a
b
b

HIDRELEZ, GÜREŞ  VE  ŞENLİK…

KUZEY MAKEDONYA’DAN İZLENİMLERİM…

Tam 33 yıl önce çok partili sistemde geçildiği Yugoslavya’da Türkleri siyasette temsil amacıyla  Üsküp’te temeli atılan Türk Demokratik Birliği’nin (TDB), yurt dışında Malmö ve Kopenhag’da ilk şubelerinin kuruluşu (1992)  sırasında tanıştığım  arkadaşım Abdullah Taip, Çalıklı’da düzenlenen UNESCO korumalı uluslararası bahar, hıdırellez şenliklerine senelerdir davet ediyordu. Özellikle  yağlı güreşleri, yörenin  doğal güzelliklerini  methediyordu.

Bu yıl Şenliklerin 30. Jübile yılına katılmak, kısmet oldu.

Valandova’ya bağlı Çalıklı’da pehlivanların ter döktükleri yiğitler meydanında tam 31 yıl sonra,  kendileriyle görüştük.

Şenliğin hiç yorulmayan Tertip Kurulu Başkanı  Dr. Şenol Tahiri, Konçe’deki “Ziya Gökalp” Güreş Derneği’nin kurucusu başpehlivan Abdullah Taip’in yetiştirdiği ve yarışmada başaltı grup finalistleri olan güreşcileri – Gökmen Kahveci, Ferit Yonuz, Tayfun Demir’i, çok sayıda gönül dostunu tanıma fırsatı buldum.

Bu yöreden ana ülkeye göç eden, Avupa’ya yerleşen mesleklerinde başarılı – yazar Mustafa Serbest’i, işadamları Cengiz, İzzet, Cevat, Mustafa,  emekli öğretmen Hamdi Hasan’ı, yerel dostları  Hasan’ı, Asko’yu…tanıma fırsatı buldum.

Yetmedi, Kuman-Kıpçak kökenli 124 yaşında ölen akıncı Evrenos Bey’in çok “yorgun” türbesini de ziyaret ettim.

Her karış toprağı işleyen yörük halkını kucakladım. Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya üç geni sınırlarının eteklerinde “öksüz” boşanmış Yörük köylerine üzüldüm.

Amazon ormanlarını aratmayan koca ağaçlar arasındaki Kurthamzalı köyüne, Vardar nehri boyunca verimli ovalara özendim…

Şenliğin ikinci gününde ülkenin dört yanından gelen derneklerin yöresel halk oyunlarını izledim,  sahnede dost ülkelerin bayrakları arasında yan yana dizilmiş Kosova ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kader ortaklığını, görür gibi oldum.

Yörük halkını dünü ve bugünüyle gönlüme bastım, bu güzellikleri  ancak 30 yıl gecikmeyle yaşadığıma da yandım. /İbrahim Arslan/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BAKAN DAMKA’NIN BRÜKSEL TEMASLARI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCEL