a

PİYANONUN GENÇ DAHİSİ MENNAN BIRVENİKU

Müziğe dokuz yaşında başlayan Mennan Bırveniku müzisyen bi ailenin çocuğu. Buraya kadar herşey normal ama, Mennan  müzik hayatına başlamasını “büyük aşklar nefretle başlar” deyimiyle anlatıyor.

“Müziğe dokuz yaşındayken başladım. Ama derler ya en büyük aşklar nefretle başlar diye, bende de durum biraz öyle. Çok sevmiyodum müziği, piyanoya çok sıcak bakmıyordum. Ancak babam bana piyano satın aldı ve müziğe olan ilgim arttı. Bunu kalsik müzik dinlemeler izledi. Harıl harıl çalışmaya başladım. İşte şimdi buradayım”

Viyena’da müzik akademisinde okuyan Mennan Bırveniku’nun,  ilk ve en büyük aşkım olarak anlandırdığı piyano tutukusu,  avrupada önemli başarılara imza atmasını sağlamış. Prenk Jakova müzik okulunda altı yıl okuyan Mennan, 4 yıllık müzik lisesini 2 yılda tamamladı ve şimdi Viyana’da Müzik Akademisi Okulunda üçüncü sınıfta okuyor. Mennan için yaşam demek müzik demek.

“Günümün hiçbir saatini müziksiz düşünemem. Müzik dinlemesem bile kafamın içinden her zaman bir melodi geçer. Adımlarımı hep bir ritme göre atarım. Dinelediğim melodiye göre modum değişir”

Neden piyano diye sorduğumuzda, önce babam sonra piyanonun büyüklüğünden etkilendim cevabını aldık.

“İlk önce babamdan etkilendim. Ama sanırım piyanonun büyüklüğünü sevdim. Piyano bir orkestranın yerini tutabilir. Çünkü çok büyük bir ambitüse sahip. Piyanodan başka bir enstrümanı seçmediğim için memnunum”

Mennan Bırveniku’yu özel kılan ne peki ?

“Herşeyin başı çok çalışmak. Yetenek çok önemli. Bunun yanında azim ve müziğe duyulan büyük aşk. Beni daha da özel kılan şey yarı Türk yarı Arnavut olmam bu sentezin de müziğime yansıması.”

Mennan Bırveniku daha 20 yaşında ama Avrupa’da önemli ödüller kazanmış ve solo resitaller vermiş bir piyanist.

“Bir sürü yarışmaya, festival katıldım, solo konserler verdim ama bunlardan birkaçı benim için unutulmaz nitelikte. Örneğin Zagrep’te Zlatko Grgošević Piyano Yarışması’nda birinciliği elde ettim. Hemen ardından da İstanbul’da Pera Piyano Festivali ve Yarışmasına katıldım. Orada bir konser verdim ve Jüri Özel Teşvik Ödülü’ne laik görüldüm. Diğer  taraftan da Slovenya’da iki recital verdim. 2012 Maribor Kültür Başkenti olması vesilesiyle düzenlenen etkinliklerde konser verdim. Gerçekten çok güzel anılarla ayrıldım oradan.”

Avrupa Mennan’ı tanıyor, peki ya Kosova ? Yetenekli genç piyanistin Kosova’da daha iyi tanınması için belkide gerekli olan bir konserdir.

“Şu anda çok büyük bir yarışmaya hazırlanıyorum. Ondan sonra elbetteki Kosova’da konser vermek isterim.”

Müziğe gönül vermiş her sanatçının bir esin kaynağı yolunu izlediği bir doğayen vardır. Bu Mennan için de geçerli

“Benim esinlendiğim piyanistlerden biri Rus Piyanist Sviatoslav Richter. Bence o dünyanın ve müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi piyanisti. Gerçekten dinleyince beni hem neşelendiren hem hüzünlendiren tek piyanisttir.”

Piyano dinlemek çok zevkli olsada çalması epey zor. Gerçekten de yetenek ister. Ama Mennan piyano sanatçısı olmak isteyen gençelere  çok çalışarak başarıya ulaşılabileceği mezajını veriyor.

“Zor olabilir fakat gerçekten piyanoyu seviyorsanız durmadan çalışılmalı. Çok fazla müzik dinlenmeli ve dinlenilen sanatçıların neden özel oldukları bulunmalı. Kesinlikle bu özelliklerden kendinize ne katabiliyorsanız katın”

Sanat bir yaşamdır. Gerçek sanatçılar kendilerini o yaşamın içine adarlar. Kendini sanatına adamış genç  sanatçılardan biri Mennan Bırveniku. Kosovayı Avrupada temsil eden Mennan gibi gençlerin ne yazık ki ülkemizde değeri çok bilinmiyor./kosovaport/

 

 

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

YAĞCILAR, 2012 ÇALIŞMALARINI VE 2013 HEDEFLERİNİ KOSOVAPORT’A ANLATTI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel