a
b
b

NOSTALJİ…

Geçmişe duyduğumuz özlemden kurtulmak bazan imkansız hale geliyor.   Geçmişteki mutlu bir ana duyulan özlem, içimizde zaman zaman bir volkan gibi yanıveriyor.

Geçmişte kalan güzelliklere olan özlem duygusu ve bu duygunun baskın bir duruma gelmesi bizi maziye götürüyor.

Geçmiş döneme olan hayranlığımız zaman zaman depreşiyor. Geçmiş günlerin güzellikleri burnumuzda tütüyor gibi. Geçmişin nesneleri olsun, örf ve adetleri, modası,  müzikleri, yaşayış tarzı… geçmişin maddi ve manevi değerleri bir başka idi sanki.

Geçmişte neye en fazla özenirsiniz bilemem ancak, yılbaşı yaklaşırken, doğalıyle eskiden aile efradı içinde kutladığımız yılbaşı gecelerini özlüyorum.

Eskiden günler öncesi yılbaşı heyecanını yaşardık. Yılbaşı gecesine birkaç gün kala yılbaşının o sevimli, umut dolu havasını solardık.

Farklı bir duygu sarmalına gireredik. İçimizde farklı bir sevinç, değişik bir çoşku oluşurdu.

Bırakırdık kendimizi yılbaşının yarattığı o gizemli atmosfere. İçimiz kıpır kıpır olurdu. Mutluluktan uçuverirdik. İçimiz içimize sığmazdı.

Yılbaşı gecesini yakın akrabalarla karşılamak, birlikte olmak, beraber yeni yılın getirdiği sevinci paylaşmak vardı.

Paylaşırdık, yemeğimizi, sevincimizi…

Kurulan yılbaşı sofralarının etrafında toplanmak, içimizi ferahlatan, ruhumuzu okşayan muhabetler, gülmekler, iyi dilekler… hepsi, vardı eskiden…

Eskilerde çok  kar yağırdı yeni yıllarda. Dışarda karlar, manzara ile bütünleşen aile birlikteliği içinde yeni gelen yıla hoşgeldin demek ayrı bir zevkti.  Kaygı yoktu, endişe yoktu, yarından korkmak, ürkmek yoktu… Yeni yıla umutla bakmak vardı.

Yaşantımızın önemli bir parçası idi yılbaşı gecelerini kutlamak. Öyle sıradan, gelişigüzel, bir kutlama değildi.

Hepimizin ayrı ayrı hikayeleri olan süs dolusu çam ağaçlı, renga reng balonlu , zengin sofralı ve eğlenceli yılbaşı gecelerini özlüyoruz.

Yılların değişimi, basit , sıradan bir gece değildi çünkü. Bir kaç aile toplanır, yeni yıl karşılanırdı. Hep bir ağızdan yeni yıla merhaba denirdi.

Eski fofoğraflara bakınca şimdi eksiğini duyduğumuz o mutlu anları arar gibiyiz. Hasretini çekiyoruz o güzel yılbaşı birlikteliklerinin…

Kosova’da   geçmişten günümüze yeni yıl kutlamaları değişiklik gösterse bile,  son yıllarda tüm dünyayla beraber bu coşku ve heyecanı paylaşsak bile, çeşitli yılbaşı süsleriyle hem evlerde hem de sokak ve caddelerde düzenlemeler yapılmış , ışıklandırmalarla farklı bir nüans sergilenmiş olsa da, eskinin tadı bir başka idi.

Yeni yılın gelişini kutlamak, her şeye baştan başlamak ama bu kez daha iyi olacağını umut ederek yeni yıla kucak açmak için sevdiklerimizle bir araya gelmek ne kadar da güzeldi.

Umarım bu son günlerini uğurladığımız ve bir türlü virüs belasından kurtulamadığımız bu yılbaşı gecesinde akıllı telefonlarınızı bir yana bırakır, bol ve samimi muhabet içinde sevdiklerinizle bir önceki yılın tüm sıkıntıları, iyi ve kötü günlerini  geride bırakıp, yerine yeni umutlara kapıyı aralarsınız.

Yeni 2022  yılının herkese  sağlık , mutluluk, bereket ve esenlikler getirmesini diliyorum…

Ercan Kasap

28.12.2021

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

TÜRK STK’LARINA HAKSIZLIK…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomjojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomCasibomMeritking GirişBets10holiganbet girişbaywingrandpashabet giriş