a

“KENDİ GÖNÜL DÜNYAMIZDA KOSOVA’YI TÜRKİYE’DEN AYRI DÜŞÜNEMEYİZ”

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Kendi gönül dünyamızda Kosova’yı Türkiye’den ayrı düşünemeyiz” dedi.

Kosova Cumhuriyeti Meclisi Dini Özgürlükler Komisyonu Başkanı Amir Ahmeti Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i ziyaret etti. Kabulde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kosova’da büyük bir cami inşa etmek istediklerini belirterek, “Biz zaten kendi gönül dünyamızda Kosova’yı Türkiye’den ayrı düşünemeyiz, siz de kendi gönül dünyanızda Türkiye’yi Kosova’dan ayrı düşünmezsiniz. Siyasi ve beşeri coğrafyanın yanında bir de gönül coğrafyası vardır. Dolayısıyla Balkanlar’daki bütün Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı bölgeyi biz kendi gönül coğrafyamız olarak görüyoruz” dedi.

Kosova’nın özellikle bağımsızlığını kazanmasının herkeste çok büyük bir gurur tablosu oluşturduğunu vurgulayan Görmez, “Kosova İslam Birliği ile çok iyi ilişkilerimiz var. Kosova İslam Birliğini Kosova için büyük bir şans olarak görüyorum. Çünkü Balkanlarda dini kurumlarda pek çok yerde ihtilaf var, o da toplumun birliğine beraberliğine olumsuz yansıyor. Ama Kosova’da İslam Birliği ile halk arasındaki çok iyi ilişkileri görmekten mutluluk duyuyorum. Şimdi beraber büyük bir projeye imza atacağız o da Kosova’da büyük bir cami projesi. Mimari değeri çok yüksek, sembolik değeri olan büyük bir mabet olacak inşallah. Hazırlıklarımız tamamlandı” ifadelerini kullandı.

“HİÇ KİMSE DİLİNDEN, DİNİNDEN, IRKINDAN, DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI ÖTEKİLEŞTİRİLMEMELİ”

“Özgürlükler konusu bizim kültürümüzün, medeniyetimizin önemsediği bir şeydir” diyen Görmez, “Biz tarihte bütün dinleri kültürleri barış içerisinde yaşatmış bir milletiz. Bizim yaşadığımız bir ülkede hiç kimse dilinden, dininden, ırkından, düşüncelerinden dolayı ötekileştirilmemeli. Herkes kendi düşüncesini inancını hayatını özgürce yaşama imkanına sahip olmalı. Mesela Makedonya’da son günlerde yaşanan hadiseler son derece üzücüdür. Yıllarca birlikte yaşamış insanların farklı etnik yapıların karşı karşıya gelmesi endişe vericidir. Kosova küçük bir yer ancak mana değeri çok büyük bir ülkedir. Arnavutuyla, Boşnağıyla, Türküyle başka etnik unsurlarıyla, barış içinde birlikte yaşama tecrübesine sahip bir ülkedir. Din bütün dünyada yükselen bir değerdir fakat eğer doğru öğretilmezse, insanlar dini doğru öğrenmezlerse din fayda yerine zarar da verebilir. Çünkü din cehalet kabul etmez. O yüzden sağlıklı din eğitimine çok önem vermek lazım. Bugün bütün dünyada yaşanan din ile ilgili sorunlar, temelinde din eğitimini sağlıklı bir zemine oturtamamaktan kaynaklanıyor. Türkiye’deki din eğitiminin bir ayağını İmam Hatip liseleri oluşturuyor. Bu liselerin sayısı bini geçti. Bu okulların eğitim sistemi aslında bütün İslam dünyasına örnek olacak bir sistemdir. Çünkü din ilimleri ile fen ilimlerini birlikte veriyor. Bir insan sadece fen ilimlerine yoğunlaştığı zaman maneviyatı, metafiziği dışlayabiliyor. Sadece din ilimlerine yoğunlaştığı zaman ise çağdan ve gerçeklikten kopuyor. Ama birlikte olduğu zaman daha dengeli bir insan tipi oluşuyor” değerlendirmesini bulundu.

 

“HER YAZ MİLYONLARCA ÇOCUK KUR’AN ÖĞRENİYOR”

Din eğitiminin bir diğer ayağını yaygın din eğitimi sisteminin oluşturduğunu vurgulayan Görmez, şunları kaydetti:

“Yaygın din eğitimi veren kurumlar Diyanet’e bağlıdır. Hepsi Diyanet’e bağlıdır. Bunlar 2 yıllık bir kurs eğitimi verirler. Kuran, Siyer ve Temel İslami Bilimler gibi eğitimler verilir. Ayrıca camilerde halka yönelik yaygın din eğitimi vardır. Yazın milyonlarca çocuk Kur’an öğreniyor. Çağdaş eğitim bilimleri dikkate alınarak bu dersler hazırlanıyor. Bilimsel, pedagojik bütün kriterlere riayet ediliyor. Müfredat, ders programları, materyaller buna göre hazırlanıyor. Hocalar buna göre eğitimden geçiyor. Matematik, Türkçe dersini nasıl ciddiye alıyorsak bir din eğitimi dersini müfredatını da aynı ciddiyetle ele alıyoruz. Avrupa’da yaklaşık 4 milyon vatandaşımız var. Bunun 3 milyonu Almanya’da. Almanya’da da bütün okullarda din dersi zorunludur. Ancak bugüne kadar İslam dinini nasıl öğreteceklerine yönelik ellerinde bir metot oluşmamıştır. Biz, Diyanet olarak onlara da yardımcı oluyoruz. İlk müfredatı Almanca olarak biz çalıştık yetkililerle paylaştık. Bazı eyaletlerle işbirliği başladı.”/İHA-Ankara/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

13 EKİM 2013 ÇARŞAMBA GÜNDEMİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel