a
b
b

TAAHHÜTLERE KARNIMIZ TOK!

Kosova Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Topluluklar Danışma Konseyi (TDK), Kosova Cumhuriyeti’nde yaşayan azınlıktaki topluluklar ve kurumlar arasında fikir alışverişi için bir mekanizma rolünü gören  oluşumdur. TDK, topluluklar için özel önem taşıyan mevzuat, kamu politikaları ve programları söz konusu olduğunda, çoğunlukta olmayan toplulukların, bu oluşumdaki temsilcileri aracılığıyla tutumlarını ifade eder, tavisyerlerde bulunur.

TDK hukuki anlamda  bir danışma mekanizması olup, amacı, azınlıkta olan topluluk üyelerinin Kosova’da siyasi, ekonomik ve sosyal hayata erişimini daha ileriye götürmektir.

Ayrıca topluluklar üyeleri için erken evrede onları etkileyebilecek politika girişimleri için bir forum olan bu anayasal mekanizmanın ancak bir yetkisi veya yaptırım gücü yoktur.

TDK sadece belli başlı sorunların çözümü için tavsiye ve çözüm önerilerinde bulunabiliyor, dolayısıyla  topluluk sorunlarının çözümlenmesinde fazla bir etkisi yok. Formalite bir önemi olan bir oluşumun zaten eleştirileri, tavsiyeleri hiçbir zaman devlet kurumları tarafından kaale alınmadı. Geçmişten günümüze kadar bu böyle idi.

Bu mekanizmanın devlet yetkililerinin söylediği gibi topluluklara yasama girişimlerinde yer alma ve bunun sonucunda Kosova’daki konumlarını ilerletme fırsatı verdiği şimdiye kadar görülmedi.

Gelgelelim TDK, geçen hafta Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani’nİn başkanlığında toplandı.

Toplulukların hakları açısından önemli mesajlar vermek için toplantıya başkanlık eden Osmani, Kosova’da yaşayan tüm azınlıklardan yada son zamanlarda sıkça kullanılan  çoğunlukta olmayan topluluklardan olmak üzere 3 Türk temsilci de dahil, TDK’nın ibaret olduğu 27 üyeden çoğunun ait oldukları topluluklarının karşı karşıya kaldıkları sorun, güçlük ve sıkıntılarını dinledi.

Osmani’nin bu toplantıda verdiği mesajlardan satır başları özetle şöyle;

-Ulusal mensubiyetten bağımsız olarak istihdam, Kosova toplumunun eşsiz manevi, entelektüel, tarihi ve kültürel değerlerini temsil eden çok dilli karakterinin korunması ve uygulanmasının, günlük öncelikler ve taahhütlerimizdir;

-TDK’nın tavsiyleri, devlet kurumlarında sürekli görüşülüyor; TDK’nın tavsiyeleri uygulanmalı.

– Sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve herkesin sahip olduğu  potansiyelinin sergilenmesi  için esaslı bir ön koşul olarak, mensubiyetine bakılmaksızın tüm Kosova vatandaşlarının haklarını yerine getirmek amacıyla eşit istihdam fırsatlarını sağlamak bizim günlük taahhüdümüzdür”. v.s.

Ne de güzel söylemiş diyenler olabilir ancak, günlük hayata baklıdığında Cumhurbaşkanı Osmani’nin bu sözlerinin ne kadar boş olduğunu amlamak zor değil;

-Çünkü, TDK’nın tavsiyelerine uyulsaydı, Cumhurbaşkanı Osmani, bu kurumun tavisyelerinin uygulanmasını talep etmeye gerek duymazdı!

– Osmani, (resmi diller yanı sıra topluluk dillerinde de duyuruların yayınlanmasının gerekliliğine işaret etmesi yerine) Kosova Cumhuriyeti’nde resmi dillerde duyuruların yayınlanması sırasında dil ve hakların uygulanmasnın  öncelikli olduğunu belirtti. Bunu  demesinin de hiç bir anlamı yok, zaten duyurular sadece Arnavutça ile Sırpça ve gerekli durumlarda İngilizce yayınlanmakta.

– Savunma Bakanlığı ve Kosova Polis Teşkilatı’na alımlar konusunda da topluluk dillerinde duyurular yayınlanmıyor.

– İşin en üzücü ve düşündürücü tarafı, mülakata çıkan Türkler’e kendi ana dilini kullanma hakkı tanınmıyor, bu nedenle de gerek Savunma Bakanlığı, gerek ise Polis Teşkilatına Türkler alınmıyor. Ve sadece bu kurumlara değil. Bütün devlet kurumlarında Türkçe tahsilini yapmış, hatta ilk okuldan yüksek lisansa kadar Türkçe eğitim görmüş olan Türkler’e de Arnavutça mülakat uygulanıyor, hemde eşitlik, eşit imkanlar ilkesi çiğnenerek.

Mülakatların uygulandığı tüm iş duyurularında, resmi dil olmadığı için Türklere anadilinde mülakata çıkması imkanı sağlanmıyor. Kosova devlet büyüklerinin savundukları eşitlik bu olsa gerek?

Şimdi asıl soruya gelelim, Osmani neden bu mesajları vermek gereğini duydu?

Toplulukların sorunları herkesçe  biliniyor. Ama tedbir alınmıyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Osmani’nin iki hafta önce yaptığı azınlıktaki topluluklara “destek” çıkışı tesadüf değil.

Zira, yüzlerce defa şikayetller yapıldı. İstihdamda, özellikle Türkler’e ayrılan kotalarda usulsüzlüklerin olduğunu herkes biliyor. Türkler yerine Arnavutların alındığını bilmeyen yok.

Hükümet tarafından proje geliştirmek için Türk sivil toplum kuruluşları  ile diğer topluluklara tahsis edilen fonların Arnavut STK’larına verildiği olayını da yaşadık. Üstelik bu projelerin formları da, Arnavutça ya da Sırpça doldurulmalı.

Sözün kısası son dönemlerde özellike de Kurti Hükümeti döneminde Türklerin sayısız haksızlığa maruz kalması, yasalara uyulmaması, hakların ihlal edilmesi ve Türkler aleyhinde Anayasa’ya aykırı uygulanan kararların alınması had safhaya ulaştı. Ama, devlet büyüklerinin ağzından eşitlik kelimesi düşmüyor…

Osmani’nin azınlıktaki topluluklarla ilgili “sıcak ve samimi” mesajları ve taahhütlerinin hiçbir geçerliliği yok. Çünkü mevcut realite ile bağdaşmıyor. Osmani, bu çıkışıyla belki de topluluklara yapılan haksızlıklar konusunda uyarı aldığı bazı çevreleri rahatlamak istemiştir, ancak Kosovalı Türklerin  taahhütlere de, dayanağı olmayan vaadlere de,  sahte desteklere de,  güzel sözlere de, boş laflara da karnı tok.

İcraat gerek, icraata bakarız…

Ercan Kasap

30.09.2023

1 0 0 0 1 1

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

SIRPLARIN KUZEY İÇİN TASARLADIĞI SENARYO

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
Casibom GirişJojobet Giriş Yapcasibomholiganbet girişmarsbahiscasibomJOJOBETjojobet girişgrandpashabet