a
b
b

HATIRA DEFTERİMDEN : “BİR VARMIŞ… BİR YOKMUŞ…”

Duygusal bir yazı olacak. Olmasını istemezdim. Ancak, hayat şartları böyle dikte ediyor. Başlayayım…”Bir varmış… Bir yokmuş. Bir ağacı oymuşlar içine dünyayı sokmuşlar. İnanılmaz… Oyulmuş ağacın içinden alışılmamış bir dilde Halkımızın 500 sene kullandığı Türkçe ile dünyanın dört bir yanından olup bitenler hakkında dinleyenlerimize haber veriyor.

Burası orta dalga 212,3 metre üzerinden yayın yapan Priştine Radyosu.

Bugün 25 Haziran 1951 yılı Haberler yayınımızı sunuyoruz diyor efsanevi Şefimiz Selahattin Kelmendi O insan ki sessiz, sedasız yıllar yılı Haberler programımızı hazırlayan koskocaman çınar ağacımız. O ki hiç kimsenin yapamadığı öyle bir görevle yükleniyor ki, ilkokulumuzda ABECE(Alfabe)  ne ise Radyoculukta da Haberler yayının nasıl hazırlanacağını öğreten değerli bir şahsiyetimiz. Allah rahmet eylesin mekânını cennette kılsın.

25 Hazirana nasıl geldik?

Tarih tekerrürden ibarettir  diye tarif ediliyor, ibret alınsaydı! Ancak bir gerçek var ki geçmişini bilmeyenin geleceği de olmaz sözünü haklı çıkaran ibretlik değil mi? O zaman tarih sayfalarını karıştıralım. Eski Yugoslavya Halk Kurtuluş Savaşı tamamlandıktan sonra, ülkenin gelişmesi… ön şartlardan ve en önemlilerden biri. İlk beş yıllık gelişme planı. Eski Yugoslavya Komünist Partisi tarafından kabul edildikten sonra şartların elverişli olmamasına karşın gelişme alanında  ilk adımlar atılmaya başlanıyor.6 Cumhuriyet ve iki Özerk Eyalette Komünist Partisinin güttüğü politikayı gerçekleştiren Meclisler(Yugoslavya parçalanıncaya kadar bu böyleydi) belli başlı alanlarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu alanlardan biri de hayli yoksun olan vatandaşların haberleşme konusuna özel önemin verilmesi oluyor. Ve Kosova’nın ilk Radyosu Prizren de kuruluyor. Çünkü Başkent Prizren. Nitekim Prizren Arnavutluk’a çok yakın. Tehlike oradan gelebilir. Dolayısıyla, 1947 yılında Başkent Priştine’ye taşınıyor. Ve böylece Priştine Radyosunda programlar iki dil üzerinde hazırlanmaya başlanıyor. Türkçe yok. Çünkü Kosova’da Türkler yaşamıyor ki? Osmanlılar 500 seneden fazla buralarda kalmamış, yaşamamış gibi… Türkçeyi de anadili olan Arnavutlar konuşuyormuş. Aşırı Milliyetçilerin sürdürdüğü bu politika 15 Mart 1951 yılına kadar sürüyor. Komünist Partisinin direktifiyle Kosova Meclisinde Kosova’da Sırp, Arnavut, Karadağlılar yansıra Türklerin de yaşayıp yaratıklarını öngören karar onaylanıyor ve böylece ilk sırada Priştine Radyosu Türkçe Haber ve Müzik yayınları hazırlanmaya başlanıyor, Kültür Güzel Sanatlar Dernekleri ile İlkokullar çalışmaya başlıyor. Bu alanda Priştrine’de rahmetli Haşim Mustafa ile Allah ömürler versin hala hayatta bulunan Şerafettin Süleyman’ın çok önemli payı geçmiş bulunuyor. Ve bu iki değerli ağabeyimiz Türkçe bölümünün ilk sorumluları olarak; ağabeylerimiz rahmetli Selâhattin Kelmendiyi, daha sonraları da rahmetli Süreyya Yusuf’u, Ali Ömer Aksoy’u, Hurşit Şileki, müzik yayınları için de Mitroviça’dan rahmetliler Rasim Salih ve arkadaşları Bayruş Kırveş, Adem Matsulayı, teknik bölümünde de Prizren’den rahmetli  Muharrem  Jılta’yı görevlendiriyorlar. Atılan ilk adımlar zor ise de çok büyük başarıya ulaşılıyor. Toplum renkleniyor. Özellikle ilkokullarımızda ve Kültür Güzel Sanatlar Derneklerimizin çalışmalarında çok değerli başarılar kaydediliyor. Nitekim bu uzun sürmüyor. Komünist Partisinde etkinlik gösteren bazı  aşırı milliyetçiler rahat değil. Müslüman halkına çok büyük baskılar yapıyorlar.

2.-

Dinine, dillerine. İnançlarına dokunuyorlar. Millet ne yapacak. Dedelerinin yaptıklarını yapıyorlar. Göçe başvuruyorlar. Binlerce Müslüman kardeş Türkü, Arnavut’u, Boşnağı, Goralısı,Torbeşi Türkiye’ye göç ediyorlar. Sorunlar bundan sonra başlıyor. Özellikle Türkler için çünkü sayısı az da olan Türklerin Türkiye’ye göç etmeleriyle kadro yetiştirilmesinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Buna rağmen Kosova’da –sözümün Priştine’ye ait olduğu için sadece onu hatırlatacağım-Türk aydınları susmuyor, haklarının gerçekleşmesi için elinden geleni yapıyorlar. Başta rahmetli profesörümüz Süreyya Yusuf olmak üzere diğer aydın, korku nedir bilmeyen gençlerimiz-öğretmenlerimiz, siyasetçilerimiz faaliyetlerini İlkokullarımız ile “Yeni Hayat-Gerçek” Kültür Güzel Sanatlar Derneğimiz içerisinde kadrolarımızı yetişiyorlar. Bunların arasında Priştine Radyosu Türkçe programında bir Enver Baki, bir Şakir Maksut, bir Muhammed Ustaibo, bir rahmetli Cevahir Halaç- Haydar, bir Emin Mecihan, bir Ercan Kasap, bir Murtaza Büşra, bir Ethem Baymak, Nercivan Şufto, Nuhi Mazrek, Sadullah Poçinka Sipahioğlu, bir Ekrem Safçı, Güner Şaban, genç yaşta rahmetli olan Erol Şilek, Kemal Dindar, Zümrüt Süleyman, Raif Kırkul, Rezzan Zborça, bir Perihan Maksut-Bayram, bir Aliye Kazaz-Kasap, bir Hatice Bayram, bir Luliyeta Vatansever-Hapçı ,bir Semra Mecihan,bir Elgina  Kamil,…bir… bir çok daha birler var. Bu birler Radyoculuk alanında bir çığ, bir çağ yaratıyorlar. Hep, sürekli, gece gündüz demeden Türk halkının sorunlarıyla, başarılarıyla radyo denen bu alanda durmaksızın çalışıyorlar. Spordan başlayarak, edebiyatımızın en ağır bölümü alan Radyo oyunculuğuna kadar çeşitli eserler yaratıyor. Yansıtmaya çalışıyorlar. Yoğun olan bu çalışmalar 1999 yılının Mart günlerine kadar sürüyor. Tarih yine tekrarlanıyor. İbretle anılması lazım olan Müslüman halkı, onların arasında bizler de Türkler mallarını değil, canlarını kurtarmak için yine göçe başvuruyorlar. Türkiye’miz yine kucak açıyor. Açıyor ancak tarih sayfalarında silinmeyecek olan burası orta dalga 212,3 metre üzerinde yayın yapan Priştine Radyosu olmayacak.25 Haziran 1951 yılı ve orada yıllar yılı çalışanlar hiçbir zaman unutulmayacak. Bu fani dünyada inşallah bir daha göç yaşanmayacak ki şimdiki Kosova Radyosu Türkçe yayınları da unutkanlığa kavuşmayacak.

Muhammed USTAİBO

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ GÜNDEMİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCEL