Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen 14. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin ilk gününde, bölge ekonomisine yön veren aktörler ve kanaat önderlerinden ‘birlik’ çağrısı çıktı.
Zirveye katılmak üzere Kosova Kültür, Gençilk ve Spor Bakanı Memli Krasniqi Türkiye’ye hareket etti.bakan Krasniqi Cuma günü zirve çerçevesinde “Diyalog” bölümünde “kültür,eğitim, din ve siyaset açısından diyalog” konulu bir konuşma yapacak.Baklan memli Krasniqi!nin zirve esnasında Türk ile zirveye katılan yabancı ülke yetkilileriyle temaslarda bulunması bekleniyor.
Bu arada dün çalışmalarına başlayan 14. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nden birlik çağrısı geldi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, zirvede 48 ülkenin bir araya geldiğini, Birleşmiş Milletler’in dörtte birinin burada temsil edilmekte olduğunu söyledi.
Konuşmasında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmelere de değinen Suver, “Enerji zengini bölgelerdeki gelişmeler, enerji arz güvenliği sorunu doğurmakta olduğunu belirterek, “İnsan hakları sağlanmadan, olaylar kaçınılmazdır” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, tüm sıkıntılara rağmen, bölgenin vazgeçilmez olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin tüm bölge tarafından rol model olarak görüldüğüne ve mineral kaynaklar olmadan ortaya 1 trilyonluk ekonomi çıkardığına işaret eden Büyükekşi, “Bu tablo gururumuz ama biz daha iyisini planlıyoruz. 2023’te dünyanın en büyük 10 büyük ekonomisi içinde görmek için çalışıp çabalıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, modanın çağın yadsınamaz bir gerçeği olduğunu dile getirdi. Modanın sadece ekonomi ile açıklanamayacak komplike kavram olduğunu iddia eden Tanrıverdi, “Moda bir kültür vasıtası. Bu kavram büyük kitleleri peşinden koşturur” diye konuştu.
Türk moda endüstrisinin, ürettiği modanın içinde bu coğrafyanın uzun ve anlamlı hikayesini işlediğini belirten Tanrıverdi, “Bu noktada bizler büyük bir şansa sahibiz, Doğu’ya da yakınız, Batı’ya da. Hem hamburger, hem lahmacundan keyif alıyoruz” ifadelerini kullandı. Tanrıverdi, Türk tekstil sektörünün 23 milyar doları aşan ihracat hacmiyle ekonomik refah yarattığını ve Türkiye’nin istihdamını sırtladığını vurguladı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, bölgede yaşanan gelişmelere değinerek, böyle zamanlarda bölgelerinde söz sahibi insanların bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulunmaları ve ülkelerine ortak bir vizyonla dönmelerinin, sadece bölge için değil, tüm dünya için önemli olduğunu söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerin halklarına ve yöneticilerin son derece önemli mesajlar verildiğini kaydeden Yalçıntaş, şöyle devam etti: “Bu mesajların doğru okuyup, analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer zenginleşmek, kalkınmak istiyorsak, toplumun huzur içinde yaşamak istiyorsak, o toplumun sesine kulak verip, bireylerin önünü açmak lazım. Bu önümüzde bir fırsat, aynı zamanda geçiş dönemi olduğu için tehdittir. Umarım bu mesajlar iyi okunur ve halkların geleceğine yön verilir.”
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir’in 8 bin 500 yıllık geçmişi olan bir kültüre sahip olduğunu, iki kıta arasındaki bağlantıyı sağlayan en önemli yollardan birinin de Efes ve İzmir’de sonlandığını hatırlattı. “Eskinin Avrasya’sını inşa etmek önemli bir hedef olmalı” diyen Demirtaş, İzmir’in de bu sürece katkı koyup, rol üstlenebileceğini söyledi..
Demirtaş, yüzyıllarca Avrupa ve Asya bağlantısının önemli merkezlerinden bir liman kenti olarak işlev görmüş ve Baharat Yolu’nun düğüm noktası olan İzmir’in İlk yüz dünya şehri arasında yer almaya çalıştığını vurguladı. Demirtaş, bir Avrasya Zirvesi’ni de İzmir’de yapmak istediklerini belirtti.
Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TÖSYÖV) Başkanı Yalçın Sönmez de, krizle birlikte ülkelerin klasik pozisyonlarının değiştiğini ve dengelerin yeniden kurulduğunu savundu. Bu değişimde Türkiye’nin de yeni hedeflerine KOBİ’lerle ulaşacağını dile getiren Sönmez, . “Yönümüzü Avrasya ülkelerine çevirdik. Birlikte güç ve sinerji yaratmalıyız. Ortak potansiyelimizi kullanıp, bunu stratejik bir yol haritasına dönüştürmeliyiz” diye konuştu.
“KOBİ’lerin işbirliği ile birbirimizi zenginleştirebiliriz” diye konuşan Sönmez, Türk KOBİ’lerinin bölge ülkelerdeki partnerleriyle işbirliği ve ortaklığa açık olduğunu dile getiren Sönmez, “Avrasya’yı küçüklerin de büyük oynadıkları bir platforma dönüştürebiliriz” şeklinde konuştu.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ise, Türkiye’nin 2023’teki turizm hedeflerinin 50 milyon ziyaretçi, 35 milyar euro gelir olduğunu hatırlattı.
