Uluslararası hukukun hala dünyada tatbik edildiğine inanan var mı bilemiyorum, ama güçlünün hukukunun hakim olduğu kesin…
Suçlu iken kendini haklı göstermek, haklı iken suçu başkasının üzerine atmak, kural tanımazlığı ilkeli davranış olarak görmek, uluslararası topluma hesap vermemek, suç boyutuna ulaşan eylemlerden sakınmamak, hatta ve hatta insanlık suçu işlediği halde, insanlık dışı eylemlerini meşru müdafa olarak göstermek, güçlünün hukununu tanımlamaya yetmeyebilir…
Uluslararası hukukun yerini alan güçlünün hukukuna başka anlamlar da yüklemek mümkün…
“Kendi hukuklarını” dünyaya dayatan güçlüler bir de insan aklıyla alay edercesine hep uluslararası hukuktan dem vururlar…
Bu hoyratlık ne zamana kadar sürer bilinmez…
Bu duruma kızmamak yada içerlememek elde değil…
Gazze’de yaşanan son olaylar da bu durumun adeta bir tercümanı… Haksızlık, insaniyetsizlik, kin ve nefretin içiçe olduğu zalimliği kucaklayan İsrail ve destekçi devletler ne yazik ki, masum ve zavallı insanların kan içinde boğulmasına neden olmaktalar.
İsrail’e saldıran ve sivilleri de hedef alan Hamas’ın, eline koz verdiği İsrail, uzun yıllar güçlünün hukukunu uygulayan devletler arasında yerini pekiştirerek, kanlı eylemlerini hep bu bakış açısından gerçekleştirdi.
Tıpkı Gazze’de dehşet verici hastane saldırısı örneğinde olduğu gibi…Yüzlerce sivilin katledildiği korkunç saldırı karşısında en ufak pişmanlık bile gözlenmedi, dehşet verici saldırının hiçbir mazereti olmadığını bile bile…
Daha çok kan dökülecek ve bu vahim duruma dur diyenlerin hiçbir etkisi olmayacak.
Hukukun gücünü hiçe sayan güçlünün hukuku ve bu yaklaşımı benimsiyenlerin vicdansızlığı sorgulanamaz elbet. Çünkü güçlüye hesap soran olmadıkça, zayıfların haklılığını ortaya çıkaran da olmaz.
Bu adaletsizlik günümüz dünyasında giderek derinleşiyor. İnsanlığın bittiği bir noktadayız ne yazık…Şahit olduğumuz adaletsizlik ve haksızlık karşısında dünyanın büyük bir bölümü üç maymunu oynamaya devam ediyor maalesef…
Tarihinde altı milyon insanını yitirmiş bir ülkenin, hür ve özgür yaşamak arsuzu içinde olan Filistin halkına holokost misali katliamlar yapması, çok yakın geçmişte katliamlar yaşamış Kosova gibi bir ülkenin, masum bir halka karşı işlenen katliamları , soykırım derecesine varan vahşeti işleyen ülkeyi kınamaması oluveriyorsa, o halde fazla söylenecek söz söyleminin hiç bir anlamı kalmamıştır demektir.
Adaletsizliğe tarafsız kalmak, haksızlık yapanın tarafını tutmak anlamına gelir çünkü…
Ercan Kasap
19.10.2023
KOSOVA LİDERLERİ NEDEN TÖRENDE YOKTU?
ARNAVUTLUK, 112. BAĞIMSIZLIK YILINI KUTLUYOR
KARADAĞ’IN HEDEFİ AB’YE TAM ÜYELİK
EDİRNE’DE RESSAMLAR BALKAN MİRASI “BOCUK” TEMALARINI KABAKLARA RESMETTİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİNE KARŞI PROTESTO DÜZENLENDİ