a
b
b

TÜRKÇEM’İN 245. SAYISI SİZLERLE

Şair Naim Şaban’ı ölümünün 60. Yılında özlem ve minnetle anıyoruz

Süreyya yusuf der ki: “Yaşamak ve  yaratmak için gerçekten yetenekli olan Naim, kendi yetisini tamamen anlıyamadan, gücünün düzeyini sonuna kadar vardıramadan, dayancını kıran aşırı içliğin kurbanı olup gitti. “

Ben de diyorum ki , Naim Şaban erken yaşta bu dünyaya gözlerini yummasaydı, nasıl ki Necati Zekeriya kısa öyküde Avrupa düzeyini yakalamışsa, o da içsel şiirde aynı başarıya imza atmış olacaktı.

Naim Şaban’la ilgili ilk yazıyı profesyonel gazeteciliğe yeni atıldığım 1973 yılında Tan gazetesinde yazdım. Yani, ona olan saygınlığım edebiyata gönül verdiğim ilk yıllara uzanır. Gençlik yıllarımızda Doğru yol Nazım Hikmet ve Gerçek derneğinin Naim Şaban edebiyat kolları olarak çok sıkı bir işbirliği içinde olduk. Anımsıyorum, ben Nazım Hikmet Edebiyat  Kolu’nu yönetirken, Naim Şaban Edebiyat Kolu’nun başında Meryem Bayram vardı.

O dönemler edebiyat saatleri derdik adına. Nisan ayı geldiğinde mutlaka ki değerli şairimiz Naim Şaban’ı anardık. Şükürler olsun ki, bugün de bu işbirliği hem edebiyat kolları arasında, hem de Kosova Türk Yazarlar Derneği olarak devam ediyor, bu tür saygı, vefa içerikli organizasyonlarda yürek yüreğe, gönül gönüleyiz. Allah bozmasın…

Değerli okurlarımız, bu değerli şairimiz için 60. ölüm yıldönümünde özel sayı hazırlamayı bir borç olarak bildik. Amacımız onu yeni kuşaklara daha bir tanıtmaktı. Ama hemen söylemeliyim ki çok kolay olmadı. Nedeni de onu yakından tanıyanların, bilenlerin günümüzde yaşıyor olmamasıydı. Değerli dostumuz Enver Baki, Naim Şaban’ın öğrencisiydi. Oturup hatıralarını yazdı. Edebi kişiliğine özlü bir şekilde değindi. Bunun yanı sıra şairin yeğeni olan Gülten Nobırda da isteğimizi kırmayıp, bir yazıyla bu sayımıza katkıda bulundu. Her ikisine de şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca, Budva’da yaşayan şairin Kızı Ayla hanıma da ulaştım. Türkçem’in böyle bir sayı hazırladığı bilgisini verdim. Ancak yazı yazabilecek durumda olmadığını, yıllar önce babası için yazmış olduğu bir şiirini vermemizi istedi. Bir yandan da kendisine hak veriyoruz.. Babası öldüğünde henüz bir yaşındaydı çünkü…

Öte yandan edebiyatımızda eleştiri türü nedense pek gelişmiş bir tür konumuna gelmedi. Gelemedi. Bu yüzden diğer edebiyatçılarımız gibi, Naim Şaban da bundan nasibini aldı…

Hal böyle olmasına rağmen, bizler Türkçem dergisi olarak daha önce yazılan ve genelde Ethem Baymak’ın hazırlayıp 1988 yılında Tan yayınlarınca günyüzü gören “Naim Şaban-Yaşamı-Sanatı-Yapıtları” adlı yapıtında yer alan kimi  yazıları aktarmayı uygun gördük. Kosova ve Makedonya’da olan yeni nesile olduğu gibi, Türkiye ve Türk Dünyasındakilere da  bu dünyaya çok genç yaşta gözlerini yuman ad yapmış şairimiz Naim Şaban’la ilgili bir bilgi sunabilmişsek, ne mutlu…

Umarız ve dileriz ki, genç yaşta bu dünyaya veda etmesine rağmen, Naim Şaban’ın şiirleri  hakkında daha fazla üzerinde durulmalı, estetik ve sanatsal açıdan ele alınmalıdır.

/Zeynel Beksaç/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

TOKOB TÜRKİYE BURSLARI MÜLAKATINA DAVET EDİLEN ÖĞRENCİLERLE ONLİNE PLATFORMDA BİR ARAYA GELDİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom girişdeneme bonusugrandpashabet girişbahsegel giriş