a
b
b

İSTANBUL’DA “BÜYÜK RUMELİ BULUŞMASI” DÜZENLENDİ

İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “Büyük Rumeli Buluşması” programı düzenlendi.

“Büyük Rumeli Buluşması”na Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Büyük Rumeli Buluşması’nda yaptığı konuşmada, Rumeli’nin mahzun ve mağrur evlatlarını, sevgili gençleri, değerli hanımları ve aziz vatandaşları selamladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalbi kendileriyle çarpan herkese, soydaşlara sevgi ve saygılarını gönderdiğini dile getirerek, bu güzel buluşmada katkısı bulunanlara teşekkür etti.

Bugün salonda asırlar boyunca “Allah Allah” nidalarıyla Viyana kapılarına dayanan akıncıların seslerini duyduğunu kaydeden Erdoğan, “Bugün burada Rumeli türkülerinin, yürek tellerimizi titreten, ince, zarif, narin, kanat çırpışlarını duyuyorum. Bugün burada, Bursa’dan Bosna’ya, İstanbul’dan Üsküp’e uzanan muhteşem bir sevgi selini, muhabbet deryasını görüyorum. Burada hamuru acıyla, çileyle, aşkla, sevdayla, dayanışmayla yoğrulmuş, ebedi ve ezeli kardeşliğimizin remzini görüyorum.” diye konuştu.

Erdoğan daha sonra Rumeli Ağıtı’nın “Bir Rumeli Türküsü kanat çırptı gümüş vazolarda/Sımsıcak bir dua yıkıldı ellerime/Burma bıyıklı ağıtlar dizginledi zamanı/Kana batmış toynaklarda, yeşil bir gül dillendi/Sessizlik keklikleri makaslarken gökleri/Bir ezan yağmuruyla ta can evimden yandım/Ve yumdum gözlerimi İstanbul’da/Üsküp’te, Kalkandelen’de uyandım/Ötelerde kanlar, câmiler, şadırvanlar/Fatih Köprüsü gülümser beride/Vardar Ovası’nı titreten rüzgar/Dalgalandırır gönülleri de/İsmine Estergon derler/Bir yarim var Rumeli’de” mısralarını okudu.

Sadece Rumeli’de değil, Balkanlar’dan Kafkaslara, Adriyatik’ten Altaylara, 3 kıta 7 iklimde gönüllerin bir olduğu nice kardeşlerinin olduğunu dile getiren Erdoğan, ellerini semaya açarak “Allah Türkiye’ye zeval vermesin” niyazıyla gözyaşı döken nice sevdalıları olduğunu ifade etti.

“14 Mayıs seçimlerindeki desteğiniz için sizlere teşekkür ediyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dili, dini, kültürü, derisinin rengi farklı olsa da umudunu ülkesinin başarısına bağlamış 100 milyonlarca dostlarının olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“İşte bu salonda Rumeli’nin neresine gidersek gidelim, önümüzü kesip ‘Türkiye’nin taşına, toprağına selam’ diyen akıncı çocuklarını görüyorum. Karşımda Serdengeçtilerin emanetleriyle birlikte sayıları 100 milyonları bulan Türkiye aşıklarının temsilcilerini görüyorum. Salonlara sığmayan şu coşkunuz için sizlere şahsım, dava arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Şu dik duruşumuz için sizlere teşekkür ediyorum. 14 Mayıs seçimlerindeki desteğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. 28 Mayıs’ta sandıktan çıkacak sonucun müjdesini veren şu sevginiz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

Salondakilerin çok güzel ve vefakar insanlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Rabbim muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Kardeşlerim biz istiklal ve istikbal bayrağını bir dönem hükümranlık alanı 10 milyonlarca kilometrekareyi bulan Osmanlı’dan devralmış bir devletiz. Türkiye Cumhuriyeti 1000 yıldır bu topraklarda varlık yokluk mücadelesi veren mücadelemizin ilk değil en son devletidir.” ifadelerini kullandı.

“Biz Evlad-ı Fatihan olan o topraklara uzaktan bakamayız”

Erdoğan, Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’i son döneminde hastanede ziyaret ettiğini, onun kendisine “Tayyip evladım, bu topraklar Evlad-ı Fatihan’dır. Bu Evlad-ı Fatihan olan topraklar size emanettir.” dediğini aktardı.

Merhum İzetbegoviç’in oğlu Demokratik Eylem Partisi (SDA) Genel Başkanı Bakir İzetbegoviç’in kendisine, babasının o ana kadar konuşmadığını söylediğini anlatan Erdoğan, “Tabii bu bizim için bir duygu seliydi, Rabbime hamd ettim. Ama öyle bir emanet aldık ki biz Evlad-ı Fatihan olan o topraklara uzaktan bakamayız. Biz oralara bir emanet olarak bakmasını biliyoruz ve bakacağız.” şeklinde konuştu.

/AA/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

ABD’Lİ SENATÖRLER KOSOVA’YI ZİYARET ETTİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCELcasibom girişcasibom