a
b
b

LAHEY VE ADALET

Yarın Lahey’de Kosova Savaş Suçları Özel Mahkemesinde, silahlı mücadelede Kosova Kurtuluş Savaşı’nın UÇK komutanları, geçici barış ve bağımsızlık döneminde en üst düzeyde devlet görevlileri olan eski Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, eski meclis başkanları Yakup Krasniqi ile Kadri Veseli, eski milletvekili Recep Selimi’nin iddianameleri okunup yargı süreci başlamış olacaktır.

Bugün, Kosova başkenti Priştine’de yurdun dört yanından gelen binlerce Kosovalı eski liderleri için “Özgürlüğün adı var” sloganı altında, adil yargı ve adalet, savaştan bu yana 25 yıldır kaderi bilinmeyen 1.600 kayıp kişinin bulunmasını  istedi, dayanışma mesajı verdiler.

2020’den bu yana  Kosova Cumhuriyeti’nin  bu vatandaşları, Lahey’de 30 aydır tutuklu durumundalar.

Kosova ve Sırbistan arasında Brüksel’e yürütülen ilişkilerin normalleşmesi süreci içinde, böyle bir yargı süreci de  yan yana yürütülmektedir.

160’tan çok tanığın dinlendiği ve ilgili  malzemeleri tercüme sürecinin en az 6 aylık zamana ihtiyaç duyulduğunun bildirilmesi, sanıkların  kaderlerinin yıl sonuna kadar belirlenmesi beklenemez.

Kosova Özel Mehkemesi, Kosova yargı sisteminin bir parçasıdır.

Hollanda ile Kosova arasında 15 Şubat 2016 tarihli  Anlaşmaya göre  Lahey’de  yerleşiktir.

Belirli suçlar üzerinde, belirli yetki ve yargı yetkisine sahip geçici bir kurumdur.

1 Ocak 1998 ile 31 Aralık 2000 tarihleri ​​arasında meydana geldiği iddia edilen insanlığa karşı, savaş suçları ve Kosova yasalarına göre diğer suçlar bu mahkemede görülecektir.

Savcıları, müfettişleri, analistleri, güvenlik uzmanlarını, tanık koruma uzmanlarını ve destek personelini içere nmahkeme personelinin tümü, bir AB üye devletinin veya AB’ye üye olmayan  beş ülkeden –  Kanada, Norveç, İsviçre, Türkiye ve  Amerika Birleşik Devletleri’nin birinin vatandaşıdır.

Kosova Anayasası’na ve ilgili yasalara göre, yargı sisteminde çalışmanın temel şartlarından biri Kosova  vatandaşı olmalarıdır.

Oysa, Kosova Parlamentosunda uluslararası topluluğun baskısı ve “yabancıları kızdırmamak” inancı içinde milletvekkillerinin oylarıyla onaylanan bu mahkemede, Kosova vatandaşı tek bir savcı veya yargıç bulunmamaktadır.

Kosova’da insan haklarını savunma yetkisi olan tek bir kurum bulunmaktadır. Kosova Ombudsmanı’dır.

Oysa, söz konusu mahkemenin,  savcı ve yargıçları gibi yabancı Ombudsmanı bulunmaktadır.

Kosova yargı sisteminin “Kosova vatandaşı olmalı” şartı yanı sıra, Kosova Ombudsman yasası da bununla çiğnenmiştir.

Çünkü ilgili  yasa ile, mahkemelere özel Ombudsman seçilmesi öngörülmemektedir.

Bu durumda, öteki mahkemelere karşı haksızlık, adaletsizlik yapılmıştır. Sadece mahkemelere kurum olarak değil, bu mahkemelerde yargılanan suçlulara da karşı adaletsizliktir, bu yapılanlar.

Özel Mahkeme’den, duruşmaların, malzemelerin tercümesi edilmesi gerekçesiyle aylarca uzayabileceği açıklaması, internet ortamında gün içinde milyonlarca sayfayı ücretsiz tercüme eden Googlle’e ayıp olur.

Oysa, Avupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi,  yargı sisteminde adaleti, mahkemelerin adil ve en kısa sürede davaları sonuçlandırmasını yükümlü kılmaktadır.

Tercüme gerekçesiyle duruşmalar uzayacak açıklaması da farklı biçimde bir adaletsizliktir.

Adaletin kılıcı keskin olur derler. Fakat, bir asır içinde adaleti kendilerine göre anlayan, dünya savaşlarına sebep olmuş  toplumların adaletine, son Bosna Hersek soykırımında  olduğu gibi, Kosova liderlerine karşı yargıda da inanmak zor olsa gerek.

Mahkemelerin karardaki bağımsızlığına saygıyla birlikte, adil karar çıkarmaları her insanın beklentisi, umududur.

İbrahim Arslan-KS

02.04.2023

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

LAHEY MAHKEMESİ’NDEKİ UÇK KOMUTANLARINA DESTEK MİTİNGİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCEL