ERDOĞAN: “PRİŞTİNE’DE BÜYÜK BİR CAMİ İNŞA EDECEĞİZ”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Başbakanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde Rumeli Türkleri Genel Kurulunda konuştu.

Erdoğan  diğerleri arasında, “Balkan acısı, bizim yüreğimizde derin bir acıdır ve dinmeyecek bir acıdır.Balkanlar’ın geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkararak barış ve refaha kavuşağına inanıyoruz.Şunu iyi bilmemiz gerek. Dünya hiçbir zaman bizim Balkanlar’dan beklentimize cevap verecek yaklaşım içinde olmadı. Bunun nedeni de Balkanlar’ın NATO içinde yer almasından duydukları rahatsızlık. Bu ülkelerde ağırlık Müslüman olmayanlarda olmamasına rağmen çekiniyorlar.Bizim Balkanlara bakışımız asla çıkarcı olmadık. Makedonya’yı adından dolayı almak istemediler. Senin adın ne Greese, onun adı Makedon. Niçin karşı çıkıyorsun. Makedonya, bize dosttur, komşudur, kardeştir.Memnuniyetle ifade edeyim ki Balkanlar yeniden keşfediliyor. Büyük bir kavuşma yaşıyoruz. Yarım asırlık ayrılığı gidermeye çalışıyoruz.

Hangi Balkan şehrine giderseniz orada Türkiye’den giden ya bir işadamı, ya da STK buluyorsunuz. Biz de Balkanlardan gelenlere kucak açıyoruz.

Bu ilişkiler ne kadar hızlı kapatılırsa o kadar aradaki 100 yıllık uzaklaşmayı o kadar hızlı kapatırız.

Biz Balkanlar’da Arnavut’u ve Türkü ile bir ve beraber olmaya mecburuz. Bizim İstiklal Marşımızın şairi Arnavuttur. Bir Arnavut ama bir Türk’ün duygularını aşabilecek İstiklal Marşını o yazmıştır.

Türkiye güçlendikçe, büyüdükçe sınırlarımız içindekilerin bundan faydalanacağı kadar Balkanların da faydalanacağı şüphesiz. Bizim için İstanbul’un Selanik’in Şumnu’nun İskeçe’nin farkı yoktur.

Biz oralardaki havayı bir kenara koyamam. Oradaki insanların bana olan ilgisi ne ise benim de onlara olan inancım, sevgim odur.

ATATÜRK’ÜN BABASININ EVİNİ YAPTIK

Bu şehirlerde ve Balkanlarda olan kardeşlerimin de aynı duyguları taşıdığını yerinde gördüm.

Oradaki kardeşlerimize her yıl daha fazla hizmet götürüyoruz. Bu projeleri hayata geçiriyoruz. En son Makedonya’daki Kocacık köyünde Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin evini aslına uygun bir şekilde yaptık.

Priştine’de büyük bir cami inşa ediyoruz.

Bunların bir anlamı var. Buradaki kardeşlerim de oralara sık gidip gelsinler. Mesela Dragaş’ta bir amcamız TİKA’dan gidenlere, “Hoş geldiniz. Ama niçin bu kadar geç kaldınız. 1912’den beri sizi bekliyoruz” diyorlar.  İşte 1912’den bu yana ihmal edilmiş bir dönemi inşa ediyoruz.

Bosna’da Mostar köprüsünü Batı dünyası yıktı biz inşa ettik, camilerimizi yıktılar biz inşa ettik.

Aliya ölüm döşeğinde idi, Avusturya’dan dönerken yanına uğradım. Eşimi uçakta beklettim. Gittiğimde şuuru kapalı idi. Ben geldiğimde açıldı. Konuştukça açıldı. “Recep, buralar Devlet-i Aliye’nin bakiyesidir. Buraya ilgisiz kalamazsınız” dedi. Ertesi gün ölüm haberini aldık.

Biz Balkanlara uzak duramayız, bunun için çabaladık, çabalıyoruz.

Biz bir olalım, diri olalım. Bunu başarırız inşallah. Sizlerin de desteğinizle, buraları bir barış ve hoşgörü ortamına ulaştırırız” diye belirtti.