Balkanlar’daki Osmanlı eserleri, Tika ve başta Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ecdat yadigarlarına sahip çıkan kişi, kurum ve kuruluşlarca restore ediliyor.
Meriç ve Tunca nehirlerinin öte yakasındaki tekke, zaviye, medrese binası gibi tamamen yıkılmış kimi eserler ise yenilenip imar ediliyor. İstanbul’dan 64 yıl önce fethedilen Kosova’nın Kaçanik şehrinde 1594 yılında yaptırılan Sinan Paşa Camii ve civardaki pek çok eser ilk günkü orijinalliği ile ayağa kaldırılıp geçtiğimiz günlerde yeniden hizmete açıldı. Sanatkarlar, Sultan Murad Türbesi ile birlikte Kaçanik Sinan Paşa Camii’nin, Üsküp Murad Paşa Camii’nin ve Üsküp Arasta Mescidi’nin yazılarını Türkiye’de hazırlayarak yerlerine astı.
TİKA ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla ihya edilen tarihi eserlerin tüm hat yazıları Bursa Şabaniye Geleneksel Sanatlar Derneği’ne mensup sanatkarlar tarafından gönüllü olarak yazılarak yerlerine asıldı.
Şabaniye Geleneksel Sanatlar Derneği Başkanı hattat Mahmut Şahin, “2013 Ramazan ayı öncesi Balkanlar’da birkaç camiye cihar yar-ı güzin levhası yazmıştık. Bursa Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de bunları yerine ulaştırmıştı. Balkanlar’da birçok cami, türbe ve tekkeyi restore eden Bursa Büyükşehir Belediyesi Kaçanik Sinan Paşa Camii açılışı ve Kosova Sultan Murad Türbesi anma toplantısı vesilesiyle belediye yetkilileri, iş adamları, basın mensupları ve sanatçılardan oluşan bir grubu Balkanlar’daki durumu yerinde görmeleri için iki günlük geziye götürdü. İstanbul’dan 64 yıl önce fethedilen Kosova’nın Kaçanik şehrinde 1594 yılında yaptırılan Sinan Paşa Camii ve civardaki pek çok eser ilk günkü orijinalliği ile Türk işadamlarının himmet ve gayretleriyle yeniden hizmete açıldı. Ecdadımız Balkanlar’a birçok eser bırakmış. Her köşe başında bir Osmanlı camiini, tekkesini görmek mümkün. Tika ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin aracılığıyla hamiyetperver iş adamlarımızın maddi destekleriyle birçok Osmanlı eseri neşv ü nema bulmuş. O coğrafyada evlad-ı fatihan eserlerinin tekrar canlandırılması o topraklara zamanında vurduğumuz mührün teminatıdır. Korumak da bizlere düşer” diye konuştu.
Büyüt titizlikle çalıştıklarını anlatan Şahin, “Balkanlar’daki cami ve tekkelerin tezyinatları kendi çapında güzel. Ama yeni restorasyonlarda çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Asıl olan orijinaline uyulması ve döneminin yansıtılmasıdır. Bizler ise Cihar yar-ı Güzin levhaları eksik olan camilerimize hiçbir maddi kaygı gütmeksizin levha eksiklerini tamamlamak için çalışıyoruz” dedi./İHA/
BELEDİYE SEYYAR SATICILARA GÖZ AÇTIRMAYACAK
BALKANLAR’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ VE TÜRKOLOJİ SEMPOZYUMU SARAYBOSNA’DA BAŞLADI
TÜRKLER EN ÇOK BU MİLLETE BENZİYORMUŞ!
MODERN ZAMANLARIN KARMAŞASI ARASINDA KAYBOLAN KOCA MEHMET BEY CAMİİ
ANITKABİR VE DOLMABAHÇE’DE HÜZÜN: 7’DEN 70’E HERKES ATA’SINA KOŞTU