23 Kasım 2024 Cumartesi
Astronomlar, adeta bir bilardo masasını andıran yeni bir güneş sistemi keşfettiler…
Warwick ve Sheffield Üniversitelerinden uzmanlar, Dünya’dan 1.670 ışık yılı uzaklıktaki ikili güneş sistemi NN Serpentis’e baktıklarında yıldızların hareketini oldukça ilgi çekici buldular. NN Serpentis biri kırmızı cüce, diğeriyse beyaz cüce olmak üzere iki güneşe sahip. İki güneşin birbirleri çevresindeki yörüngeleri ise inanılmaz bir şekilde dar.
Dünyamız NN Serpentis’le aynı düzlem üzerinde yer aldığından, astronomlar daha büyük olan kırmızı cüceyle beyaz cüce arasında Dünya bakış açısıyla her üç saat 37 dakikada bir tutulma gerçekleştiğini görmüşler. Olağanüstü sıklıkta gerçekleşen bu tutulmalar sayesinde yıldız yörüngelerindeki küçük, fakat belirgin bir düzensizlik kendini belli etmiş. Yapılan modellemeye göre sistemde, bu düzensizliğe yol açacak iki gaz devi gezegenin bulunması gerekiyor.
Warwick Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Prof. Tom Marsh, söz konusu olan gaz devlerinin farklı kütlelere, fakat aşağı yukarı aynı boyutlara sahip olmaları gerektiğini söylüyor: “Bu gaz devleri aynı zamanda sistemin iki yıldızından biri olan kırmızı cüce ile de aynı boyutlarda olduğunu düşünüyoruz. Eğer bu gaz devleri de bizim sistemimizdekine benzer desene sahiplerse yani baskın bir sarı veya mavi renk almışlarsa devasa bir bilardo masasıyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz: Bir kırmızı ve bir beyaz top ile birlikte iki renkli top daha.”
Sheffield Üniversitesi’nden Prof. Vik Dhillon, gezegenlerin yıldızlarıyla aynı anda doğmuş olmaları durumunda, yaklaşık bir milyon yıl önce gerçekleşmiş dramatik bir olaydan da etkilenmiş olmaları gerektiğini söylüyor: “ Sistemin esas yıldızı kendini bir kızıl deve çevirdiğinde, ikincil yıldızı bugünkü yakın yörüngesine çekmiş ve kendi kütlesinin de büyük bir bölümünü kaybetmiş olmalı. Bu olay sırasında gezegenlerin sahip olduğu yörüngelerde aşırı düzensizliklerin meydana gelmiş olması kuvvetle muhtemel. Alternatif bir yaklaşımla, gezegenlerin ana yıldızdan kopan maddeyle meydana gelmiş olduklarını da düşünebiliriz. Hangi yaklaşım kabul edilirse edilsin bugün sistemin kalbinde yer alan beyaz cücenin, astronomik ölçekte yakın olarak niteleyebileceğimiz bir geçmişte, sistemdeki tüm yörüngeler üzerine ciddi bir şok uyguladığı açık.”