Başta Avrupa olmak üzere, Türkiye’ye vize uygulayan ülkelere de çağrıda bulanan Ulusoy, “Artık vize konusundaki kolaylıklarının ortaya konması lazım. Tüm ülkelerin bu konuda ülkeme saygılı olmasını istiyorum. Belki ileride vize koymaya biz kalkarız. Bizi buna mecbur etmesinler” ifadelerini kullandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Tanıl Küçük, Avrasya’nın 4 trilyon dolara yakın milli gelir ve 1 trilyon gelir dış ticaret hacmine sahip, enerji ve su kaynakları üzerinde bir bölge olduğunu anımsattı. Bölgede güç birliği çağrısı yapan Küçük, mevcut potansiyelin güçlü ve yaygın bir girişimci kültürü ile birleştirildiğinde, Avrasya’nın, dünya ekonomisinin en dinamik motor bölgesi haline geleceğini savundu.
Bölgede ticaret ve sanayi odalarının güçlendirilmesinin önemli olduğunu da dile getiren Küçük, “Türk oda sistemi, bilgi birikimi ve tecrübelerini diğer dostlarınla paylaşmaya hazırdır” diye konuştu.
Küçük, karayolu taşımacılığının önemine de vurgu yaparak, tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırmasını ve kara gümrük kapılarını modernize ederek, bürokratik işlemlerin kısaltılıp, hızlandırılmasını istedi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) Genel Sekreteri Leonidas Chrysanthopoulos KEİ’nin Karadeniz ülkelerini bir araya getiren en kurumsal örgüt konumunda olduğunu belirterek, ortak projelerin hayata geçirilmesini amaçladıklarını anlattı. Karadeniz bölgesinde su yollarının ıslah edilmesi ve ulaştırma projeleri bulunduğunu belirten Chrysanthopoulos, ekonomik kalkınmayı artırırken, ticaret ve turizmi teşvik etmek istediklerini söyledi.
KEİ’nin en önemli etkisinin ticaret alanında hissedildiğini ifade eden Chrysanthopoulos, ülkeler arasındaki ticaretin arzu edilen düzeyde olmadığını, BM Kalkınma Programı ile birlikte bir inisiyatif başlattıklarını ve yatırımları teşvik etmeye çalıştıklarını bildirdi.
Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, tarihi düşmanlıkları, çatışmaları bir tarafa bırakarak, ve bir arada çalışarak bölge ülkeleri arasındaki dostluğun pekiştirilmesini istedi. Ivanov, cumhurbaşkanı olarak amacının ekonomik işbirliğinin artması için kapıları açmak ve imkanları sağlamak olduğunu söyledi.
Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal, 21. yüzyılda çevre ile birlikte artık dünya anlayışının da değiştiğini belirterek, son 20-30 yıl içinde jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel anlamında büyük değişiklikler olduğunu dile getirerek, çağdaş dünyanın güncel sorunlarının ortaya çıktığını anlattı.
Zirvede bir konuşma yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde petrol fiyatlarındaki artışın yüzde 40’lar düzeyine ulaştığını, bu artışın büyüme ve enflasyon üzerinde risk unsuru yarattığını söyledi. Şimşek, fiyatlardaki yükselişin sürmesinin dünya ekonomisindeki büyümeyi aşağıya çekebileceğini hatırlattı. Türkiye’nin yüksek büyümeyi sağlayabilmek için insan kaynağına önem verdiğini, özellikle eğitime ayrılan kaynaklardaki artışa dikkati çeken Şimşek, altyapı yatırımlarını da önemsediklerini belirterek, karayolu, demiryolu ve liman yatırımlarının altını çizdi.
Zirvenin ilk bölümünün son konuşmacısı ise 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel oldu. Demirel, “Balkanları içine almayan Avrupa tek kanatlıdır. Eğer uçmak için kanat lazımsa Balkanlar’ı mutlaka tümüyle Avrupa kendi içine almak durumundadır. Türkiye buna dahildir” dedi.
AB’ye üye ülke sayısının 27’yi bulduğunu ifade eden Demirel, “AB’nin üyesi olmak Avrupa şartlarını kabul etmek demektir. Avrasya dediğimiz olay sadece bir coğrafyanın olayı değil, dünya olayıdır. Şimdi Avrupa bütünleşmesini tamamlayabilmelidir ve sürdürebilmelidir. ‘Acaba Avrupa şimdi 27 ülke, Türkiye dahil içine alacağı ülkelerle 32 ülke olacak, 32 ülke yönetilebilir mi yönetilemez mi?’ gibi tereddütlere mahal yoktur. Bu birliğe dahil olan bütün ülkeler işbirliği yapmak durumundadırlar. AB barış getirmiştir” dedi.
HOLLANDA KRALİÇESİ JAHJAGA’YI KUTLADI
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.