Ne yazik ki izleye izleye, seyrede seyrede kurumlarımızı tarihe gömüyoruz sessiz, sedasız kalarak…
1999 öncesi ve bugüne kadar Türkçe medyada iz bırakan, habercilikte halkın sesi olan gazete, radyo, televizyon, dergi gibi medyalarımıza farklı farklı dönemlerde kilit vurulmasına şahit olduk.
Kepenkleri indirilen Türkçe görsel, işitsel ve yazılı basın hiçbir zaman tekrar açılmadı, yayın hayatına dönemedi.
Kapanan Kosova’daki Türkçe medyaların kaderini, tarihi Prizren’de 1974 yılında yayın hayatına başlayan Prizren Radyosu’nun da yakın bir tarihte yaşayacağı benziyor.
Prizren Radyosu’nun Türkçe Bölümü, Arnavutça ve Boşnakça bölümlerle birlikte yıllardır can çekişiyor. Bir zamanlar Prizren Türkleri’nin en güçlü sesi olan Türkçe radyo, yıllardır maaş almayan üç emektar gazeteci Mehdi Ülkü Cibo, Kadriye İmam ve Yunus Şimşek’in fedakarlığı ile ayakta kaldı bunca yıl.
İhtimaller, geçmişi yaklaşık 50 yıla yakın olan bir radyonun yakın bir zamanda tarihe gömüleceğini gösteriyor. Tıpkı, kuruluşu 1969 yılı olan “Tan” gazetesi,” Çevren”, “Çığ”, “Kuş” dergileri, yayına 1999 ‘da başlayan “Yeni Dönem “ gazatesi, “Yeni Dönem Radyosu”, “Yeni Dönem Televizyonu” gibi…Eski Priştine Radyo Televizyon bünyesindeki Türk Halk ve Sanat Müziği Orkestrası gibi…
İşin garip tarafı bu duruma her kesin seyirci kalması. Prizren’in bir zamanlar gururu olan Prizren Radyosu Türkçe Bölümü’nün yayın hayatını sürüdürebilmesi için yardım elini uzatan yok.
Belli dönemlerde, Kosova Türk Taburu, işletmeler, KDTP’nin Prizren belediyesindeki temsilcilerinın çabalarıyla proje yoluyla maddi destek sağlasa da radyonun ayakta kalabilmesi için yeterli olmadı. Çünkü duruma kalıcı değil kısmi çözümlerle yaklaşıldı.
1999 yılına kadar Prizren belediyesinin finans ettiği, Kosova’nın özgürlüğe kavuşmasının ardından, uygulanan yeni politikalar sonucu kaderine terk edilen radyonun, yayın hayatını sürdürebilmesi için acil çözüm bulunamaması durumunda muhtemelen kapısına kilit vurulacak.
Dolayısıyla Prizren Radyosu Türkçe Bölümü, Türkleri ve Türkçe bilenleri olup bitenler hakkında haberdar etme misyonunu sona erdirecek.
Telefonda geçen gün görüştüğüm Prizren Radyosu Müdürü Mehdi Cibo Ülkü, “50 yıllık bir radyonun sönmesine izin verilmesini istemiyoruz. Herkesin duyarlı olmasını istiyoruz. Bu Radyo Türk varlığının bir parçasıdır. Prizren için ayrı bir önemi olan bu radyoya sahip çıkalım. Radyoya sahip çıkarken, tarihimize, geçmişimize sahip çıkmış olacağız,” sözleri hala kulaklarımda çınlıyor.
Hele görüşmek için bir kaç kez başvuru yapmasına rağmen Prizren Belediye Başkanı’nın bir radyo müdürünü 9 ay kabul etmemesi pes doğrusu…
Halbuki, Prizren Türklerinin de, Tükçe bilen dinleyicilerin de, önemli gelişmelerden, şehirlerinde her alanda yapılan faaliyetler konusunda bilgi veren, stüdyolarında konuşmacılarını misafir eden, Türkçe müzik dinleten 50 yıllık geçmişe sahip Türkçe yayın yapan bir radyonun tarihe gömülmemesini isteyeceğine hiç ihtimal vermiyorum. Sonuçta üzülen taraf dinleyiciler, kaybeden taraf Türk toplumu ve Türk medyası olacaktır…
Öyle ise, Prizren Radyosu’nun yayın hayatına devam edebilmesi için yardım eli uzatacak babayiğit yok mu?, Prizren’nin sesinin kısılmasına engel olacak kurum, kuruluş, parti lideri yok mu?
Ercan Kasap
17.12.2023
EĞİTİMDE PİSA ŞOKU!
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI