SEÇİMLER KOSOVA’DAKİ İSLAM CEMAAT İÇİN ÖNEMLİ GÖRÜLÜYOR

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kosova İslam Cemaati’nin (BIK) yeni başkanı için Kasım ayında yapılacak seçimler, önümüzdeki beş yıl boyunca cemaate liderlik etmek için mücadele eden aşırıcılarla ılımlılar arasında bir seçim olarak gelişiyor.

Aşırı İslamcı görüşleri temsil eden bir siyasi parti olan Levizja Bashkohu (LISBA), İslam Cemaati’nde reform yapabilecek bir ılımlı olarak kabul edilen Priştine’deki İslam Çalışmaları Fakültesi İslam Bölümü öğretim üyesi Cabir Hamiti’nin adaylığına karşı çıkıyor.

LISBA yaptığı açıklamada, “BIK’nin Müslümanların çıkarlarını temsil ettiği ve tercüman Cabir Hamiti’nin de hiçbir Müslüman inanandan destek görmediği ve dahası BIK’nin başkan adayı olabilmek için gerekli şartları öngören hiçbir hukuki hükmü elde edemeyeceği veya karşılayamayacağı göz önüne alındığında, onun BIK’nin başına geçeceğini iddia etmek saçma ve gülünçtür.” dedi.

Hamiti, bazı imamların Baş Müftü Naim Ternava’nın cemaate beş yıllık üçüncü bir dönemde de liderlik etmesine olanak sağlayacak yasa değişiklikleri yapmak amacıyla olağanüstü bir BIK toplantısı düzenlemeye çalıştıkları konusunda uyardı.

Görev süresi Ekim ayında sona erecek olan Ternava ve BIK, konuyla ilgili olarak SETimes’a yorumda bulunmayı reddetti.

Kosova nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı Müslüman.

Gazeta Express gazetesi köşe yazarlarından İmer Mushkolaj SETimes’a verdiği demeçte, BIK’nin yönetimine paralel olmayan seslere karşı küstahça davranan sorunlu bir kurum haline geldiğini ve dışarıdan gelen müdahaleye direnmediğini söyledi.

Mushkolaj, “Bugün BIK, misyonundan sapmış ve şaibeli şahıs ve grupların taşeronu haline gelmiş bir kurumdur ve temsil ettiği inananlara sadık kalmamaktadır.” dedi.

The Other Islam: Sufism and the Road to Global Harmony (Diğer İslam: Sufizm ve Küresel Uyuma Giden Yol) kitabının yazarı ve İslamcı Çoğulculuk Merkezi’nin Müdürü Stephen Sylejman Schwartz SETimes’a verdiği demeçte, Kosova’daki ezici Müslüman çoğunluk nedeniyle seçimlerin çok önemli olduğunu, zira BIK’nin küçük toplumlardaki camilerin yöneticisi olarak taşıdığı sorumluluklar göz önüne alındığında muazzam bir ahlaki ve toplumsal rolü olduğunu ileri sürdü.

Schwartz, “Kosovalı Arnavutlar, sadece Avrupa değil, tüm İslam dünyası için de vazgeçilmez bir model olan bir ılımlı ve Sufi güdümlü İslam geçmişine sahiptir.” dedi.

Mushkolaj, BIK’deki seçimlerin, bu kurumun Kosova halkının dini yönünün çoğunluğunu temsil etmesi gerektiğinden özel öneme sahip olduğunu belirtti. Köşe yazarı, Kosova’nın kurum kanalıyla kendi gündemlerini gerçekleştirmek isteyen şahıslar ve çeşitli STK’ların baskılarına maruz kalan bir örgüte değil, güçlü ve temsili bir İslam cemaatine ihtiyacı olduğunu ileri sürdü.

Mushkolaj, “BIK’deki seçimler radikal ve ılımlı kanatlar arasındaki gerçek bir savaştır. Bugün BIK, temeli barışa değil, şiddete dayanan bir İslam biçimini ne pahasına olursa olsun yaymak isteyen şüpheli radikal grupların eline geçmiştir.” dedi.

Schwartz, Kosova’nın İslamcı radikalleşme değil, daha çok yönetimine başka ülkelerden gelen ajanların ve paranın girmesi tehdidi altında olduğunu söyledi. Yazar, İslam’ın ılımlı İslamcı değerlerin olağanüstü küresel bir örneği olabileceği ve olacağından emin olduğunu belirtti.

Schwartz, “Ben seçimlerin radikallerle ılımlılar arasında değil, bir tarafta yabancı ideologlar tarafından desteklenen radikal nüfuz ve finansmana karşı savunmasız bireyler, diğer tarafta da radikal ve dış müdahaleden şikayet eden özellikle kırsal ve geleneksel Müslümanlar arasındaki bir savaş olduğunu söylerdim.” şeklinde konuştu.

Mushkolaj ise, BIK’nin aşırıcı grupların etkisi altında kalmaktan ziyade, net bir vizyona sahip derin bir reforma ihtiyacı olduğunu söyledi.

Köşe yazarı, “BIK Kosova’da inşa edilen camilere yapılan imam atamalarını, hiçbirine radikal fikirleri yayma fırsatı vermeyerek, ama yüzyılın Arnavutlarını karakterize eden geleneksel İslam’ı işleyerek yeniden gözden geçirmelidir.” dedi.

Bazı vatandaşlar BIK’nin Kosovalı Müslümanları temsil etmesi ve siyasetten çok sosyal konulara eğilmesi gerektiğini ileri sürdü.

Priştine’de yaşayan bir siyaset bilimi öğrencisi olan Dritero Gashi SETimes’a verdiği demeçte, “Bence, sosyal ve ekonomik sorunlarla uğraşan Vatikan’daki Papa’yı örnek almalı ve siyaseti seçilmiş siyasilere bırakmalılar.” şeklinde konuştu. /SETimes/