Kosova’da azınlıkta olan topluluklara eşit hakların ve olanakların temin edilmesi çerçevesinde eşit temsil edilmenin de ayrı bir önem var. Ayrımcılık yapılmadan eşit temsil hakkı, Kosova’da tüm insanlar hiçbir esas üzere ayrımcılık yapılmadan tüm eşitlik ilkeleri üzere insan hakları ve özgürlüklerinden yararlanması ilkesinin bir parçasıdır.
Bu haklar, hatırlanacağı üzere, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi; Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Sözleşmesi ve onunla ilgili Protokoller; Uluslar Arası Sivil ve Politik Haklar Sözleşmesi ve onunla ilgili Protokoller; Her Tür Irkçılık Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Beyannamesi; Avrupa Yöresel ve Azınlık Dillerine Değin Beyanname gibi çok sayıda Sözleşme ve Beyannamesi ile teminat altına alınmıştır.
Buna rağmen son Haradinaj Hükümeti döneminde Kosova Türkleri’nin devlet organlarında temsili konusunda karnesi zayıftı. Hata temsil hakkı bir bakıma yara aldı. Bakanlıklardan başlayarak diğer devlet organlarına kadar gerek siyasi atamalar, gerek ise profesyonel personel içinde Türklerin az sayıda yer aldığı bir gerçek.
Son iktidar döneminde, bir yandan Kosovalı Türklerin tek siyasi temsilcisi Kosova Demokratik Türk Partisi’nin (KDTP) akıllara durgunluk getiren hataları, diğer yandan da iktidarın Türklerin temsil hakkı konusunda gösterdiği direnmeler, bu önemli hakkın uygulanmasını adeta baltaladı.
Zira Türk kadrolarının yerelden merkeze kadar belli organlara atanması, seçilmesi ya da kabul edilmesi için bir hayli boşluk var. Yeter ki KDTP hala devam etmekte olan iç çekişmeler ve parti içindeki rakip olan “karşı taraftan” intikam almak yeltenişlerinden vazgeçsin.
Parti içindeki ayrışmalar nedeniyle geçen dönemde, KDTP’ye hükümet içinde ayrılan ve pazarlıkların bir parçası olan iki Bakan Yardımcısı’nın atanması gerçekleşmedi. İki ayrı Bakanlık’ta dolayısıyla önemli mevkilerde temsilcimiz olmadı. Geçen dönemde KDTP Genel Başkanı ile milletvekillerinin “benim adamım olacak ” çekişmeleriyle zirveyi gören sürtüşmeler sonucu atanamayan Bakan Yardımcıları’nın danışmanları, sekreterleri, asistanları ve bir çok personel daha iş bulabilirdi.
İç kavgalardan ötürü, Başbakanlığa bağlı Topluluklar Ofisi’nde Kosova’daki tüm azınlıklardan personel varken, bir Türk personel bu kurumda çalıştırılamadı. Bu durum, yine Başbakanlığa bağlı Diller Komiserliği’nde de geçerli. Bu kurumda da maalesef profesyonel çalışacak bir Türk kadrosu yok. Bu kurumlar , hatırlatalım, azınlık topluluklarının dernek ve sivil toplum kuruluşlarının projelerine maddi destek sağlayan en önemli kurumlar arasında yer alıyor.
Anlaşılan, bazı durumlarda Türkleri temsil edenler, oturduğu dalı keserek temsil hakkını gözardı etti, bazı durumlarda da iktidardakiler, Türklerin temsil hakkına dair taleplerine kulaklarını tıkadı.
Geçen dönemde KDTP’deki yetkililerin davranış ve hareketleri incelendiğinde, biz Türklere farklı kurumlarda daha fazla temsiliyet gerekmiyormuş gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Bu kadar temsil hakkıyla da yetinmek oluyormuş örneğinde bir rehavet durumu yaşanır gibi oldu. En azından geçen dönem KDTP üst düzey idarecilerinin davranışları bunu gösteriyor.
Yeni bir dönemdeyiz. Meclis ve hükümetin kurulması süreçlerinin eşiğindeyiz. Bu sefer ne olacak. Türklerin kurumlardaki temsil hakkına farklı bir yaklaşım gösterilecek mi? “Benim adamım” benim istediğim yere gelecek zihniyeti devam edecek mi? Temsil hakkı ihlalleri gözardı edilecek mi? Yoksa farklı bir politika mı güdülecek.
Umudum şudur ki, dar görüşlülük, dar çıkarlar ve kişisel egoların üzerine çizgi çekilir, azami çaba göstererek, sözleşmeler, yasalar ve yönetmeliklerle temsil konusunda güvence altına alınan hakların uygulanmasında tüm imkanlardan yararlanılmış olunacaktır.
Ercan Kasap
18.12.2019
THAÇİ, RAMA’NIN DAVETİNİ REDDETTİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI