Şecaettin Koka’nın hatırat olarak yazdığı “UMUDUN BENİ TERKETTİĞİ GÜNLER” kitabı üzerine ünlü Türkiye şairi ve yazarı şimdi merhum Abdurrahim Karakoç 11 Mart 2009 tarihinde Vakit Gazetesi’nde yayınladığı makalesinde Prizren’li yazarın bu hatırat kitabını değerlendirdi. Karakoç hatırat kitaplarını kaleme aldığı köşe yazısında Şecaettin Koka’nın hatırat kitabı `Umudun Beni Terk Ettiği Günler’ adlı kitabını şöyle değerlendiriyor:
Hatırat… —Savaş anıları- yazmış yazarı…Şecaettin Koka’nın Kosova savaşlarına dair hatıraları…Sırpların canavarlığı, azınlıkların çaresizliği ve Avrupa’nın aldırmazlığı ağırlıklı bir eser…Amma güzel, amma ibretlik bir kitab…140 sayfayı bir oturuşta okursunuz… Çünkü sürükler sizi hatıralar kendi arkasında…Bazen üzülürsünüz,bazen ağlarsınız okudukça…Evlad-ı Fatihanın neler çektiklerini kaynağından öğrenirsiniz. Ben bütün meşgaleme, rahatsızlığıma rağmen baştan sona okudum…Şivenin cazibesine kapılmamak mümkün mü? Samimiyetin göz ardı edilmesi mümkün mü? Değil elbette…İşte o bakımdan diyorum ki, bu kitabı mümkünse tedarik ederek okuyunuz…Şecaettin’in kitapta şairliğini de ispatlayan bir dörtlüğünü sunuyorum:
Bedensel nereye gidersen git
Kalbin neredeyse orada varsın.
Hayaletin nereye giderse gitsin
Gönlün neredeyse orada varsın…
El-hak doğrudur…
Ya bu kadar samimi olunur mu? Mekânın cennet olsun Abdurahim ağabey. Keşke bu büyük şairimiz hayatta olsa da “Kanunsuz Toprak” kitabımı da okuyarak, fikir bildirebilme durumunda olsalardı. Eminim yine böyle dostça, merhametle yanaşacaktı. Ondan sonraki daha da güzel yazmış olduğu en yeni kitabı “KANUNSUZ TOPRAK” romanı diyecekti.
“Kanunsuz Toprak” Balkanların 1912–1939 dönemini kapsayarak Kosova’nın incisi Prizren şehrini, insanlarını ve bu şehrin mimarisinin ruhunu şimdiye dek Türkçe en iyi anlatabilen yazılı kitaptır. Prizren Kosova’nın güneyinde dillere destan olmuş beğenilen bir küçük şehirdir. Cam gibi saydam akan Bistrica deresi Reçana’dan sonra yokuş kayalık uçurumlardan oluşan kanyonun bazı yerlerinde iki yanda ilk bakışta çok yabanıl bir yer izlenimini verir. Toy tepelerin yamaçlarına serpilmiş çam ve meşe korulukları ile dolayında çevrilmiş Peçenek köyleri yerleşmiş bulunmaktadır. Kitapta Osmanlı dağıldıktan sonra Arnavutluk-Sırbistan daha sonra Arnavutluk-Yugoslavya sınır çizgisiyle ayrılmış küçücük bir kasabayı anlatmaktadır. Günümüzde bu kasaba Bağımsız Kosova Cumhuriyeti’nin güney batısında gösterilmektedir. Kitapta yazarın doğup büyüdüğü bu şehrin efsaneleri, gelenek ve görenekleri, su baskınları anlatılmıştır. Burada Balkan’da gerçek ve yalanlar birbirine girmiş karışıktır.Bu durum öyle uzun süredir sürüyor ki kimse farkı bulamıyor. Resmi tarih resmilerin gözüyle kitaplara yazılıdır. İnsanların alınyazıları ise sık resmi olarak hiçbir zaman olmamış olaylara bağımlı kalmaktadır.
e-posta: bilgi@benguyayincilik.com
MECLİS GÜNDEMİNDE 2013 YILI BÜTÇESİ VAR
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.