a
b

b

b
b

ERKEKSİZ KALAN KÖYLER…

b

Kosova’nın merkezi bölümündeki Rauça belediyesine bağlı Krusha e Madhe (Büyük Kruşa) ve Krusha e Vogel (Küçük Kruşa) köyleri, Sırp güçlerinin vahşetini en çıplak şekilde resmeden Kosova’nın savaş sırasında mezarlıklara dönüşen yerleridir.

Bu köyler, trajedilerle dolu Kosova’da en korkunç katliamların yaşandığı köylerdir. 1999 yılının Mart ayı sonlarında işlenen toplu katliamların verdiği dayanılmaz acının hafızalara kazındığı yerlerdir.

Krusha e Madhe ve Krusha e Vogel köyleri Sırp güçleri tarafından katledilen kadınlara, çocuklara ve yaşlılara merhamet gösterilmediği vahşetin kanıtıdır.

Bundan 26 yıl önce 25, 26 ve 27 Mart 1999’da Krusha e Madhe köyünde 243 kişi katledildi. İki krematoryumda 100’den fazlası yakıldı. Bunlardan 7’si çocuk, biri hamile olmak üzere 21’i kadın katledilirek yakıldı. 893 ev ateşe verildi.

Aynı tarihlerde Krusha e Vogel köyünde ise 113 kişi katledilmişti. Bu köyde 63 kişinin hala akibeti bilinmiyor. Cesetlerinin nereye taşındığı, nereye gömüldüğü meçhul…

Her iki köy, bu canavarca işlenen katliamların ardından erkeksiz kalmıştı. Çünkü kadın, çocuk ve yaşlılar yanı sıra her iki köyde tüm erkekler vahşice öldürülmüştü.

Köylerin bir kısmı saldırılardan önce Arnavutluk’a kaçmış, diğerleri de imkansızlıklar nedeniyle evlerinde kalmıştı.

Kitlesel katliamlar, NATO’nun Kosova’da Sırp hedeflerine yönelik başlattığı hava harekatından bir gün sonra işlenmeye başladı. Sırp güçleri NATO harekatına misilleme olarak insan kıyımı harekatı başlatmıştı.

Canice işlenen katliamların arkasında kalan manzaralara muhabir olarak bizzat tanık olmuştum…

NATO güçlerininn 12 Haziran 1999 gününde Kosova’ya intikal etmeye başlamasından bir hafta sonra, İHA muhabiri olarak kameraman arkadaşımla birlikte her iki köye gittik.

İlk karşılaştığımız manzara, kül olmuş evler, hayalet sokaklar…İlk anda hüküm süren sessizliğin sesini, acının haykırışını, hafif rüzgarın ağlayaşını işitmiş oldum…

Krusha e Madhe köyü, viran… yıkımlar, ceset kokuları…

İnsanın gördükleri karşısında aklına, mantığına, vicdanına hükmedemediği anlar.

Görüntü alırken, mülteci olarak gittikleri Arnavutluk’tan dönen bir traktor dolusu kadın, çocuk ve yaşlı evlerine doğtu yaklaştı. Traktör, yol kenarında yarısı kül olmuş haldeki evlerinin önünde durdu. Nihayet insan gördük. Hızlı adımlarla yaklaştık, görüntü almak için izin istedik. Öğrendik ki tümüyle boş olan köye ilk dönen ailemiş gördüğümüz insanlar. Beraber çok büyük olan avluya girdik. Avlunun ortasında iki insan kafatası…Vucudün gerisi yok…Çığlıklar başladı. Eve doğru ilerledik. Çığlıklar daha da arttı, gökleri delecek şiddette…Bir anda oda içerisinde yanyana eğilmiş vaziyette iki yanık cesetle karşılaştık. İki kardeşin cesediydi.

Aylarca süren sessizlik, yürek burkan çığlıklarla bozulmuştu. Bu manzaraya savaş muhabiri olarak Kosova’nın bir çok yerinde şahit olmuştum, ancak soğukkanlı kalmanız mümkün değil…

Bir süre sonra röportajlarımızı gerçekleştirdik. Hafızamda kalan genç bir kızın söyledikleri, savaşın esas amacını anlatıyordu; “Kosova halkını yeryüzünden silmek, böyle bir şey.”!

Şehit düşen sivillere karşı işlenen korkunç cinayetler…Aradan 26 yıl geçmesine rağmen bu köylerdeki kayıp kişiler hala bulunamadı.

Ercan Kasap

27.03.2025

0 0 0 0 0 2

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

TEPKİ OYLARI…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetDeneme Bonusu Veren Siteleronwinonwin girişbets10jojobetjojobetjojobet girişjojobetjojobetjojobet girişcasibom girişcasibomcasibom giriş