Kosova’da bu yıl 15’incisi düzenlenen ‘Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali’ dün akşam görkemli bir törenle Prizren’de başladı. 57 ülkeden 238 filmin gösterileceği festivalin bu yıl başlığı; ‘Yolsuzluk’. 5 ila 13 Ağustos tarihleri arasında sürecek olan festivalde Türkiye’den de 2 filim yer alıyor. Prizren ev sahipliğindeki 8 farklı sinemada düzenlenen festival, Çin’li bir yönetmenin filmiyle başladı. Festival açılış töreni öncesi düzenlenen kokteyle çok sayıda üst düzey davetli katıldı.
İKSV Genel Müdürü Taner Dokufest, Kosova Avrupa’nın saygın bir festivallerinden biri
Davetliler arasında yer alan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)- Genel Müdürü Görgün Taner, 15’inci ‘Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali’ için eşiyle birlikte geldiğini söyledi. Taner, 1 Milyon 800 Bin nüfusa sahip olan Kosova’nın ve bu ülçekteki kentlerde kültürel hayatın nasıl canladırılabileceği ve yaratıcı endüstrinin, kültürün bir kentin hayatını nasıl dönüştürebileceğine dair çok iyi bir örnek olduğunu söyledi. ’15 sene önce başlatılan Sinema Lombardi ile bir şekilde paralel giden bir tarihi var Dokufest’in. Ama şuan geldiği nokta Avrupa’nın son derece saygın bir dokumentar festivali, özellikle Balkanlar’da yapılan üretimin sergilendiği çok önemli bir üretim merkezi ve içinde bulunduğu yapıldığı süre boyuncada burada Türkiye’de olsun, komşu ülkelerde olsun, Almanya’dan ve diğer Avrupa ülkelerinden olsun insanların gelip kendi kurumlarını anlattıkları birbirlerinden bir şeyler öğrendikleri çok iyi bir network çalışmasının olduğu bir festival. Festivalin giderek büyüyebilmesi için yapılması gerekenler aslında dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılması gerekenlerden çokta farklı değil. Yerel yönetimlerin ve ülke Kültür Bakanlıklarının sonsuz desteği gerekiyor. Bu tip şeyler ülkeler için birer mücevherdir, bunların koruyup kollanması ve el üstünde tutulması lazım. Yoldan gelirken bir şeye dikkat ettim biliyorsunun Kosova gibi ülkeler dünya basınında çok az yer alırlar ama The Guardian’da Kosova’yla ilgili çıkan 3 haberden 1’i Dokufest Festivali, siz burdan bu işin önemini anlayın hem ülke açısından hemde ülkenin kültürü açısından ne kadar önemli’ ifadelerini kullandı.
Davette yer alan Uluslararası Ankara Film Festivali Koordinatörü Mustafa Kerem Yüksel de, 15’incisi düzenlenen ‘Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali’nin Balkanların en büyük festivali olduğunu’ söyledi. Geçen sene ‘Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali’ni Ankara’da ağırlama şansı bulduklarını belirten Yüksel, festivalin yöneticilerinden birinin kendi festivallerinde jüri üyesi olduğunu ve çok memnun kaldıklarını söyledi. Çok önemsediklerini bir etkinlik olduğunu söyleyen Yüksel, Kosova’da böyle bir festivalin yapılıyor olması çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye’den de çok değerli 2 filmin olduğunu söyleyen Yüksel, Festival’de İnsan Hakları Bölümünün Jüri Üyesi olduğunu festivalde çok kaliteli filimlerin yer aldığını söyledi.
Festivalin Uluslararası Kısa Film yarışmasında yönetmenliğini Ziya Demirel’in yaptığı TürkiyeFransa ortak yapımı ‘Salı (Tuesday)’ da izleyecilerle buluşacak. Film, İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale ödülü, Saraybosna Film Festivali’nde özel mansiyon almış, ayrıca Siyad tarafından en iyi kısa film ödülüne layık görülmüştü. Yönetmenliğini Emre Kayış’ın yaptığı ‘Çevirmen (The Translator)’ Suriyeli mülteci bir çocuğa odaklanıyor. 23 dakikalık kısa film festivalin Short Matters bölümünde seyirciyle buluşacak.
Balkan belgesellerinin tanıtımı açısından önemli bir platform konumundaki festivalde ayrıca insan hakları konulu belgeseller ve çevre konulu belgeseller de yarışıyor. ‘İktidar, Yolsuzluk ve Yalanlar’ adlı bölümde silah endüstrisinin çeşitli hükümetleri rüşvetle emellerine alet edip yoluna tam gaz devam etmesi ‘Shadow World (Gölgede Kalan Dünya)’ belgeselinin ana konusunu oluşturuyor.
Yönetmenliğini Johan Grimonperez’in yaptığı sürükleyici yapımda eski İngiltere başbakanı Tony Blair’in kirli çamaşırları ortalığa saçıyor.
Festivalin müzik konulu belgeselleri arasında yönetmenliğini Jumana Manna’nın yaptığı ‘A Magical Substance Flows Into Me (İçime Sihirli Bir Şeyler Doluyor)’ Filistin’in geleneksel müzik değerlerini yansıtıyor. Dünyadan Bakışlar adlı bölümde yer alan ‘Gimme Danger (Tehlikeyi Severim)’ The Stooges grubunu yakından tanımamıza imkan tanıyor. Yine aynı bölümde yer alan ‘Show of Shows (Şovların Şovu)’ adlı belgesel bir zamanlar sirklerde, panayırlarda veya kabarelerde performanslarını sergileyen insan ve hayvanların, artık neredeyse kaybolmuş istisnai evrenini yansıtıyor./E. Tabak/
RİO’DA KOSOVA BAYRAĞI DALGALANDI
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI