29 Ekim 2024 Salı
Kosova Cumhuriyetin’de ekonomik istikrarsızlık nedeni ile gençlerimizin bir çoğu göç etmeyi bir çıkış yolu olarak görmekte ve hayata tutunabilmek için kendilerini “son durak” olan Priştina terminalinde bulmaktadırlar. Bilindiği üzere Kosova Cumhuriyetinde işsizlik 35% oranına ulaşmış ve bunun sonucu olarak gençlerimiz hayatta kalabilmek (ekonomik sürdürebilirlik) için farklı çıkış yolları aramaktadırlar.
Bu durum tüm gençlerimizi kapsamakla birlikte, türk gençliğini iki kat etkilemektedir. Kosova’da yaşayan Türk gençlerimizin bir çoğu Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinde farklı alanlarda mezun olmuş nitelikli gençler olmasına rağmen, işsizlik sıkıntısı ile karşı karşıya kalmış ve bu sorunun üstesinden gelebilmek için farklı yollara başvurmaktadırlar. Türkiye’de okumakta bulunan öğrecilerimizin bir çoğu Kosova’daki iş imkyanlarının kısıtlı olması nedeni ile Türkiye vatandaşlığını alma çabası içinde, ki bu da Türk toplumunun dolaylı olarak göçüne neden olmaktadır.
Bunun birinci nedeni yukarıda bahsettiğimiz genel sıkıntılar neden olmakta. İkincisi ise gençlerimizin entegre olamama ve sadece kamu alanını iş dalı olarak gördüklerinden kaynaklanmaktadır.
İşsizliğin getirdiği sıkıntıların üstesinden gelebilmek için öncelikli olarak gençlerimizin yaşadığımız ortama ayak uydurarak, başka bir deyişle entegre (bütünleşme) olamaları lazım. Gelişmiş ülkelere çalışmak için veya farklı nedenler için gidenler, gittiği ülkenin belirli kriterlerine uyum sağladıktan sonra çalışma hayatına atılabilmektedirler. Entegrasyon sürecini başarıyla tamamlayanların sadece mavi yakalı konumunda değil, beyaz yakalı, başka bir deyişle yönetici konumunda görev sürdürebilmektedirler. Yapılan bir araştırmaya göre gelimiş ülkelere çalışma amacı için gidenler entegrason sürecini bir hukuksal gereksinimden çok bir ihtiyaç olarak görmektediler, çünkü iş hayatında başarılı olabilmek için sadece istenilen derecede lisan ve kültür bilgisi yeterli olmamaktadır. İş hayatında başarılı olabilmek için, iş yapılan ülkenin lisanını, kültürünü ve diğer özelliklerini benimsemek bir mecburiyet olarak önümüze çıkmaktadır. Çoğu uluslararası işletmeler, yüksek perfermans gösterebilmek ve yüksek kar elde edebilmek için, gidilen ülkenin özelliklerini iyi tanıyan veya o ülkenin vatandaşı olanı şahısları yönetici olarak seçmektedirler.
Bunun sonucunda Kosova’da hayatını sürdüren türk topluluğu, öncelikli olarak ülkemizin kültürünü, konuşulan dillerini (çoğunluğun dilini) benimsedikten sonra, başka bir deyişle tamamen entegre olduktan sonra (asimile olmama şartıyla) iş imkyanları artarak, siyasete gereksinim duymadan farklı alanlarda çalışma şansı artacağı kesindir.
Mr.Yücel Spahi