a

MÜFERA ŞİNİK: KOSOVA VE MAKEDONYA TÜRKLERİ CANDAŞTIR

Makedonya’nın Yeni Balkan Gazetesi, Kosova’da özellikle siyaset alanında oldukça aktif bir bayan olan Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili Müferra Şinik ile bir konuşma gerçekleştirdi.Müfera Şinik siyaset nasıl başladığından, yaptığı çalışmalara ve Kosova’daki Türklerin sorunarına kada önemli sorulara cevap verdi. Milletvekili Müfera Şinik ile yapılan röportajı olduğu gibi aktarıyoruz.

Müferra Şinik kimdir, okuyucularımıza anlatır mısınız?

“Ben Müferra Şinik. Asıl mesleğim öğretmenlik ve yasalarımızın izin verdiği çerçevede hala da öğretmenlik yapıyorum. Zübeyde Hanım Kosova Türk Kadınlar Derneği’nde bir dönem başkanlık yaptım. Bir dönem de Kosova Türk Öğretmenler Derneği’nde başkanlık yaptıktan sonra siyasete atandım. Milletvekilliğimde üçüncü dönemim olmakla birlikte Kosova bağımsızlığından sonra ilk defa bir kadın olarak Meclis Başkan Vekilliğini yaptım. Grubumuzun başkanlığını yürütmekteyim. Meclisteki kadınlar bordu üyeliğinin ikinci dönemini yapmaktayım. Türkiye Kosova Parlamentolar Arası Dostluk Grubu başkanıyım. KDTP’nin Kadın Kolları Başkanıyım.”

Bir kadın olarak sizi siyasete girmeye ne itti? Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

“Bir kadın olarak, partimizin teklifi ve eşimin desteğiyle siyasete atandım. Ondan sonra da seçmenimin bana güvenerek oy vermesi sonucunda üç kez milletvekili seçilmemle birlikte bana daha da güç kattı, toplumumuza karşı sorumluluğumu arttırdı ve siyasi mücadeleme devam etmeye etti. Bir kadın gözüyle baktığımızda elbette ki zorluklar var ama kişisel olarak olduğunu zannetmiyorum çünkü erkekler siyaseti yürüttüğü gibi kadınlar da yürütebilir diye düşünüyorum, hatta kadınlar bazı konularda daha hassas ve daha dikkatli… Ailenin olması ile birlikte, kadın hassasiyetlerine baktığımızda bilhassa, zaman açısından bazı zorluklar ortaya çıkıyor. Hayatı plânlı bir şekilde geçirerek başarabiliyorum.”

Milletvekilliğiniz dönemindeki çalışmalarınız nelerdi?

“Milletvekili olarak Kosova’nın bağımsızlık deklarasyonunu imzalamakla tarihe geçmenin mutluluğu meclisteki ilk başlangıç ve dönüm noktam oldu. Kosova genelinde toplumun en iyi bir şekilde yaşayabilmesi için Avrupa uyumlu yasaların çıkarılmasına sunduğum çabalar dışında Kosova Türk toplumuyla ilgili bütün çalışmalarımı yapıyorum. Tabii ki de diğer milletvekili arkadaşlarımla birlikte bu çabayı sunuyorum. Kosova’da Türkçe kimliklerin çıkması için çok büyük çaba harcadık, başardık. Türkçe’nin her yerde yaşatılması için çabalarımdan biri ders kitaplarımızdır. Ders kitapları, alfabe ve şimdi de ek ders kitapları ve çalışma kitapları doğrultusunda çalışmalarımı yapıyorum. Türkçe eğitim görülen okullarda üç devre yerine iki devreye geçmek için ek binaların yapılması gibi Türklerin yaşadığı her şehirde Türk Kültür Merkezlerinin açılması, 23 Nisan Kosova Türkleri Millî Bayramının yasaya bağlanması, RTK’da Türkçe yayınların genişletilmesi ve kalitenin yükseltilmesi, Kosova’daki Türk derneklerini desteklemek, Türkçe eğitimin, kültür, sanat, ekonomi, ticaret alanında toplumumuzun desteklenmesi, aynı zamanda Kosova Türk kadınının konu ve sorunlarını meclise taşımak, ana ülkemiz Türkiye ile Kosova arasındaki sıkı işbirliğinin kurulması ve devam etmesi, yatırımcıların gelmesi, kardeş şehir, kardeş okul, kardeş dernek projeleri bazında çalışmalar…”

Kosova’da yaşayan Türklerin başlıca sorunları nedir? Ne gibi çözümler düşünüyorsunuz?

