10 Haziran gününe rastlayan Kadir gecesi, yüce dinimiz İslam’ın en şerefli, en faziletli ve en ihtişamlı gecelerinden en başta gelenidir. Kadir gecesi, İslam güneşinin, Kuran meşalesinin dünyayı aydınlatmaya başladığı mübarek bir gecedir. Bu gece, kalbi Kuran nuru ve peygamber müjdesi ile parlayan, alnı secde izleri ile nurlanan müminler için af ve mağfiret gecesidir.
Bu gece melekler yeryüzüne inerken bereket ve rahmette iner, Kuran okunduğu zaman melekler yeryüzüne inerler. Bu gece her iş için bir selamet ve saadet gecesidir. Bu gece selamet gecesidir. Şeytan bu gece Müslümanlara kötülük yapmaya ve eziyet vermeye güç yetiremez. Bu gece çakıl tanelerinden daha çok sayıda melekler yeryüzüne inerler. Bu gece ibadet edip, gündüz oruç tutmak, gece kıyam etmek (geceyi ibadetle geçirmek) bin aydan daha hayırlıdır.
Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihai mesajı olan Kuran-i Kerimin indirilmesi, insanlığın hidayetine bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam ve değer taşır.
Peygamberimiz (sav) bir hadisi şerifte, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanabilmelerine karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiğini bildirmektedir.
Bu sürede bildirildiğine göre, bu gece Allah’ın izniyle melekler ve Cebrail yeryüzüne inerler ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur. Kadir süresinde verilen bilgiler, Kuran’ın Ramazan ayında (Bakara 185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (Duhan 3-4) indirildiğine dair ayetlerle birlikte ele alındığında, Kadir gecesinin Ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Bu gecenin daha çok Ramazanın son 10 veya son 7 günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler gecenin tespitiyle ilgili bize bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahabeden gelen rivayetlerde en çok Ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da bu rivayetler ihtilaflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Bazı nakillerde de, hazreti Peygamberin Kadir gecesinin vaktini haber vermeye teşebbüs ettiği ancak o sırada bir konuda anlaşmazlığa düşen iki sahabenin Resulullah’a başvurması üzerine buna fırsat bulamadığı, daha sonra da konunun zihninden silindiği bildirilmektedir.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir gecesinin vaktinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Hâlbuki kısmi
belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün Ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin zamanının bildirilmesi yoluyla Müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tazimde aşırıya kaçmaları önlenmiş oldu.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde “İnanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihya edenlerin geçmiş günahlarının affedileceğini” müjdelemiştir.
PAZAR GÜNÜ ULUSAL YAS GÜNÜ İLAN EDİLDİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI