29 Ekim 2024 Salı
DEMOKRASİ’NİN ZAFERİ:15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ
UMUDUMUZ İVANOV....
TRUMP ENDİŞESİ...
Kimliğe Yeniden Sarılmak: Priştine Türk Gençlerinin Gelecek Mücadelesi
MECLİS 2025 YILI BÜTÇE YASA TASLAĞININ İKİNCİ OYLAMASI İÇİN TOPLANDI
VANDAL VE BARBAR
IRKÇI SİYASETÇİ
Vandalizm, diğer insanlara ait mülke, kasten zarar verme suçudur. Cambridge Sözlüğü’nde anlamı bu. Barbarizim de kültür ve uygarlığın yokluğu demektir. Yunanlılar eski çağda, kendilerinden olmayanları dışlayıp barbarian (barbaros) diye adlandırdılar.
Başkasının mülküne kasıtlı zarar verene “vandal”, kendilerinden olmayanları dışlayana da kuşkusuz, “barbar” yakıştırması yakışır.
Demokratik ülke iddiasında bulunan Danimarkalı/İsveçli ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan geçen gün, İsveç ve Danimarka’da T.C. büyükelçilikleri önünde Kuran-ı Kerim’i yakmakla, vandal ve barbar kişiliğini, ortaya koydu.
Avrupa’da yaklaşık olarak 20 milyon Müslümanın dini duygularına en kaba şekilde saldıran ayrılıkçı ve ırkçı, üstelik avukat siyasetçinin bu eylemleri, İslam dünyasına hakarettir. Bu durumda İsveç ve Danimarka hükümetleri yanı sıra Avrupa’daki demokratik güçlerin sessiz kalmaları da dikkat çekicidir. İsveç ve Danimarka, BM İnsan Hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalayan ülkelerin arasında yer almaktadır.
Irkçılık, nefret, ayrımcılık, şiddet eylemleri suç teşkil etmektedir. Öyleki söz konusu ülkelerin de Anayasalarında, insan haklarına aykırı bu tür davranışlar ve eylemler, kanunen suçtur. Ülkelerinde yaşayan bütün vatandaşların kanun önünde aynı ve aynı haklara sahip oldukları da garanti altındadır. Oysa, söz konusu ırkçı siyasetçinin, işbu uluslararası belgelere ve her iki ülkenin kanunlarına göre suç işlediği, açıktır. Nefret, ifade özgürlüğü olamaz. Bu suç eylemlerini, polisin güvencesi altında gerçekleştirebilmiş olması da ayrı bir konu. Polise bunu yaptıranın suçu ise kat kat büyük. Yaklaşık bir buçuk milyar Müslüman dünyasında, İsveç ırkçı siyasetçinin bu aşağılık eylemlerine karşı tepkiler, devam ediyor. Kopenhag’daki eylemine, orada bulunan Türklerin, aynı anda Mehter Takımı türkülerini ses düzeninden dinleterek karşılık vermeleri, dikkat çekti. Farklı dinden insanlar arasında hoşgörüyü baltalayan, ırkçılığı ve yabancı düşmanlığının hortlamasına yol açabilececk bu tür eylemlere karşı, sağduyunun her zaman ve her yerde üstün gelmesi, son derece önemlidir. Bu tür eylemlerde bulunanların terörün “canlı bombalarıdan” farkı yoktur.
Avrupa’nın ortasında Ukrayna savaşı, Avrupa’da hortlayan bir faşizm, ABD’de polisin siyahilere karşı şiddeti, çeşitli merkezlerinde terör saldırıları bir bir artıyor. Oysa, ne Avupa’nın ne de dünyanın tarihteki “haçlı seferlerine” , geçen yüzyılın “fasizmine” ihtiyacı yok.
Barış, huzur, hoşgörü, işbirliği ve dost ilişkilerin içinde bir dünyaya ihtiyaç çok. Bu ırkçı siyasetçinin bu aşağılık eylemlerini ve bununla ilgili söz konusu ülkelerin hala önlem almamış olmalarını, kınıyorum.
“Rüzgar eken, fırtına biçer” atasözünü de hatırlatmakta fayda görüyorum.
İbrahim Arslan-KS
29.01.2023