Songül Ozan, Ocak 2011’de Türkiye’nin Kosova büyükelçisi görevini ilk kez devraldığından beri, iki ülkenin ortak kültürel, tarihi ve toplumsal bağlara sahip olduğu nosyonuna dayanarak Türkiye-Kosova siyasi ve ekonomik ilişkilerini ilerletmeye çalışıyor.
İkili ilişkileri “mükemmel” olarak nitelendiren Ozan, ortak dini, toplumsal ve kültürel değerlerin insanlar arası temasları ve devletler arası güçlü ilişkileri kolaylaştırdığını söylüyor.
Büyükelçi, “Bu açıdan, KFOR ve EULEX’teki Türk temsilcilerin katkısı da vurgulanmalı.” diyor. Türkiye’nn, NATO güdümündeki KFOR barış gücü kapsamında Kosova’da 380 kişilik askeri ve polis varlığı bulunuyor. Türk askerleri, Türk azınlığın yaşadığı Prizren ve Mamusa’da bulunuyor.
Ozan, Türkiye’nin askeri varlığı Kosova’ya yönelik dış politikasının kollarından birini oluştururken, Türkiye’nin kalkınma yardım dairesi TIKA ve Yunus Emre Kültür Merkezi’nn “devletler arası ilişkilere son derece değerli bir katkı sağladığını” da belirtiyor.
TIKA, ülkede büro açtığı 2004 yılından bu yana, Mamusa belediye binasının inşası ve Priştine’deki Osmanlı döneminden kalma Fatih Mehmet Camii’nin restorasyonu da dahhil olmak üzere kamu yönetimi, sağlık, eğitim, kültür ve tarım alanında 200’den fazla projeyi hayata geçirdi.
Kosova’ya yönelik çok yönlü bir yaklaşım kapsamında Ozan, “Türkiye olarak bizler, Kosova ile her alanda mükemmel ilişkilere sahip olmak isteriz. Aynı arzu, Kosova tarafından da memnuniyetle dile getirilmektedir.” diyor.
Eylül ayında New York’ta düzenlenen 2011 Balkan Liderleri Zirvesi’nde SETimes’a konuşan Kosova Dışişleri Bakanı Enver Hocay da Türkiye ile Kosova arasındaki “mükemmel” ilişkilere işaret ediyor.
“Fakat aynı zamanda, uluslar arasında, halklar arasındaki ilişkileri ilerletmekle de son derece ilgileniyoruz.” diyen dışişleri bakanı, br toplumdan diğerine olan iletişim ve temasların küçük bir ülke için çok önemli olduğunu da ekliyor.
Bu açıdan Ozan, Kosovalı Türklerin “ülkeleri arasındaki en değerli köprülerden birisi olduğunu” belirtiyor.
Türk Caz festivali ve Türk Filmleri Haftası gibi Türk kültür etkinlikleri de gelenekselleşirken, Türk dizileri de giderek popüler hale geliyor.
Ozan, “Türk televizyon dizileri ve Türk sanatçılarının, bölgedeki bütün ülkelerde ve hatta Kosova’da sevilmesi hoşumuza gidiyor.” diyor.
Priştine Kültür Araştırmaları Merkezi başkanı Ardita Hysenaj, televizyon dizilerinin Kosova’daki insanların Türkiye’ye yönelik tavrının değişmesinde rol oynadığına katılıyor.
Hysenaj, “Televizyon dizileri onlara [Kosovalılar] yaşamlarında Türk kültürü ve yaşam tarzıyla nasıl ortak öğeler bulunduğunu gösteriyor. Bu etkiler onları eskisine göre farklı düşünmeye sevk ediyor.” diyor.
Kosova’da bazı insanlar Osmanlı İmparatorluğu’na eleştirel yaklaşmasına karşın, büyükelçi Türkiye ve Balkanlar’daki bir çok Arnavut ve Boşnak toplumunun ortak tarihlerine yönelik karşılıklı saygı çerçevesinde Türkiye hakkında olumlu algılara sahip olduğunu söylüyor.
Ozan, “Tarihle ilgili farklı algıların ve yorumların olması normal. Tarihin ulusları ve ülkeleri bölmek için kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bunun yerine, yapıcı olmalı ve dostluk ve barış gibi, tarihin bize sunduğu iyi şeylerden faydalanmasını bilmeli.” diyor.
Büyükelçi, bu ortak değerlere dayanarak, Türk firmalarının Kosova gibi ülkelere yatırım yapma eğiliminde olduğunu belirtiyor.
Türkiye, Sırbistan, Makedonya ve Almanya’nın ardından Kosova’nın en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Türkiye 2011 yılında Kosova’ya 265,9 milyon dolarlık mal ihraç ederken, Kosova Türkiye’ye 10,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Ozan’a göre, Türk özel sektörünün Kosova’daki yatırımlarının toplam değeri 227 milyon dolar seviyesindeyken, müteahhitlik projelerinin değeri 1 milyar avroyu buluyor. Yatırımlar eğitim, sağlık, inşaat ve özelleştirme ihalelerinde yoğunlaşıyor. Kosova’daki Türk özel sektörü, yüksek işsizlik oranı ve yoksulluk sorunu çeken bir ülkede yaklaşık 3 bin 200 kişiye iş sağlıyor.
Ozan, “Bu sektör, altyapı projelerine yatırım yapmaya büyük ilgi gösteriyor.” diyor.
Kosova zamanla NATO ve AB gibi Avrupa-Atlantik kurumlarına katılmayı hedeflerken, Türkiye Kosova’nın uluslararası camiaya katılmasına destek vermiş durumda.
Türkiye AB aracılığındaki Priştine-Belgrad diyaloğunda yer almamakla birlikte, Ozan Türkiye’nin diyalog sürecine güçlü destek verdiğini söylüyor.
“Buna dayanarak, Kosova ve bölgedeki bütün ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumanın Balkanlar’da barışı sağlamanın temel unsurlarından birisi olduğunu söylemek isterim.” / SETimes/
CLİNTON’UN MÜSLÜMAN TOPLULUĞU ÖZEL TEMSİLCİSİ KOSOVA’DA
KALLAS, ARNAVUTLUK’UN GELECEĞİNİN AB’DE OLDUĞUNU SÖYLEDİ
“12. ULUSLARARASI BALKAN ÜLKELERİ TİYATRO FESTİVALİ” BAŞLADI
KALLAS, KARADAĞ’IN AB’YE ÜYELİK SÜRECİNDE İYİ GELİŞMELER GÖSTERDİĞİNİ BELİRTTİ
BULGARİSTAN İLK F-16 SAVAŞ UÇAĞINI TESLİM ALDI
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.