Prizren’in yaşlıları kendisini tanır, kendisiyle tanışma imkânı bulamayanlar da adını büyük ihtimâlle başkalarından duymuştur. Zamanında Süleyman adında bir hemşehrileri nasıl iyi huylu, nasıl uysalsa artık, lakabı uslu olarak kalmış ve dünyasını değiştirmesine rağmen günümüzde de kendisinden Uslu Süleyman olarak bahsedilmeye devam edilmiştir.
Kendisinden evvel olduğu gibi kendisinden sonra da dünyaya daha nice Süleymanlar gelmiş, hatta rahmetlinin kendisinden sonra dünyaya gelen, aynı zamanda hemşehrisi olan bir diğer Süleyman da halkının çıkarları sözkonusu olunca bir kenarda uslu uslu durmayı seçmemiş, hayatının sonuna kadar mücadele etmeyi sürdürmüştür.
Mensubu olduğu halkının hakları için mücadele eden Süleyman da vakti gelince bu dünyadan göçmüş ama halkının kalbinde mücadeleci bir insan olarak yer edinmiştir. Yakın zamanda da aziz hatırasının yaşatılması için doğup büyüdüğü şehrin sokaklarından birine adı verilmiştir.
Geçenlerde de adının yazılı olduğu sokak levhasını yerde gören bir muhabir, levhanın saldırıya uğradığından şüphelenmiş ve olayın aydınlatılması için çağrıda bulunmuş.
Sonrasında bu sorunun hallolup hallolmadığı ile ilgili herhangi bir habere rastlanmadıysa da (en azından ben rastlamadım), Kosova Türk toplumunu asıl üzen, merhumun adının yazılı olduğu levhanın maddi zarara uğramasından çok merhumun aziz hatırasının manevi zarara uğraması olmuştur.
Merhumun adı ve soyadı, haklarının kazanılması için mücadele ettiği ve mensubu olduğu toplumun dili gözardı edilerek, başka bir toplumun dilinde yazılmıştı. Peki ama niçin böyle yapılmıştı?
Prizren belediyesi son yerel seçimlerde el değiştirmiş, şehir, uzun zaman sonra hemşehrilerinin yönetimine geçmiştir. Prizren’i Prizrenliler’in yönetmesini isteyen Prizren’deki farklı topluluklar da bunun için çaba sarfetmiş ve bu çaba başarıyla sonuçlanmıştır. Prizren belediye başkanlığına bir Prizrenli seçilmiştir.
İşte bu yeni Prizrenli belediye yöneticileri göreve başladıktan bir süre sonra, eski yönetimden kalma ve kendilerine göre uygun görmedikleri bazı şeyleri değiştirmeye başlamıştır. Cadde ve sokak adları da bu değişimden nasibini almıştır. Yalnız, sokak adları değiştirilirken sokak adlarının yazılı olduğu levhalar da değiştirilmiş ve eskiden üç dilde yazılı olan sokak adları, sonrasında tek dilde yazılmıştır.
Vahim olanı, Prizren belediyesinde belli bir nüfusu oluşturan azınlıkların yasalarla sahip oldukları dil hakları hiçe sayılmakla kalmamış, özel adlarının yazımına bile özen gösterilmemiştir. Hâlbuki Prizren belediyesini önceki dönemde yöneten yöneticilerse buna dikkat etmiş, cadde, sokak ve meydan adlarını her üç dilde yazdırmanın yanısıra levhaya yazdırılacak kişi adları da o kişinin mensubu olduğu toplumun dilinde yazdırılmıştır.
Şaka gibi olanıysa, levhanın saldırıya uğradığı şüphesini haber yapan muhabirin tahrikçi olduğuna dair yorumlar yazılmış, sokak levhasında sadece maddi zararın oluştuğu ve bunun da doğal sebeplerle meydana geldiği vurgulanıp, kendisinden halkların arasına nifak sokmaması istenmiştir.
Yazıya burada son verirken, Prizren belediyesi yönetim birimlerinde ve meclisinde yeralan, şehrin gerek görülen sokaklarının asfaltlanması, caddelerinin ışıklandırılması, parklarının ağaçlandırılması gibi bilumum öneriler sunan yegâne parti temsilcilerimizin ve her alanda etkin olmalarıyla bilinen sivil toplum örgütlerimizin yeni yılını kutlar, yıllardan beri edindikleri “sus”lu duruşlarını 2020’de de devam ettirip ettirmeyeceklerini Türk toplumu olarak merak ettiğimizi iletmek isterim.
Atakan KORO
TOPLUMDAKİ KENETLENME ARIZASI
ULUSLARARASI SARAYBOSNA KİTAP FUARI KAPILARINI 36. KEZ KİTAPSEVERLERE AÇTI
TÜRK SAVUNMA SANAYİSİ ÜRÜNLERİ, HIRVATİSTAN’DAKİ FUARDA GÖRÜCÜYE ÇIKTI
ÇANAKKALE SAVAŞLARI MOBİL MÜZESİ BOSNA HERSEK’TE ZİYARETE AÇILDI
KALLAS, ARNAVUTLUK’UN GELECEĞİNİN AB’DE OLDUĞUNU SÖYLEDİ