek isteyen ve kendi geçimini sağlamak isteyen binlerce gencimiz bulunmaktadır.
Bugün, devlet kadrolarına atanmayı bekleyen binlerce memur, doktor, hemşire…. ve öğretmen adayları bulunmaktadır. Maalesef birden fazla kamu görevini gasp eden ve devlet bütçesinden birden fazla maaş almayı kendisine hak gören devlet görevlileri de bulunmaktadır.
Yine bugün, yıllarını devletine adamış fakat yasal engeller nedeniyle 100€ emeklilik maaşıyla hayatını sürdürmeye çalışan yaklaşık 30bin emekli vatandaşımız bulunmaktadır; ve daha nice mağduriyetleri sıralayabiliriz.
Bu düşüncelerle, bugün ülkemizde “1 Mayıs İşçi Bayramı veya Emek ve Dayanışma Günü” mağduriyetlere ve haksızlıklara rağmen; beklentilere ve ümitlere rağmen kutlanmaktadır.
Kamuda ve özel sektörde çalışan tüm işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve hak ettikleri değeri görmeleri; vatandaşlarımızın sağlık ve refah düzeyinin artması; emeklilerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi; gençlerin devlet kurumlarında ve özel sektörde iş ve meslek sahibi olmaları; ülke ekonomisine katma değer sağlayan tüm işçilerin sigortalı ve güvenli bir şekilde çalıştırılmaları hepimizin en büyük temennisidir. İşte ancak o zaman, 1 Mayıs İşçi Bayramını tam manasıyla kutlayabileceğiz.
Ama yine de, herşeye rağmen, tüm işçilerin ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun!
YTHP Genel Başkanı
Ertan Simitçi
BÜYÜKELÇİ ANGILI, BAŞBAKAN KURTİ İLE GÖRÜŞTÜ
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
HIRVATİSTAN SAĞLIK BAKANI BEROS YOLSUZLUK ŞÜPHESİYLE GÖREVDEN ALINDI
BALKANLAR’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ VE TÜRKOLOJİ SEMPOZYUMU SARAYBOSNA’DA BAŞLADI