a

GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?

Terör bu sefer Avrupa’nın kalbini vurdu. Terör karanlık yüzünü son olarak Fransa’da gösterdi. IŞİD teröristleri Paris’i kana buladı. Silahlı saldırı ve patlamalarda 128 masum kişi hayatını kaybetti 300 kişi yaralandı. Fransa ikinci dünya savaşından sonra en kanlı saldırıya sahne oldu. Fransızların  acısı çok büyük.

Demokratik ve özgür dünya anında sert tepki gösterdi. Dünya liderleri terör saldırılarını sert bir dille kınadı, Fransa’nın yanında oldukları bildirdi.

Paris’te meydana gelen terör  saldırıları Kosova’yı da sarstı. İlk tepkiler Kosova devlet erkanından geldi. Kosova liderleri  terörü kınadı, Fransa ile dayanışma içinde olduklarını, yayımladıkları mesajlar ile açıkladı. Terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin anısına ilk mumlar sabah 02:00’de Priştine merkezinde yakıldı. Hashim Thaçi’nin başında bulunduğu Kosova Demokratik Partisi (PDK) Gençlik Kolları üyeleri ilk mumları yakan oldu. Cumartesi sabahı Fransa’nın Büyükelçiği binasına hem Kosovalı liderler hem de vatandaşlar tarafından çiçekler bırakıldı. Fransa’nın acısı paylaşıldı. Sivil toplum kuruluşları seferber oldu, terör kurbanlarının anısına mum yaktı. Kosova Cumhurbaşkanı Jahjaga Kosova’da 1 günlük yas ilan etti. Başbakanlık binası Fransa bayrağının renkleriyle ışıklandırıldı.

Böyle de olması gerekiyordu. Dini, ırkı olmayan terör vahşeti, yemek yerken, eğlenirken, müzik dinlerken suçsuz vatandaşları ölüme götürmüştü çünkü. Dolayısiyle tüm dünya gibi Kosovalı olarak terörü lanetlemek insanlık vazifemiz.

Ancak…

Bir ay önce kadar yüzden fazla kişi Ankara patlamalarında  da hayatını kaybetti. Terör orada da masun insanları yaşamlarından etmişti. Türkiye,  tarihinde en kanlı terör saldırısı ile karşılaşmıştı. Türkiye de büyük acılar yaşamıştı. IŞİD terör örgütü burada da acımasızlığını sergilemişti. Üstelik Türkiye  30 yıldır PKK terörünün acısını çekiyor. Askerler , polisler, masun  vatandaşlar PKK’nın terör eylemlerine kurbanı gitti.

Ama Kosova’da, Ankara ve yahut  Türkiye’de son dönemlerde yaşanan başka bir terör saldırısının  kurbanları anısına hiç kimse mum yakmadı. Kosovalı liderlerin başsağlığı  mesajları  dışında, yas günü ilan edilmedi. Başbakanlık binası Türk bayrağının renkleri ile ışıklandırılmadı. Oysa terör hem Türkiye’ye hem Fransa’ya  aynı acıları yaşattı.

Terör kurbanları söz konusu olunca aynı duyarlılığın sergilenmesi, aynı ölçüde acıların paylaşılması, aynı kuvvetle dayanışma ifade edilmesi gerekmez miydi?

Terör, masum canları alan  Türkiye, Fransa veya başka bir ülkede aynı değil mi?

Terör algılamasında farklı bir yaklaşım söz konusu değilse,  bu durumda muhakak samimiyet sorgulanır hale gelir. Türkiye gibi Kosova’nın yakın dostu olan doğudaki  bir ülkede aynı terör saldırılarından yüzlerce kişi hayatını kaybeder ve biz görmezlikten gelmiş olursak, Fransa gibi yine Kosova’ya dost olan  batılı bir ülkedeki terör saldırlarını lanetlemek için ne gerekiyorsa yapıyorsak, o halde vizdanımızda bir sorun var demektir.

Terörü lanetlerken, acıları paylaştığımızı ifade ederken, dayanışma içinde olduğumuzu belirtirken acaba ne kadar dürüst  ve samimiyiz.

Acaba biz Kosovalılar gerçekten samimi miyiz?

Ercan Kasap

15.11.2015

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BAŞBAKANLIK BİNASI FRANSA BAYRAĞININ RENKLERİYLE IŞIKLANDIRILDI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel