Siyasi sürecin tıkandığı Kosova’da , aylardır bırakın hükümetin kurulmasını, meclis başkanının seçilememesi, halkta, “ ne olacak bu memleketin hali” gibisinden masum sorular sıklaşmaya başladı.
Kosova’da yaşanan son siyasi gelişmelere bakılırsa, memleketin hali zor.
Zor çünkü siyasi kriz , mali krize dönüşmeye başladı, bu da kamu çalışanlarının maaş alamayacak duruma gelmesine neden olacak.
Parlamento seçimlerinin düzenlenmesinden dört ay geçmesine rağmen, siyasi çıkmazın çetrefil bir hal alması, endişe verici boyuta ulaşmaya başladı. Çünkü sistem tıkandı ve kilitlenmek üzere.
Siyasi krizin çözüleceği de görünülerde yok şimdilik.
Bir yandan seçimleri kazanan ve Kosova Anayasa Mahkemesi’nin kararına sırtını dayamış Hashim Thaçi’nin lideri olduğu Kosova Demokratik Partisi (PDK) , diğer yandan PDK’nın hükümet kurmasını engelemek için seçim sonrasında muhalefet partileri LDK-AAK-Nisma ve Vetëvendosje Hareketi (VLAN) tarafından kurulan koalisyon arasında devam eden restleşme var ortada. Haliyle bu durumda en sağlıklı çözüm, yeniden seçimlere gitmek olacaktır.
Zira, erken ya da olağan üstü tanımı yapılabilecek yeni parlamento seçimlerine göz kırpmaya başlanıldı. Tüm partiler buna karşı ancak, bu gidişatla, en tutarlı çözüm olarak seçimler gözüküyor.
Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga’nın da son bir aydan kısa bir süre içinde Kosova meclisinde temsil edilen siyasi parti liderleri ile 6 kez ayrı ayrı tertiplediği görüşmelerden uzlaşı çıkmaması da, son çarenin erken parlamento seçimlerin düzenlenecek olmasına işaret ediyor.
Kosova’da siyasi parti liderleri arasındaki uzlaşmazlık yeni bir olgu değil. Çekişmeler daha önceleri de vardı. İyi kötü bir uzlaşma sağlansa siyasi kriz bu kadar uzamazdı.
PDK, seçimleri kazanan parti olarak meclis başkanı ve hükümeti kurmayı istiyor, ama mecliste yereli milletvekili sayısı yok. Muhalefet kolaisyonu, meclis başkanını seçmek ve hükümeti kurmak için yeterli milletvekili sayısına sahip. Ama PDK’ya öncelik veren Kosova Anayasa Mahkemsi’nin kararına takılı kalmış durumda. Halbuki PDK ile VLAN’ın oturup anlaşır, geniş tabanlı hükümet kurabilir.
Arnavutça siyasi çıkmaza, doğrudan tercüme edildiğinde siyasi kramp deniyor. Krampın gevşemesi için damarın kan akışını rahat sağlaması açısından kramp giren bacağa iğne batırılması tavsiye ediliyor. Fakat Kosova’da siyasi partilerde kendi ayağına iğne batıran yok.
Kosova’da daha önce yaşanan kısa süreli krizlerde uluslararası camianın gizli ya da açık müdahalesi vardı. Bu kez, içişlere karışmak olmasın diye, müdahale yok, siyasi parti liderlerine baskı uygulamak yok. Çünkü…
Bütün bu siyasi çalkantıda ABD’nin gizli saklı etkin, Almanya’nın gizli saklı etkili olmaya çalıştıkları gözden kaçmıyor. ABD’nin PDK’lı , Almanya’nın VLAN’lı hükümetin kurulmasından yana olduğu işaretleri mevcut. Seçimlerin hemen sonrasından bu güne kadar Priştine’ye gelen Alman milletvekilleri, Kosova parlamentosundaki çoğunluğu elinde bulunduran muhalefet koalisyonunun hükümet kurmasının demokratik ilkelere uygun olduğunu savunurken, ABD yetkilileri açıklamalarında hep, Kosova Anayasa Mahkemesi’nin kararına itibar edilmesini önplana koydu. Zira, Sırbistan ile diyalog konusu nedeniyle Vetëvendosje Hareketi’nin yer aldığı bir hükümeti ABD’nin desteklemeyeceği malum. Yabancıların siyasi çıkmaza el atması bu nedenden gerçekleşmiyor. Siyasi parti liderlerinin yaklaşımlarında radikal bir değişiklik olmazsa, meydanların kısa bir sürede seçim kampanyaları ile şenlenmesi beklenebilir.
Çünkü, bağımsızlığını 6 yıl önce kazanmış bir ülkeye , uzun süre siyasi kriz içinde boğuşması, ağır gelir, artar bile.
Ercan Kasap
11.10.14
TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜ SAYISI ARTTI
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI