Prizren Yunus Emre Enstitüsü’nde ulusal, uluslararası ve Türk Dünyası ödüllü yazarlardan Reşit Hanadan’ın geçenlerde günyüzü gören son romanı “Rumeli Dert Yumağı” tanıtıldı.
Prizren, Priştine ve Mamuşa ağırlıklı olmak üzere edebiyatseverlerin hazır bulunduğu tanıtımın başında katılımcıları selamlayan Kosova Türk Yazarlar Derneği Başkanı Zeynel Beksaç 2020 yılının ilk etkinliğiyle bir arada olmanın mutluluğunu dile getirerek, yıl boyunca hem yazarlar derneği hem de diğer dernek ve kurum ile kuruluşlarla çok sayıda etkinliğe imza atacaklarının muştusunu paylaştı. Reşit Hanadan’ın Balkanlarda, Türkiye ve Türk Dünyasında öykü ve roman yazarı olarak saygın bir konumda olduğunu, yıllar içerisinde yayınladığı eserleriyle bu coğrafyada yaşanan olaylara usta bir yazar olarak ışık tutmayı başardığının altını çizen Beksaç’ın ardından, Kosova Türk Yazarlar Derneği’nin Reşit Hanadan’ın daha önce yayınlanan “Rumeli’den Çıktık Yola” adlı romanıyla ilgili görüşlerini içeren yazıyı değerli tiyatro sanatçımız ve sunucumuz Yunus Şimşek okudu. Yazıdan bir bölüm aktarıyoruz.
“Reşit Hanadan’ın Balkan Savaşları’nın 100. yıldönümüne ithafen yazılan “Rumeli’den Çıktık Yola” adlı romanı tür olarak tarihi ve belgesel bir romandır, konu olarak trajedidir. Romandaki konular elden geldiğince objektif bir yaklaşımla ele alınmaya çalışıldığı gibi, olay örgüsü gereği kurgulandığı temalar da mevcuttur.
Romanda biri, Sultan Mehmed Reşad Han’ın Kosova ziyareti, peşinden çıkan Balkan Savaşları trajedisi ile bütün bu olaylar merkezinde sonu trajik bir şekilde sonuçlanan aşk olayı olmak üzere üç ana tema mevcuttur. Okunan yazıdan bir bölümü buraya aktarıyoruz:
Romandaki konu ve olay örgüsü girizgâh olarak öncelikle zaman ve çevre tasviriyle yapılmıştır. Zaman ve çevre tasviriyle birlikte konuya geçen yazar, roman boyunca tarihi süreçle birlikte yörede yaşanan olayları belgesel nitelikte bir yaklaşımla ele alır. Romanda geçen olaylar ile konu geçişleri, tarihi bilgilerin sunulduğu arka plan ile gerçekleşmektedir.
Reşit Hanadan “Rumeli’den Çıktık Yola” adlı romanında yalın ve sade bir dil kullanmıştır. Üslüpta tasvir hakimdir. Tasvir ve betimlemeler çok güçlüdür. Dönemin yönetim yapısı itibariyle kullanılan idari terminoloji, hukuksal kavramlar, araç ve gereç isimleri Osmanlı Türkçesiyle ifade edilmiştir. Romanda atasözleri ve halk deyimlerine oldukça yer verilmiştir. Yazar eserde yer yer Rumeli’nin Türkçe ağızlarını yansıtmaya çalışrken, kendisi de evlad-ı fatihan olduğu için Rumeli Türkçesine özgü tabirlerden kurtulamamıştır. Ancak bu ifade biçimleri çok azdır…”
Yılların usta gazetecisi Aziz Serbest, proğramın devamında sözü alarak, üzerinde büyük bir titizlikle durduğu “Rumeli Dert Yumağı” adlı romanla ilgili görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Soru-cevap şeklinde yazar Reşit Hanadan’la röportajı gerçekleştirdi. Hazırlamış olduğu yazısıyla büyük ilgi toplayan Aziz Serbest tanıtımda diğerleri arasında şunların altını çizdi:”Reşit Hanadan’ın yayınladığı son romanı Kosova Çagdaş Türk Edebiyatı için olduğu gibi, edebiyat ve kültür dünyamız için de ilklerden birini oluşturmaktadır. Balkanlarda hüküm süren Osmanlı devletinin iki farklı döneminde Arnavutluk’ta yaşayan İskender Bey ve kitabın ana konusunu oluşturan Tepedelen Ali Paşa’nın isyanları İparatorluğu uzun yıllar sıkıntıya sokmasını işlemektedir. Bu tarihi kişiliklerin ortaya çıkmasını yaratan nedenleri, onların Batılı güçlerle olan çıkar ilişkilerini en ince ayrıntısına kadar gözler önüne seren bu romanda Reşit Hanadan tarihçinin önceden yazdığı olayları yorumlamak, canlandırmak, hatta tarihin açıklayamadığı ya da tarihin görevi olmayan bir takım boşlukları hayal gücünü de kullanarak doldururken çok başarılıdır.”
Yazmış olduğu romanıyla ilgili konuşurken Reşit Hanadan katılımcılarla diğerleri arasında şu görüşlerini paylaştı:
“Ben kitabımda içinde bulunduğumuz coğrafyanın Osmanlı İmparatorluğu döneminde ortaya çıkardıgı tarihi kişilikleri konu aldım. Eşkiyalıktan paşalığa kadar yükselen acımasız kişilikli Tepedelen Ali Paşa kitabımın ana konusunu oluşturmaktadır. Yıllarca süren despot yönetimiyle İmparatorluğu meşgul eden bu insanın yaşamından yola çıkarak, günümüzde de dersler çıkarılmadığı takdirde tarihin tekrar ederek yönetimleri sıkıntıya sokacağını vurgulamak istedim…”
Tanıtımın sonuna doğru söz alan katılımcılar Reşit Hanadan’ın usta bir yazar olduğuna ve bundan böyle de nice güzel eserlere imza atacağı görüşlerini dile getirdiler.
Sonunda da Kosova Türk Yazarlar derneği olarak bizlere her zaman Yunus Emre’nin kapılarını ardına kadar açan müdür Mehmet Ülker’e teşekkürlerimizi sunuyoruz. /Z.Beksaç/
PRİŞTİNE’DE 1 KİŞİ TABANCA İLE VURULDU
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI