NE TADI, NE TUZU…

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bir arkadaşım geçen gün ittiraf etti. Sisli havaları hiç sevmiyormuş. Sisli havalardan rahatsız oluyormuş. Şaşmadım. Sisli havanın nesi güzel olabilir ki. Meğerse sevgili arkadaşıma sisli hava, göz yaşartıcı gazı anımsatıyormuş da o yüzden.

Hak vermek lazım.  Göz yaşartıcı gazlı günlerimiz çok oldu. 2015’te siyaset gazdan nefes alamadı, tıpkı yılbaşı öncesinde hüküm süren sisli havalardan rahat nefes alamadığımz gibi. Son 4 ay içinde bir mecliste, bir sokaklarda gazlı havalar hiç esik olmadı. Bir muhalif milletvekilleri  bir polisten  gözlerimiz yaşardı. Anlaşılan 2015’te sadece muhalefet değil, farklı durumlardan memnun olmayan derneklerden, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkes protesto düzenledi. Bu konuda büyük bir gelişme kaydedildi. Her yıl protestoların sayısı biraz daha arttı. 2015 yılı protestolar bakımından rekor bir yıl oldu. Hem de ekonominin büyümesi, istihdamın artmasını beklerken… Söz ekonomide iken, duraksamaya karşın bazı sektörler  2015’te karlı çıktı. Camcılar… protestocuların hedefi haline gelen başbakanlık ve meclis binalarında kırılan camları yıl içinde bir kaç kez  yenilemekte  bayağı zorlandılar.

Uzun lafın kısası siyasi kriz 2015’e noktayı koydu. Muhalefet ile iktidar arasındaki çekişme sonucu, aylardır süren siyasi krizle 2016’yı karşılıyoruz. AB tarafından Brüksel’de  masaya  konan Kosova’da Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasını öngören Anlaşma ve Karadağ ile Sınır Anlaşması, muhalefet ve iktidari karşı karşıya getirdiyse de muhalefetin  asıl hedefinin  erken seçim  olduğu malum.  Kosova’da  çözüm bulmak için masaya oturmak  kültürü henüz gelişmediği için siyasetin neden   kördüğüme dönüştüğünü anlamak zor değil.  Oysa  Kosova özgürlüğe kavuşalı 16 yıl oldu. Her hangi bir alanda arpa boyu yol alınamadı. Gün sabahtan belli ise 2016 ‘da Kosova’yı çalkantılı günler bekliyor.

2015 TÜRKÇE  EĞİTİMİN BÜYÜK YARA ALDIĞI YIL

Türkler açısından Kosova’da 2015’te kayda değer  fazla bir gelişme olmadı. Sıradan bir yıl olarak sayılabilir 2015’i. Ancak,  Türkçe eğitimin büyük yara aldığı bir yıl oldu. Gilan’da yıllardan sonra Türkçe  birinci sınıf açılmadı. Mitroviça ve Vıçıtırın’dan sonra Gilan da Türkçe eğitimin çöktüğü belediyeler kervanına eklendi. Üstelik, Türkçe sınıfın açılmaması  hiç kimseyi  fazla rahatsız etmedi. Kosova meclisinde  milletvekilleri olan Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP), Gila’daki  KDTP Şubesi, Kosova Türk Adelet Partisi (KTAP) , Türk sivil toplum kuruluşları, Türk öğretmenlerinden de  bir tepki  gelmedi. Sanki herkes bu duruma razı oldu. Türkçe eğitim biterse, Kosova’da Türkler de , Türklük de, Türkçe de biter diye hatırlatmaya  gerek yok sanırım. 2016, bu derece üzücü ve düşündürücü gelişmenin düzeltilmesi için iyi bir fırsat. Gerekirse kapı kapı gezilmeli, sadece Gilan’da, Vıçıtırın’da ve Mitroviça’da değil,  Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine, Prizren, Mamuşa ve Dobırçan’da Türkçe eğitimin önemine vurgu yapılmalı. Sürekli  olarak. Toplantılar düzenlenmeli.  Ebeveynlerimiz ikna edilmeli. Başka çözüm yolu yok çünkü.

Anlaşılan 2015’in ne tadı ne tuzu kaldı… 2016’nın tam tersi bir yıl olması dilekleriyle…

Ercan Kasap

28.12.2015