“Kosova Türk toplumunun sorunları az değil ama şimdiye kadar saydığım çalışmalarla bu çalışmalar doğrultusunda devam ederek eğitimde, sağlıkta, kültür ve sanatta, istihdamda, siyasi temsiliyette aktif bir şekilde hareket ediyoruz, bunu da devam ettireceğiz. Eğitimde ders kitaplarımızın baskısı yüzde yüz ulaşmış değil, liselerde yer ve kadro sorunumuz devam ediyor, Türkiye burslarıyla Türkiyeye giden öğrencilerimizin sayısının her yıl ciddi bir şekilde azalması, yasaya göre Türk toplumunun istihdam edilmesindeki sorunlar, Türkçe’nin resmi olduğu belediyelerdeki yasada olmasına rağmen evrakların Türkçe çıkmaması, yasaların tamamıyla yürürlüğe geçmemesi gibi sorunların üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.”

Makedonya ile Kosova arasında, Türk siyasi partiler, dernekler ve medyalar arasındaki ilişkiyi yeterli görüyor musunuz? Bu konuda neler yapılabilir?

“Makedonya’daki Türk siyasi dernekler ve medya arasında yeterli işbirliğimizin var olduğunu söyleyemem. Aslında olması gerek. Kosova ve Makedonya Türkleri kardeştir, candaştır. 100 yıldan bu yana ana ülkemiz dışında kalan ve kendi millî kimliğini koruyan aynı sınırlar içerisinde yıllarca birbirimizden uzak durmamıza rağmen aynı dili, aynı kültürü paylaşıyoruz, ancak derneklerimiz, Türklerin çoğunlukta olduğu belediyeler, köyler, okullar, medya kuruluşları, tiyatrolarımız, partilerimiz resmi bir şekilde yapmadığımızı şimdiden sonra yapmamız gerekir yani resmi kardeşliğini ilan etme mecburiyetindeyiz. Çalışmalarımız ortak olmalı, yasalarımız çerçevesinde ana ülkemiz ve biz iki ülke arası soydaşlar olarak köprü görevimizi güçlendirmeliyiz. Ben her zaman, resmi konuşmalarımda, demeç ve röportajlarımda Kosova Türklerini konuşurken, her zaman Makedonya Türkleriyle aynı şartlarda Türkçeyi savunan ve koruyan iki ülkedeki aynı toplumun ferdleri olarak Türkiye Cumhuriyeti dışındaki Türklerden en etkin, başarılı toplumlar olduğunu savunmaktayım ve aynı zamanda Türkçeyi en düzgün konuşan, temsiliyeti en üst düzeyde olan ve kültürümüze yakışan bir şekilde davranışlarımızın ortak olduğunu vurgulamaktayım.”

Makedonya’da yaşayan Türklere mesajınız nedir?

“Makedonya Türklerini kendimden hiçbir zaman uzak tutmadım, kendimi de onlardan ayrı saymadım. Her zaman hem ülkeniz içinde birlik ve beraberlik içerisinde toplumumuzun çıkarları doğrultusunda çalışmalarınızı sürdürürken hem de aynı kaderi paylaşan Kosova Türkleriyle de her alanda ortak çalışmalarımızı sürdürme gayesinde olalım. Karşılıklı ziyaretlerimizle fiziki ve coğrafi mesafeler olsa da bizlerin gönül bağlarımızın ne denli güçlü olduğunu genç nesillerimize miras bırakalım.”/yenibalkan/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

“CUMHURBAŞKANLIĞI DANIŞMA KONSEYİ’NDE HALKIMIZIN SESİ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş