a
b
b

İSTANBUL PRİŞTİNELİLER DERNEĞİ’NİN BAŞARILARI

Çocukluğunda göç etmiş olanlar tarafından dönemin İstanbul’unda göç, gurbet, `horlanma’, `ezilme’ ve `baskı’dan uzak tutularak daima anılırmış. Bizler daha sonraları hele en sonrasında göç etmiş olanlar Rumeli özlemiyle daima kalarak birbirlerimizin elinden rüyalarımızda tutabiliyoruz. Çünkü göç sadece İstanbul’a Türkiye’ye olmamış aksi de Batı Avrupa’ya büyük ekonomi göçü yaşanmış bir ülke Türkiye. Ama Balkanlardan Türkiye’ye gerçekleştirilen göç baskılar ve geçim sıkıntıları nedeniyle sılada başka gurbette başka yaşanmış ve edebiyatta da her gurbet gibi acı acı yerini almıştır. Rumeli’den Türkiye’ye göç konularını içeren iki antoloji elimde var. Bunlar benim kitaplığımda. Balkanlar`da Türk Çocuk Hikâyeleri ve Balkanlar’da Türk Çocuk Şiiri. Hazırlayanlar, Prof. dr. Mustafa İsen, Reyhan İsen, Ayşe Esra Kireççi ve Tûbâ Işınsu Durmuş oluyor. Antolojiler Varlık Yayınları’nın armağanı. Bu gurbet konusundan bizler gurbette de sılada da hiç kopamadık. Gurbet konusunda sözü edilen antoloji de benim de yüreğimi yakan göç, başımdan geçmiş olay ve duygular olarak içime giren Üsküplü uzun süredir İstanbul’da yaşayan dostum Suat Engüllü’nün “Armut Ağacında Öten Kumrunun Anlattıkları”  şiiri oldu. Zaten bu şiiri antolojiyi hazırlayanlardan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. dr. Mustafa İsen tarafından da birçok çok güzel eserler yanında sözü edilen antoloji de en önemli şiir olarak belirtilmektedir. O şiir’i yer darlığı sebebinden bölüm bölüm vermek istedim ama kıyamadım.

Tamamını veriyorum:

Dalları sokağa taşan armut ağacına,
Bir kumru gelip konardı her sabah,
Arap şarkısı gibi bitmek bilmeyen
İçli içli ötüşüne başlardı sonra.
Büyülü kızıllığıyla şafak sökerken,
Yine bir sabah erken erken,
Konuverdi armut ağacına kumru.
Bir hüzünlü bir hüzünlü öttü ki sormayın…
Henüz dağılmadan tedirginliği,
Kumrunun ötüşündeki hüznün,
Geldi dayandı kapıya / yelesi pırıl pırıl,
Yağız atın koşulduğu araba.
Belliydi, son haddini bulmuştu,
Kaç gündür evde süregelen telaş.
Çeyiz sandığı, konsol, sofra,
Döşekler, yorganlar, halılar,
Dört sandalye, baba yadigârı masa,
Ve bir şeyler daha yüklendi arabaya
Apar topar.
Evde kimin yüzüne takıldıysa gözüm,
Hepsi üzgün, ağızlarına kilit vurmuş dersin.
Kucaklaşıldı, helallaşıldı sonra,
Sonra deh dedi sürdü arabayı arabacı.
Ardından yürüdüler ağır ağır, ezginlikle,
Ninem, babam, annem, halam ve oğlu…
Anılarımdaki güllere bakılacak olursa
Aylardan mayıstı ve biz çocuklar,
Bakakaldık ardlarından, olanlardan habersiz,
Ama bir şey kopuyordu sanki içimizden,
İşte bu duyguyla uzun uzun el salladık.
Öğlene doğru ninem döndü,
Daha da kocalmış,
Babamla annem döndü,
Gözleri hâlâ nemliydi.
Şimdi sormanın vakti değildir diye,
İçimde büyüyen çocukça bir merakla
Bekledim, bir şey sormadım kimseye.
Halamla oğlu gelmediler o gün,
Gelmediler…
Ertesi gün de, daha, daha ertesi gün de…
Yedi yaşında bir çocuktum henüz,
Ve aklım kesmiyordu her şeyi belki,
Ama İstanbul’un sözünü etmeleri,
Tiren demeleri yettiydi. Ne hikmet…
Dalları sokağa taşan armut ağacını,
Bir cömertliktir bürümüştü o yıl. Hayret!
Hep bekledik halamın oğlu gelir diye,
Gelir tırmanır diye bekledik,
Çocukça bir içtenlikle…
Oysa ne halam döndüydü ne de oğlu.
Arap şarkısı gibi bitmek bilmeyen,
İçli içli ötüşünü artık özlediğimiz
Kumru da gelip konmadı bir daha,
O dalları sokağa taşan armut ağacına.

Dostum Suat halaoğlunun göçünü çok acı hissederek yaşamış. Ben bunu yazılarımda da yansıtmışımdır daha ilkokulda iken mahallenin kaptanı Hayrettin (Hayrişko)  Koro’nun göçünü çok acı çekerek yaşamıştım. Hayrişko benden büyüktü ağabeyimdi. Ama büyüklerin futbol takımının kalesine daima beni koyardı. Küçüktüm ama ağabeylerim arasında nüfusum büyüktü. Çok acı çektim ondan sonra. Kaptansız halim ne olacaktı diye.Ne tesadüftür ki dostum Suat Engüllü bugün İstanbul’da ben de Ankara’da. Dostum Sedat Akbay’sa İstanbul’da yaşıyoruz. Sedat Akbay İstanbul Priştineliler Derneği Başkanı görevini başarıyla yapıyor. Kosova Priştineliler Derneği’nin 1978 yılından bu yana Kosovalı Türklere, özellikle Priştineli hemşerilerimize destek olan ve olmaya devam edeceğini ispatlayan bilgileri Priştineliler Derneğinin Kosovalılara çok faydalı olduğuna vurgu yaparak, “İSTANBUL PRİŞTİNELİLER DERNEĞİ’NİN BAŞARILARI”  olarak sunuyorum.

Türk tarih kurumu kayıtlarına göre en az 25 milyon Rumeli ve Balkan kökenli insanımız Türkiye’de yaşamaktadır. Türkiye’de biz Rumelililer çoğunluğuz gibime geliyor, ama kendimiz bu ülkenin asli unsurları olduğumuz için bir araya gelmeye gerek duymamışız. Artık bir araya gelmek zorundayız. Çünkü kendi memleketimizde yabancı gibi kalmaya başladık. Kimse kimsenin elini tutmuyor. Ankara’da böyle çok şükür ki İstanbul’da durum böyle değil. Bundan iş işten geçmeden çok geç olmadan birliği ve bütünlüğü sağlamalıyız…

Göçlerin sancısı bir türlü dinmiyor. Hep o, ‘bırakıp geldiklerimiz toprakların özlemi içinde sıla aklımızda, orada bıraktıklarımızın kaygılarıyla hele şimdi orada zor durumda olan insanlarımıza ruhen ve olanakları iyi olanlarımızın toplu maddi destekleriyle sıladakileri fiili olanağı olanlar olmayanlar da desteklemek istiyoruz ve yapabildiğimizi yapıyoruz. Aklımızda kalan o giriş katı-hayat; hem yemek odası hem oturma odası gibi kullanılan mutfak odada, sedirimsi yataklık, sofra, birkaç iskemle, bir sehpada radyo, göçenlerin çok kıymetli mülk gibiymiş gibi (o zaman radyo çok pahalıydı)  arkamıza aldığımız radyo, kalan radyosuz sehpanın bitişiğinde kırış kırış meşin koltuğu unutmak mümkün değildir. Artık bu eşyalar da değişmiş olabilir ama orada özlemini çektiğimiz hayalimizde kalmış bu eşyalar yanında şimdi dertli insanımız, akrabamız, hatta bazılarımızın anaları babaları var. Küçük umutlar bile sıyrılmış  `yarın’ için. Bizde o sılanın özlemini yaşayanlarda nasıl bir sızı bırakır, göçlerin sancısı bir türlü dinmez; hep o, `bırakmak zorunda kaldığımız toprakların özlemi içindeyiz’,şimdi de orada kalanlarımızın derdiyle yanmaktayız.

Türkiye Cumhuriyetinin Balkan çıkışı sonrasında Türkiye’deki Sivil Toplum Örgütlerine oradaki insanlara yardım elini uzatmak için daha elverişli koşullar oluştu. İyi ki Türkiye’de de Sivil Toplum Örgütlerimiz vardır ki insanlarımızı bir araya getirir birbirlerinden koparmaz ve sıladaki insanlarımızı da bu zor günlerinde unutmayarak yanlarında olarak cesaret verirler. Bunlardan biri de Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği’dir. Başında Başkan olarak Sedat Akbay’ın bulunduğu Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği örnek gösterilebilecek çalışmalar gerçekleştirmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Dış politikasında Balkan çıkışı sonrasında Türkiye Kosova’da önemli yerini almış oldu. Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği ilkin İstanbul’da Priştinelileri bir araya getirdi ve  “Bir elin nesi var iki elin sesi var’ konumuna getirdi. Nasıl mı? Şöyle: Müzikli İftarlar, Sheraton Otelinde 2010 Ramazanında düzenledi ve sadece Priştineliler değil tüm Rumelileri davet etti. Kadir Gecesi günü (5 Eylül 2011 de ) Dernek üyeleri ile birlikte sırasıyla, Eyüp, Süleymaniye ve Sultan Ahmet Camii’ni ziyarette bulundular. 30 Nisan 2011 tarihinde ‘Yaza Merhaba Yat Gezisi’ gibi geziler ile Priştinelilerin ve tüm Rumelililerin İstanbul’da birbirlerine yakın olmaları ve birbirine destek olmalarının önemi doğrulandı. Tek sözle derneğimizi ve Priştineliler hatta Kosovalılar nereli olursa olsunlar yukarıda sıraladığımız gibi İstanbul’daki geziler yanı sıra hatta Kosovalılarında Bursa, İzmir, Samsunda da en iyi şekilde Rumeli camiasına temsil etmeye çalışıyoruz, diyor Sedat Akbay.

İstanbul merkezli Priştineliler Derneği İstanbul’daki Kosovalı Türklerle sıkı bir köprü kurdu. Gerçek sorunları ve zorda olan insanların listesini yapmış oldu. Priştineliler Derneği ücretsiz olarak kendi dernekleri bünyesinde geliştirdikleri Türk Sanat Müziği Korosunun konserini Bayram Paşa Belediyesi Kaymakamlık Binası Yücel Çakmaklı Kültür Salonunda düzenlediler. Konsere konuk sanatçılar olarak tanınmış Türk Sanat Müziği sanatçıları Hüner Coşkuner ve Sinem Fatma Genç gibilerinin katılımını sağladılar. Priştineliler Derneğinden temin edilen biletler İstanbul’daki Priştinelilerin bir araya gelmelerini ve daha da yakınlaşmalarını sivil toplum örgütlerinin önemini yaşamalarını ve hissetmelerini sağladılar. Buna benzer etkinliklerle İstanbul’da Priştineliler yekvücut oldular. Orada öyle güçlü oldular ki Kosova’dan İstanbul’da okuyan öğrencilere de burslar vermeye başladılar. İstanbul’da okuyan burs alan öğrenciler da adayları da dernekte iki yıldır dersler başlamazdan önce bir araya getirerek onlarla tanışıp ihtiyaçlarını, dertlerini yakından öğrenmiş oldular. Burs alan öğrencilerle kahvaltı buluşmaları da örgütlediler. Daha önceden burs alan ve yeni burs başvurusu yapan tüm öğrencileri  dernek binasında karşıladılar. Kosovalı Türkleri ve çifte vatandaş olan Türkiye’de ikamet eden ötekilerini de çok yakından ilgilendiren Kosova seçimlerine 200’e yakın gidiş geliş uçak bileti şimdiye dek düzenlenen seçimlere gitmeleri için sağladılar. Bu arada Priştineliler Derneği üyeleri başta Başkan Sedat Akbay olmakla elleri kolları bağlı kalmadılar. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge’yi Dernek Yönetim Kurulu olarak makamında ziyaret ettiler. Kendileri ile Kosova hakkında fikir alış-verişinde bulundular. Güçlü dostluk kurdular. Başkan Sedat Akbay’ın dostlukları daha da geniş oluyor. Geçen günler Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında kafilede de yer alarak ABD’deki Kosovalılar ve orada yaşayan Türklerle de dostluklar kurmayı başarmış bulunuyor. Priştineliler Derneği bu ve başka çalışmaları ile İstanbul’da dernek üyelerini sımsıkı derneğe bağlamış oldu. Dahası da yakınlaşmalarını sivil toplum örgütlerinin önemini yaşamaları ve hissetmelerini sağlamış oldu.

Bu işler güzel bir mekân ister. Sedat Başkan bu kadar önemli işler yaptıktan sonra buna da sıra geldiğini bugünlerde bize de açıkladı. Şu anda 15 yıl ellenmemiş Aksaray’daki Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği lokaline 20.000 TL harcayarak son derece modern hale getirip kültür merkezi haline getirip bilgisayarlarla donattıklarını bildirdi. Attıkları bu adım sözü edilen derneğin büyük başarıları halkasına yeni başarıların ekleneceğinin habercisi olmaktadır.

Sedat Akbay ve Priştineliler Derneği Yönetim Kurulu attığı ilk adımla İstanbul ile Kosova’ya yaptıkları ziyaretlerle sözü edilen derneği Priştine’ye de çok yakınlaştırdı. 6 Temmuz 2010 tarihinde Dernek Başkanı Sedat AKBAY eşliğinde eşi Müjgan Hanım,  yönetim kurulu üyeleri Orhan Emincik ve Ekrem Saraçoğlu Priştine’de bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğini ziyaretini gerçekleştirdi. Priştine’deki bu mekânın ziyaret edilmesi ve kurulan bağ çok önemliydi. Çünkü Priştine’deki insanlara uzatılacak yardım elinin getirileri daha da faydalı olacaktı.

Genelde Kosova’da Türkçe Eğitim Öğretim de sorunlar had safhaya gelmiş bulunuyordu. Türkçe okullarda Türk Dilinde okumaya ilgi azalırken İstanbul Priştineliler Derneği Priştine’de Türkçe eğitime destek çıktı. Eğitime ve kardeşliğe önemli katkılar yapmakta olan Sedat Akbay Türkçe eğitim yapıldığı Priştine’nin tek okulu “Elena Gjika” ilköğretim okulunda 2011–2012 eğitim öğretim yılının çok daha elverişli şartlarda başlamasına katkıda bulundu. Çok yıkıntı duruma gelmiş Türkçe eğitim görülen sınıflarda tamir ve badana  işleri gerçekleştirildi. İstanbul merkezli Kosova  Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı  Sedat Akbay’ın katkılarıyla, Türk öğrencilerinin öğrenim gördüğü 3 sınıfta, ihtiyaç duyulduğu  tamirat işlerinin tümü tamamlandı. 3 sınıf yanında, bu okulda öğrenim gören engelliler de unutulmadı. Engelliler sınıfı da, sıra ve sandalyelerden başlayarak tamamen yenilendi. “Elen Gjika” Okul Müdürü Osman Vitia,   Kosova  Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı  Sedat Akbay’ın kendi katkılarıyla  bu soylu çalışmalarını takdir ederek, “ hayırsever insanların maddi katkıları sayesinde sınıflarımızda eğitim için gerekli olan şartlar sağlanıyor” dedi. Öğretmenler, öğrenciler, ebeveynler ve kendi adına, Sedat Akbay’a teşekkürlerini ifade eden okul müdürü Vitia, Arnavut ve Türk öğrencilerinin birlikte öğrenim gördüğü Priştine’nin en eski okulunda tamirat işlerine önayak olan hayırsever işadamlarının bu soylu çalışmalarının büyük önem taşıdığını belirtti. Vitia  bu çalışmalar kapsamında engellilerin (O sınıfta karma olarak her milliyetten çocuklar var)  unutulmamasının  ayrı bir değeri olduğunun altını çizdi. “Elene Gjika” ilköğretim okulunun Türk sınıfları ile engelli sınıfında yapılan tamirat çalışmalarını örgütleyip takip eden Priştineliler Derneği  Kosova temsilcisi Orhan Cemail Emincik de, ders şartlarının son derece düşük olduğu sınıfların, tamirat çalışmalarından sonra başka bir görünüm kazandığını söyledi. Engelliler sınıfının parke dâhil  baştan aşağı yenilediklerini  kaydeden Emincik, “Kosova  Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı  Sedat Akbay’ın kendi adına yaptığı bu katkılarından dolayı, öğrenci ve öğretmenler ile ebeveynler son derece mutlu oldu” ifadesini kullandı.

İstanbul’daki Priştineliler Dernek Başkanı Sedat Akbay’ın Kosova’da bulunan “Elena Gjika” ilköğretim okulunda yakın geçmişte yaşanan etnik kriz ile ilgili ıslah edici adımlar atarak duruma merhem olması çok önemlidir. Kosova  Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı  Sedat Akbay’ın davetlisi olarak bu 2011 yılının Nisan ayında, “ Elena Gjika” ilköğretim okulunda görev yapan Türk ile Arnavut öğretmenler bir haftalık İstanbul ziyaretini gerçekleştirdiler.  Okul ile dernek arasındaki  işbirliği daha da geliştiği okulda Türk ve Arnavut öğretmenler arasında yeni okul müdür yardımcısı olarak Türk Davut Hamoların seçilmesine karşı çıkanlar da ıslah oldular. Anlaşmazlıklar aşıldı. Sedat Akbay’a bu hayırseverlik adımından ötürü facebook’tan teşekkür eden Priştineliler sayısı kabarık oldu. 6 Eylül 2011 tarihinde Dua Perol adlı Priştineli bir vatandaş ‘Bir toplumun temelden gelişmesi için eğitim şarttır,  tebrikler Sedat ağabey hep bu yolda devam et gelecek nesillerde seni örnek alıp aynı katkıyı yaparlar inşallah…’ yazmıştı. Ayrıca Priştineliler Dernek Başkanı Sedat Akbay’ın Kosova’da Priştine’de bulunan “Elena Gjika” ilköğretim okulunda yaşanan etnik kriz ile ilgili ıslah edici adımlar atarak duruma merhem olması çok önemlidir.

Priştine’de bulunan Sultan I. Murat Hüdavendigar türbe ziyaretlerini de, Priştine’de “Gerçek” Derneği Uğur Böceği tiyatro grubunun “Sarı Gelin” adlı oyununu izlemeye vakit bulmaktadır Başkan Sedat Akbay. Politikada Kosova Demokratik Türk Partisi’ne de Kosova’da destek verme gecesi örgütlemeye ve o toplantılara katılmaya vakit bulmaktadır. Kosovalı Bakan ve Milletvekilleri ile de istişare görüşmesi gerçekleştirerek sadece Kosovalı Türk KDTP milletvekilleri ile değil iktidardaki Arnavut Kosova Demokrat Partisi (PDK),muhalefetteki Arnavut Kosova Demokratik Birliği (LDK)  milletvekilleri Flora Brovina, Saniye Aliay ve Liriye Kaytazi ile de Priştine’de görüşüyor. Priştine Belediye Başkanı ve LDK parti Başkanı olan İsa Mustafa İstanbul’da ziyarette bulunduğunda onu da Başkan Sedat AKBAY karşılamış onunla da görüşmüştü. Görüşmede Kosova’nın ve Priştine’nin genel statüsü ve İstanbul’daki Priştineliler Derneğinin Priştine’deki öneminden bahsetmişlerdir. Ağabey kardeş ortamı içerisinde geçen bu hoş sohbetten başka 7.7.2011 tarihinde Kosova Başbakanı Hashim Thaçi’nin İstanbul ziyaretinde Kosova kökenli Dernekler, İstanbul’da Kosova Başbakanı Hashim Thaçi’yi ağırladılar. Kosova Başbakanı Hashim Thaçi’yi ağırlayanlar arasında Sedat Akbay da yer alıyordu. İstanbul’daki Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kosova’ya ilgisini İstanbul’daki Kosovalı Derneklerle (Kosova Priştineliler – Kosovalılar – Kosova Gilanlılar) beraber gerçekleştirdikleri Kosova’nın Bağımsızlığının 3. Yıl kutlamalar töreni de göstermektedir. İstanbul’daki Priştineliler Kültür ve Dayanışma derneğinin Türk-Arnavut kardeşliğine verdiği önemi “Elena Gjika” okulunda atılan adımda gördük ama Sedat Akbay’ın Tek Rumeli TV’de yayınlanan “Haftaya Bakış” programına Mustafa Cemaili -Kosova Cumhuriyeti. Göçmenlik Bürosu Müdürü ve Kamil Bitiş  -TÜRK – ARNAVUT Kardeşliği Kültür ve Dayanışma Derneği – Genel Sekreteri ile katılması ve Kosova Bağımsızlığını ele almaları da çok önemli katkılardan biri olmuştur.

Bundan başka Merkezi İstanbul’da olan Kosova Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Priştine’de nüfus sayımını destekleme gecesi düzenledi.”Kosova’da nüfus sayımına destek olma zamanı” sloganı altında düzenlenen gecede, Kosova’da 1–15 Nisan 2011 tarihlerinde yapılan  nüfus sayımının Kosovalı Türkler için önemine vurgu yapıldı. Priştine “Grand” otelinde düzenlenen geceye  500’ün üstünde davetli  katıldı. Büyük ilgi gören bu gecede, Priştineli Türkler tarafından Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ile Yeni Kosova İttifakı Partisi AKR partileri arasından bakan ve milletvekilleri, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Songül Ozan, Kosova’da görev yapan Türk Polis Kontenjanı ile Kosova ile Kosova’daki Türk kuruluş temsilcileri, dernek başkanları, Kosova Priştineliler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri ve davetliler hazır bulundu. O gecede Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sedat Akbay daha bir kez Kosovalı Türklere verdiği desteğini göstermiş oldu. Yaptığı konuşmada 30 yıldan bugüne ilk defa  uluslararası standartlara göre  yapılacak olan nüfus sayımının Kosova Cumhuriyeti için, Kosova’da Türkler için çok büyük önem taşıdığını belirtti. “Türkçenin ve Türklerin olmadığı bir Kosova düşünülemez. Bu sayımlarda Türkçenin en fazla konuşulan ikinci dil olduğunu  ispatlamaya hep beraber gönülden destek verelim” ifadelerini kullanan Akbay, Türkiye’nin de Kosova’ya desteğini göz önünde bulundurarak, elde edilecek verilerin, iki ülke arasındaki  ilişkileri daha da geliştireceğine inandığını söyledi. Kosova Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği  Başkanı Sedat Akbay, son 5 yılda Türkiye’de okuyan 400’ün  üzerinde öğrenciye, Türk, Arnavut Boşnak ayırımı yapmadan burs verdiklerini hatırlattı.”Bu sene 100’ün üzerinde öğrencimize burs vermektir. Bu yıl   bir ilke imza atarak  öğrenciler sigortalanacaktır”, diye belirten Başkan Sedat Akbay, Kosova’dakilere sosyal yardımları  daha da artırarak Kosova’nın çeşitli bölgelerine dağıtılacağını kaydeden Priştineliler Derneği Başkanı Sedat Akbay,”Kosova Cumhuriyeti ile dost ve kardeş Türkiye Cumhuriyeti arasındaki bu ilişkinin güçlenmesi için destek olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullanmıştır.

Priştineliler Derneğinin Priştine ve Kosova’nın daha bazı bölgelerinde, Kızılay’ın da Mamuşa’da kurban kesimini gerçekleştirdiğini, bu gelişmelerin ise Türkiye’nin kardeş Kosova’ya gösterdiği ilginin bir başka örneğini oluşturduğunu vurgulamıştır. Priştine’de bayramlaşmaya katılan Kosova Priştineliler Derneği Başkanı Sedat Akbay bu mübarek günlerde Kurban kesmek için Kosova’ya geldiklerini, dolaysıyla Priştine’de hemşerileri ve dostlarıyla birlikte olmaktan gurur duyduğunu ifade etmiştir. Kurban Bayramı vesilesiyle, Priştine’nin ihtiyaç sahibi ailelerine katkıda bulunmak ve onları sevindirmek amacıyla, İstanbul Priştineliler Derneği, Priştine  “Gerçek” Kültür Sanat ve Spor Derneği mekânında ulusal ayrım yapmadan Türk, Arnavut ve Boşnak olmak üzere yaklaşık 500 aileye kurban eti dağıtımını da gerçekleştirmiştir. Priştineliler Derneği Başkanı Sedat Akbay,  Priştineliler Derneği olarak yardımlarını Kosova geneline ulaştırmaya çalıştıklarını, dolayısıyla Kurban Bayramı’nda kesilen 25 büyük baş hayvan etinin Priştine, Mitroviça, Vıçıtırın ve Gilan’da ihtiyaç sahibi yaklaşık 1000 aileye dağıtmışlardır. Önümüzdeki Kurban Bayramı için de planlar yapılmış bulunuyor. Sedat Akbay, Priştineli hemşerilerinden çok duygusal teşekkür mailleri de almaktadır. “Hele bu sene artık Priştine’den gelen maillerimi bir okusanız inanın duygulanırsınız diyor Başkan.”Başkan ne olur gelin gene öyle bir güzel gece yapın yaşatın bize diyen yüzlerce kişi bizleri Priştinelileri siz birleştiriyor sebep oluyorsunuz, dargınları aynı salona sokuyorsunuz el ele halay çekmelerini sağlıyorsunuz. Olmaz böyle güzellik, bizim buna en çok ihtiyacımız var, diyorlar.İstanbul’daki Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği bundan başka Kosova halkının ve Kosovalı Türklerin destekçisi olarak Kosova’da seçimlerde, sayımlarda, Bayramlarda, ramazanlarda ve biraz evvel verdiğimiz bilgilerde yer alan okullarda sunduğu destek oradaki halka büyük cesaret verdiğini vurgulamadan geçemiyorum.

Kosova ile İstanbul arasında  köprü oluşturduğunu söyleyen Sedat Akbay, bu işbirliği ve dostluk köprüsünün ilerideki günlerde daha da genişletileceğini ve bu gibi faaliyetlerin Kurban Bayramıyla sınırlı kalmayıp, sosyal yardımların bundan böyle de devam edeceğini vurgulamaktadır. Akbay, Priştineliler Derneği’nin ayrıca Türkiye’de öğrenim gören Kosovalı öğrencilere de destek olarak burs verdiklerini ve bu yıl Kosova’dan burs alan 70 öğrenciden 53’ünün Priştineli olduğunu açıklayarak derneğin desteği ile Priştineli Türklere destek olmaya devam edeceklerini ve bu destekle Priştine’de Türk Dilinde okulların canlanmasına katkı sunacaklarına inandığını söylemiştir. Evet, öyle de olmuştur. Ola ki Kosova’da  2011–2012 yeni öğretim yılı Türkçe eğitim açısından oldukça umut verici başladı değerlendirmeleri de Kosova’da Türkçe gazete olmadığı için internet postallarında yer aldı. Priştine’de Türkçe eğitim görüldüğü “Elena Gjika” ilköğretim okulunda 1’inci sınıfa kaydını yaptıran Türk öğrencilerin sayısında yüzde yüzlük bir  artış gerçekleşti. Değerlendirmesi yapıldı. Geçen yıl Priştine’de 10 öğrenciyle başlayan 1’inci sınıfa  kaydını yaptırın Türk öğrenci sayısı bu yıl bu şehirde 20′yi aştı. 200 kadar öğrencinin  Türkçe öğrenim gördüğü Priştine “Elena Gjika” ilköğretim okulu Müdürü Yardımcısı Davut Hamollar, yaptığı açıklamada, öğrenci sayısının daha da artmasını beklediklerini işaret ederek, “ bu yıl öğrenci sayısının  artmasından son derece  mutluyuz” ifadesini kullandı. Hamollar, sorunsuz başlayan yeni öğretim yılında ilköğretimin 1–5 sınıfları için kitapların öğrencilere ücretsiz dağıtılacağını, öğretmen eksiğinin bu hususta biyoloji öğretmen sorununun en kısa bir zaman içinde halledileceğine inandıkları kaydetti.

Kosova’da Türk toplumunda bir çöküş yani Kosova toplumu içerisindeki yerinde perspektifsizliğin (ister iş bulmakta ister itibar olarak) belirmesinden sonra, Kosovalı Türklerin yaşadıkları birçok ortamlarda Türklerin çocuklarını Arnavutça dilinde eğitmeye yöneldiklerinden ötürü Türkçe okunan okullarda öğrenciler sayısında önemli bir çöküş yıldan yıla tekrarlanıyordu. Türkçe öğrenci sayısında azalma beliriyordu.2011–2012 eğitim öğretim yılında Kosova’da Türk dilinde ilkokul birinci sınıflarına kayıtlarda hafif da olsa %10’luk bir artış oldu. Tüm Kosova’da Türkçe sınıfları olan okullarda 230 öğrenci birinci sınıfta Türk Dilinde öğrenimine devam etmeyi seçerken Mitroviça’da bu alanda çöküş devam etti ve ek çabalar sonuç verdi. Daha sonra birinci sınıf sekiz öğrenci ile açıldı.1951 yılından bu yana Kosova’da Türkçe eğitim öğretim resmi olarak başlamıştır. Türkçe eğitim Kosova’nın Prizren, Priştine, Mamuşa, Gilan, Doburçan, Mitroviça, İpek yerleşim yerlerinde verilmekteydi. Günümüzde İpek şehrinde Türk Dilinde eğitim öğretim tamamıyla sönmüştür. Ötekilerinde devam ediyor. Kosova’da İlköğretimden başlayan Türkçe eğitim lise, Üniversite ve yüksek lisansa kadar devam etmektedir. Priştine Üniversitesi’nde Türkçe eğitim-öğretim yapan iki bölüm dışında yeni kurulan Prizren Üniversitesinde de Türkçe bölümler yer almaktadır.

Bu durumda Kosova ile Türkiye arasında köprü rolünü başarı ile oynayan Priştineliler Kültür ve Dayanışma Derneği takımı şu kişilerden oluşmaktadır: Başında Başkan olarak Sedat Akbay’ın bulunduğu bu Yönetim Kurulu takımı şu kişilerden oluşuyor: 1.Sedat Akbay (Başkan).2.Raif Güler (Başkan Yardımcısı) üyeler:3.Suzan Parteş,4.Recep Şenkardeşler,5.Nihat Eren,6.Recep Ağacık.7.Nazım Aguş,8.Yahya Saraçoğlu.9.İlker Nişli,10.Necmi Hocacık,11.Hüseyin Özyıldızlı takımını başta Başkan Sedat Akbay olmakla 16 Mayıs 2010 tarihinde Olağan Genel Kurul Toplantısı sonucu olarak seçilmişleri başarılarından dolayı kutluyorum.

Şecaettin KOKA

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Makale: Boşnakların Özerklilik Talebi

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCELcasibom girişcasibom