29 Ekim 2024 Salı
DEMOKRASİ’NİN ZAFERİ:15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ
UMUDUMUZ İVANOV....
TRUMP ENDİŞESİ...
Kimliğe Yeniden Sarılmak: Priştine Türk Gençlerinin Gelecek Mücadelesi
MECLİS 2025 YILI BÜTÇE YASA TASLAĞININ İKİNCİ OYLAMASI İÇİN TOPLANDI
Kosova Türk Gazeteciler Derneği olarak, Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ölümünden duyduğumuzu büyük üzüntüyü ifade etmek istiyor, Derneği üyeleri adına Süleyman Demirel’e rahmet, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Bu arada Kosovalılar açısından Sn.Demirel’le ilgii bazı anılarımı paylaşmak istiyorum.
Demirel, 90’lı yılların sonunda Miloşeviç rejimi sonucu yaşanan acı olayların bir an önce son bulması açısından Kosova halkının çok büyük bir umuduydu.
Sırp rejiminin uyguladığı şiddet sonucu evlerini, ocaklarını, şehitlerini her şeyini terk etmek zorunda kalmıştı, Kosovalılar.
Türk Hükümetinin olağanüstü diplomatik çabasıyla havadan ve karadan Türkiye’ye sığınan bebek, çocuk, kadın, yaşlı onbinlerce Kosovalının bir bölümü Kırklareli’ndeki Göçmen Misafirhanesi’ne yerleşti.
Mülteci değil, soydaş-akraba duyguları içinde ağırlanan Kosovalı mültecileri rahmetli Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la birlikte 1 Mayıs 1999’da ziyaretleri sırasında Süleyman Demirel söylediği,
“Dünyanın binbir türlü hali var. İnsanların başına böyle şeyler gelebilir, sabredin, her şey düzelecekir. İnsanım diyen herkesin vicdanı sizinle birlikte. O yüzden insanlar da sizinle, Allah da. NATO bu operasyonu başarıyla sonuçlandıracaktır. Sizi bu hallere getiren Sırplar’ın başına her gün tonlarca bomba yağıyor. Bizim de uçaklarımız gemilerimiz şu anda orada. Sevgili Kosovalılar hiç üzülmeyin, üç ay içinde evlerinizde olacaksınız, evlerinize sağ salim döneceksiniz. Başımızın üstünde yeriniz var.”
umut dolu bu sözleriyle, Kosovalıların gönüllerinde taht kurmuş büyük bir liderdi.
O sözünün aradan 15 yıl geçmiş olsa da, Türkiye’de mülteci olarak bulunmuş her Kosovalı, umut’un damlasına bile ihtiyaç duyulduğu bir anda ve mekanda söylediği umut dolu bu güzel sözüyle Cumhurbaşkanı Demirel’i, daima anacaktır.
Söz konusu Savaştan sonra 16 Ekim 1999’da Kosova’yı ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı da sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelolması, Kosova’nın bağımsızlık tarihinde döşenen taşlarda ayrı bir yeri olduğuna inanıyorum.
Günü birlik bu ziyareti sırasında Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Kosova Eşgüdüm Bürosu’nda Kosova’nın askeri kanat lideri Haşim Thaçi ve sivil kanat lideri İbrahim Rugova’yı ağırlamıştı. O yıllarda Anadolu Ajansı’nın Kosova muhabiri olarak görüşmeleri yakından izleme şansım oluyordu. Her iki lidere şu sorusunu “Siz birlik içinde misiniz?” ve “Bu durumda birlikteliği sağlamanız şarttır” şeklindeki dikkat çekişini hiç unutmadım.
Kendilerinin zaman zaman siyasi hayatında kullandıkları tatlı yanıtı “Dün dündür, bugün bugündür”, insanları tarihin prangalarına bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu, ben de sayın Demirel’in bugünü’yle bugün daha iyi anlıyorum. Ama, anlamakta da zorlanmıyorum da değil.
Bu arada ben ve benimle birlikte bütün Kosova’nın Demirel’e olan vicdani borcu, onun adını, kişiliğini yaşatacak bir esere imza atmaktır. Bunun sesli sözlü gözlü altyapısını en iyi yapacak olan, yine bizler yani gazeteciler, olduğuna inanıyorum.
İbrahim Arslan
KTGD Başkanı