a
b

b

b
b

CUMHURBAŞKANI OSMANİ, GDAÜ DEVLET VE HÜKÜMET BAŞKANLARI ZİRVESİ’NİN AÇILIŞINA KATILDI

b

Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Antalyada düzenlenen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin açılışına katıldı.

GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin açılışında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci’nin sadece siyasi ve güvenlik iş birliğini geliştirmek, ekonomik ilişkileri desteklemek için tesis edilmediğini belirterek, sürecin aynı zamanda demokrasi, adalet ve yasa dışı faaliyetler ile mücadele gibi alanlarda da iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Zirveye katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, “Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi münasebetiyle siz kıymetli dostlarımızı ülkemizde misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Akdeniz’in incisi, tarih, kültür ve tabiat şehri Antalya’mıza hoş geldiniz.” dedi.

Zirvenin ve yapılacak istişarelerin Türkiye, bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, küresel yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle son 1,5 yıldır yüz yüze toplantıların ya ertelendiğini ya da çevrim içi yapıldığını hatırlattı.

Erdoğan, 4 milyon insanın hayatına mal olan salgın etkisini sürdürse de aşılamanın yaygınlaşması ile virüse karşı önemli bir mevzi kazanıldığına işaret ederek, salgın şartlarının el vermesiyle fiziki olarak bu toplantıyı düzenlemenin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.

Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgının üstesinden dayanışma ve iş birliği ile gelmeyi ümit ettiklerini belirten Erdoğan, “Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğuna dair güçlü inancımız, aydınlık ve sağlıklı yarınlara dair umutlarımızı da artırıyor.” diye konuştu.

“25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk”

Zirveye gelenlerin, Türkiye’nin salgına karşı aldığı tedbirleri ve güvenlik-turizm sertifikasyon programı kapsamındaki uygulamalarını da yakından görme fırsatı bulacağını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başta siz dostlarımız olmak üzere tüm Avrupa halklarını, tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Güneydoğu Avrupa’da barış, güvenlik ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla 1996 yılında Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci’ni hayata geçirdik. İyi komşuluk ilişkilerini esas alan iş birliği sürecinin bu sene 25’inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.

Sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan tüm devlet ve hükümet başkanlarına, bakanlara, diplomatlara, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 7 ülkenin öncülüğünde çıktığımız bu yolda, 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk. Siyasi kriz dönemlerinde dahi bölge ülkelerinin aynı masa etrafında buluşabilmesini, konuşabilmesini hedefledik. Bölgenin son çeyrek asırdaki tecrübelerine baktığımızda sürecin, iş birliği ve diyalog formu olan özelliğini layıkıyla yerine getirdiğini görüyoruz.”

“İş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor”

Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci’nin sadece siyasi ve güvenlik iş birliğini geliştirmek, ekonomik ilişkileri desteklemek için tesis edilmediğini belirten Erdoğan, sürecin aynı zamanda demokrasi, adalet ve yasa dışı faaliyetler ile mücadele gibi alanlarda da iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılığın ise iş birliği sürecinin 25 yıllık tarihine damga vuran temel ilkeler olduğuna işaret eden Erdoğan, dönem başkanlığı boyunca yürütülen tüm çalışmalarda Türkiye olarak bu prensipleri rehber edindiklerini vurguladı.

Erdoğan, Avrupa Atlantik kurumları ile bütünleşme çabalarına olan güçlü desteği muhafaza ettiklerinin altını çizerek, Avrupa Birliğinin Üsküp ve Tiran ile üyelik müzekkerelerine başlama kararı almasının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu ifade etti.

Alınan kararın halen hayata geçirilmemesinin büyük bir eksiklik olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Birliğin, Priştine ve Saraybosna’ya desteğini sürdürmesini, Belgrad ve Podgoritsa’nın müzakere sürecini başarıyla sonuçlandırmasını temenni ettiğini belirtti.

“Girişimlerimiz diğer inisiyatiflere rakip değil”

Bütünleşme sürecinde “Batı Balkanlar” ve “Türkiye” şeklinde yapılmak istenen suni ayrımı ise ortak değerlendirmelerle bağdaştıramadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliğinin, çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması da mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelendirilmesini istiyoruz. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz.

Türkiye, Güneydoğu Avrupa’da yürüttüğü ikili ve çok taraflı faaliyetlerinde her zaman iş birliğini ve ortak çıkarları gözetmiştir. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan arasında tesis edilen üçlü mekanizmalar bunun en güzel örnekleridir. Bölgeye yönelik girişimlerimiz, birilerince farklı yansıtılmak istense de hiçbir surette diğer inisiyatiflere rakip veya alternatif değildir. Bilakis faaliyetlerimiz yürütülmekte olan diğer çabaları güçlendirmiştir.”

Erdoğan, 2019 yılında temelini Sırbistan ve Bosna-Hersek liderleri ile attıkları Belgrad-Saraybosna otoyolunun bu bakımdan iyi bir mihenk taşı olduğunu, “Barış otoyolu” olarak da adlandırılan bu tarihi projenin, bölgeyi bir barış ve iş birliği havzasına dönüştüreceğini dile getirdi./trthaber/

buy office 2019 pro

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

K.MAKEDONYA VE BULGARİSTAN BAŞBAKANLARI ÇÖZÜM ARAYIŞINDA

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetDeneme Bonusu Veren Siteleronwinonwin girişcasibom girişcasibom girişbets10 giriş