a

TÜRKÇEM DERGİSİ 234. SAYISI ÇIKTI

Merhaba,

Bir yandan bu günler yaşanan korona belası, bir yandan da peşpeşe yitirdiğimiz iki klasiğimiz acımızı katladı. Acımız sonsuz.

O Koca Yörüktü, kimilerine göre Kuzey Makedonya’da en son büyük yörük şair.

O gerçek bir aydındı, çok yönlü bir kişilik. Şairliği, yazarlığı, çevirmenliği, film eleştirmenliği, bürokratlığıyla ikinci dünya savaşı sonlarında yeniden varlığıyla bu topraklarda, Türkçenin Rumeli yakasında Türk edebiyatının oluşmasında niceleriyle birlikte çok büyük katkısı olan İlhami Emin’di.

Yazmaya adanan bir ömürdü onunki. Kendisiyle Türkçem dergisi için gerçekleştirmiş olduğumuz son röportajımızda “Daha yüz kere doğsam kitabı ve yazmayı seçerdim,” demişti.

Sağlığında sorunlar yaşadığı anların dışında yapılan hemen tüm etkinliklerde yer aldı. Genç bir şairin kitap tanıtımında, bir sözle  içeriği ne olursa olsun edebiyat etkinliklerine hep koştu.

Etkinliklerde hep yeni şiirini okumayı yeğledi. Son yıllarda birlikte olduğumuz etkinliklerde iki defa aynı şiiri okuduğunu hatırlamıyorum. Tefeyyüz’de, Çifte Hamam’da, Daut Paşa’da, Yunus Emre’de ve etkinlik nerde yapılıyorsa yapılsın onun hazır bulunduğu yerde onunla birlikte şiir okumanın gururunu yaşadım.

1970’li yıllardan itibaren tanıdım. Sürekli üreten, yazan biriydi. Halkının yanındaydı. Onun kalkınması, onun sesi, onun rengini koşturdu durdu. Bu zaman dilimine çok yönlü yaklaşımıyla deyim yerindeyse damga vuranlardan oldu.

İşte bütün bu yönleriyle dostlarımız onu ele aldılar.

Dostların katkılarıyla Türkçem olarak ona özel bir sayı hazırlamaya özen gösterdik. Bir nebze olsun bu dev yazarımızın katkılarına ışık tutmaya çalıştık.

O, bu topraklarda, Türk dünyasında ve genelde edebiyat yaşadıkça adından söz ettirecek bir değerimizdir.

Klasik bir cümle olacak ama, onunla aynı zaman diliminde yaşamak ve yaratma fırsatımız olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyoruz.

Nur içinde yat usta!

Z.Beksaç

 

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KDTP BAKAN VE MİLLETVEKİLLERİ BÜYÜKELÇİ SAKAR’I ZİYARET ETTİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel