21 Kasım 2024 Perşembe
Yarın Lahey’de Kosova Savaş Suçları Özel Mahkemesinde, silahlı mücadelede Kosova Kurtuluş Savaşı’nın UÇK komutanları, geçici barış ve bağımsızlık döneminde en üst düzeyde devlet görevlileri olan eski Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, eski meclis başkanları Yakup Krasniqi ile Kadri Veseli, eski milletvekili Recep Selimi’nin iddianameleri okunup yargı süreci başlamış olacaktır.
Bugün, Kosova başkenti Priştine’de yurdun dört yanından gelen binlerce Kosovalı eski liderleri için “Özgürlüğün adı var” sloganı altında, adil yargı ve adalet, savaştan bu yana 25 yıldır kaderi bilinmeyen 1.600 kayıp kişinin bulunmasını istedi, dayanışma mesajı verdiler.
2020’den bu yana Kosova Cumhuriyeti’nin bu vatandaşları, Lahey’de 30 aydır tutuklu durumundalar.
Kosova ve Sırbistan arasında Brüksel’e yürütülen ilişkilerin normalleşmesi süreci içinde, böyle bir yargı süreci de yan yana yürütülmektedir.
160’tan çok tanığın dinlendiği ve ilgili malzemeleri tercüme sürecinin en az 6 aylık zamana ihtiyaç duyulduğunun bildirilmesi, sanıkların kaderlerinin yıl sonuna kadar belirlenmesi beklenemez.
Kosova Özel Mehkemesi, Kosova yargı sisteminin bir parçasıdır.
Hollanda ile Kosova arasında 15 Şubat 2016 tarihli Anlaşmaya göre Lahey’de yerleşiktir.
Belirli suçlar üzerinde, belirli yetki ve yargı yetkisine sahip geçici bir kurumdur.
1 Ocak 1998 ile 31 Aralık 2000 tarihleri arasında meydana geldiği iddia edilen insanlığa karşı, savaş suçları ve Kosova yasalarına göre diğer suçlar bu mahkemede görülecektir.
Savcıları, müfettişleri, analistleri, güvenlik uzmanlarını, tanık koruma uzmanlarını ve destek personelini içere nmahkeme personelinin tümü, bir AB üye devletinin veya AB’ye üye olmayan beş ülkeden – Kanada, Norveç, İsviçre, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin birinin vatandaşıdır.
Kosova Anayasası’na ve ilgili yasalara göre, yargı sisteminde çalışmanın temel şartlarından biri Kosova vatandaşı olmalarıdır.
Oysa, Kosova Parlamentosunda uluslararası topluluğun baskısı ve “yabancıları kızdırmamak” inancı içinde milletvekkillerinin oylarıyla onaylanan bu mahkemede, Kosova vatandaşı tek bir savcı veya yargıç bulunmamaktadır.
Kosova’da insan haklarını savunma yetkisi olan tek bir kurum bulunmaktadır. Kosova Ombudsmanı’dır.
Oysa, söz konusu mahkemenin, savcı ve yargıçları gibi yabancı Ombudsmanı bulunmaktadır.
Kosova yargı sisteminin “Kosova vatandaşı olmalı” şartı yanı sıra, Kosova Ombudsman yasası da bununla çiğnenmiştir.
Çünkü ilgili yasa ile, mahkemelere özel Ombudsman seçilmesi öngörülmemektedir.
Bu durumda, öteki mahkemelere karşı haksızlık, adaletsizlik yapılmıştır. Sadece mahkemelere kurum olarak değil, bu mahkemelerde yargılanan suçlulara da karşı adaletsizliktir, bu yapılanlar.
Özel Mahkeme’den, duruşmaların, malzemelerin tercümesi edilmesi gerekçesiyle aylarca uzayabileceği açıklaması, internet ortamında gün içinde milyonlarca sayfayı ücretsiz tercüme eden Googlle’e ayıp olur.
Oysa, Avupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi, yargı sisteminde adaleti, mahkemelerin adil ve en kısa sürede davaları sonuçlandırmasını yükümlü kılmaktadır.
Tercüme gerekçesiyle duruşmalar uzayacak açıklaması da farklı biçimde bir adaletsizliktir.
Adaletin kılıcı keskin olur derler. Fakat, bir asır içinde adaleti kendilerine göre anlayan, dünya savaşlarına sebep olmuş toplumların adaletine, son Bosna Hersek soykırımında olduğu gibi, Kosova liderlerine karşı yargıda da inanmak zor olsa gerek.
Mahkemelerin karardaki bağımsızlığına saygıyla birlikte, adil karar çıkarmaları her insanın beklentisi, umududur.
İbrahim Arslan-KS
02.04.2023