a

TÜRKÇEM DERGİSİ 20. YILA ADIMLADI…

Değerli okurlar,

Türkçem olarak 20.hizmet yılımıza girmiş olmamızın onuru ve gururu içerisinde hepinizi kutluyor; selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Dün gibiydi sanki. Kosova savaşın eşiğindeydi. Balkanlar yine  huzursuz. Darbelere alışık Türkçemin yüzünü gene sert rüzgarlar okşuyordu. Çok uzağa değil, biraz geriye bakınca elimizde varolan nice değerleri yitirdiğimizi  anımsamak, hüzün ve acı  veriyordu. Tan gazetesinin, Kuş ve Çevren dergilerinin kapanması bizleri, burada yaşayan Türkleri derinden üzmüştü. Çünkü onlar bir gazeteden, bir dergiden çok daha büyük ve değerliydiler.  Kimliğimizin, dilimizin, onurumuzun, hatta yarınlarımızın güveni ve seneti gibiydiler…

Kolları sıvadık. Kosova’da Türkçe öğrenim gören öğrenciler dergiden mahrum kalamaz diyerek, zamanın hırçın yüzü karşısında  bir kardelen direnciyle  Türkçem olarak günyüzü gördük.  Evet, öncelikle Türkçe öğrenimin yanında olmak, yardımcı ders kitaplarının hemen hiç olmadığı bır durumda öğrencilerin bir nebze de olsa yardımına koşmayı görev bilerek yayın hayatına başladık. Bir başka amaç da, bu topraklarda, Kosova ve Makedonya’daki özgün Türk edebiyatının yanında olmaktı. Onu gündemde tutarak, yeni yeni kalemeri ve edebiyatsevleri kazanmaktı. Sonra giderek Balkanlara ve Türk Dünyası edebiyatına kucak açtık. Başta Kosova Türk Yazarlar Derneği, derneklerimizin edebiyat kolları ve okullarımızla etkinlikler içerisinde yer alarak, burada yaşatıla Türkçe’ye, Türk kültürüne, Türk kimliğine yürekli bir şekilde sahip çıktık. Yüzlerce öğrenci edebiyatın güzellikleriyle bizzat tanıştı, onu sevdi, şiirin, öykünün gizemli dünyasında kendini buldu.

Türkçem dergisi, çıkmaya başladığı yıldan(1999)bu yana çocuk edebiyatına katkısı geçenlere Türkçem Yılın Ödülü’nü vermekte. Bugün bu ödül Kosova, Makedonya ve  Balkanlar sınırlarını aşarak Türk Dünyası edebiyatçılarına da ulaşmış bulunuyor. Bu da bizi ayrıyetten sevindiriyor.

Son yıllarda Balkanlarda yepyeni bir edebiyatçı kuşağının yetişmesi doğrultusunda da ;Kosova Türk Yazarlar Derneği, Üsküp’ün Köprü Derneği, derneklerimizin edebiyat kolları, ilkokul ve lise düzeyindeki okullarla, Yunus Emre Enstitüsü, T.C.’nin Prizren Başkonsolosluğu’yla ortaklaşa olarak  yoğun bir etkinlik içinde Türkçem dergisi olarak da yer almaktayız. Sayfalarımızda bu genç kuşağın eserlerine öncelik vererek bu yönde katkımızı büyük bir açık yüreklilikle yerine getirmekteyiz…

Kardeş halkların edebiyatlarından örnekleri devamlı bir şekilde Türkçem dergisinde vermek, bizim öncelikli görevlerimiz arasında yer aldı. Bununla edebiyatlar arasındaki köprülerin  daha bir sağlam kurulması yönündeki çabalarımız da doğrusu selamlanacak bir konumda olduğunu da söylemiş olursak, gerçeği dile getirmiş oluruz kanısındayız.

Bugüne dek olduğu gibi, bundan böyle de Türkçem dergisi, bu topraklarda Türkçe’nin nöbetine büyük bir onur ve gururla devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Bunu yaparken; kardeşliğe, dostluğa, barışa ve hoşgörüye samimiyetle ve içtenlikle katkı sunmaktan büyük bir zevk alacaktır…

Elinizdeki bu sayımız  da umarız ki zevkle okuyacağınız bir içerikle size ulaşmış oldu.

Değerli okurlar bir şeyin altını çizerek yazıma son vereceğim.

Ardımızda kalan yılın 18 Kasım tarihinde  Ankara’da AYB (Avrasya Yazarlar Birliği) organizasyonuyla 50’inci sanat yılım nedeniyle Ankara Milli Kütüphane Salonunda toplantı düzenlendi. Dostlarım beni bu mutlu günümde yalnız bırakmadılar.

Etkinliğin mimarı başta Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Dr. Yakup Ömeroğlu’na, Sakarya Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı E. Müsteşar Yrd. Dr. Alaaddin Korkmaz’a, Şair Ali Akbaş’a, Dr. Hüseyin Özbay’a, Yazar Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu’na, Şair Havva Tekin’e, Yazar Şecaettin Koka’ya, şiirlerimi duygusal bir şekilde okuyan birbirinden güzel gençlere, programın sunuculuğunu yapan Zeynep Köşker hanımefendiye, mini bir konser vererek jübilemi onurlandıran değerli sanatçı İrfan Gürdal’a,

Araştırmacı Yazar Yusuf Hamzaoğlu’na, Yazar Osman Çeviksoy’a, Gazeteci Elma Aksoy’a, Kosova’nın Ankara Büyükelçiliği’nde görevli Gülşen Bölükbaşa, Ressam Gültekin Serbest’e, Halim Utlu Bey’e, Ohri göçmeni hanımefendiye ve adlarını sayamadığım tüm katılımcılara teşekkürü borç bilirim.

Bu fırsatla Avrasya Yazarlar Birliği tarafından şahsıma verilen Onur Madalyası, bir açıdan Türkçe’nin Rumeli yakasında yaşatılıp gelişen Türk edebiyatına verilen bir ödüldür. Bu dünyadan göç eden ustalarıma, arkadaşlarıma ruhları şad olsun diyor, saygı ve minnetle anıyorum. Hayatta olanlara da selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Balkanlarda

Türkçe’yi yaşatmak bana düşen en onurlu görev ve nöbettir…

Bir kez daha “UNUTMA HALKIM, ÖLÜMDEN SONRA DA EMRİNDEYİM…”diyerek, yeni bir Türkçem sayısında buluşana dek, yüzünüzden gülüş gülüş eksilmesin. Sağlıcakla kalın, dostça kalın. Bu çirkin dünyanın gidişatına son vermek için dünyanın neresinde olursak olalım, ırkımız, rengimiz, milli mensubiyetimiz ne olursa olsun,  inadına BARIŞ için ve mutlu bir dünya için çaba harcayalım. Biz hep ‘Dünyayı güzellik kurtaracaktır’ lafına inandık…

Bu fırsatla özellikle Gezegen Basım’a ve sahibi Murat Denizoğlu’na yürekli katkıları için en kalbi duygularımızla teşekkürü borç biliriz./Z.Beksaç/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

MAKEDONYA VE YUNANİSTAN İSİM SORUNUNA ÇÖZÜM ARAYIŞINDA

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş