09 Kasım 2024 Cumartesi
Önümüzdeki aylar, Kosova ile Sırbistan arasında nihai anlaşmanın sağlanması bakımından karar verici olacak.
Kapsamlı ve kalıcı bir anlaşmaya varılması için ortaya atılan çözüm önerileri de bir hayli ilginç. İlginç olduğu kadar, hem düşündürücü, hem de riskli.
Kosova ile Sırbistan arasında barış anlaşmasıyla sonuçlanması planlanan nihai görüşmelere yeni bir boyut kazandıran ve her iki tarafın da altını ısıtarak, kamuoyuna, toprak değişimi, sınırların değişimi, sınırların düzeltilmesi gibi sunulan fikirler, zihinleri karıştırmaya devam ediyor.
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi söz gelimi, Kosova ile Sırbistan arasında sınırların yeniden düzenlenmesi ya da düzeltilmesi fikrini savunuyor. Bu çerçevede Sırbistan’ın bir parçası olan Preşova Vadisi’nin Kosova’ya bağlanmasını öneriyor.
Sırbistan, bağımsız bir devlet olmasına rağmen Kosova’yı hala kendi toprak parçası olarak sayıyor.
Kosova’da gerek iktidar gerek ise muhalefet sınırların değişmesine sert bir şekilde karşı çıkıyor. Kosova, Sırbistan güneyinin Kosova’ya bağlanmasını talep eden Cumhurbaşkanı Thaçi’ye müzakere yetkisinin verilmemesinde ısrarlı davranıyor.
Thaçi hariç, Kosova liderleri, Arnavutların çoğunlukta olduğu Preşova , Buyanovça ve Medvece belediyelerinin Kosova’ya bağlanması fikrinin, bir çok soru işaretlerine yol açabileceğinden endişeli.
Nabız yoklama, olası tepkileri ölçme gibi tarafların, nihai diyalog öncesinin bu aşamasında uyguladığı taktikler ve derin stratejiler ise hiç kimseyi şaşırtmıyor.
Thaçi’nin, zihinlere yerleştirmeyi çalıştığı Kosova ile Sırbistan arasındaki sınırın düzeltilerek Preşova Vadisi’nin Kosova’ya eklenmesi fikri 1 Nisan şakası gibi. Ama özüne bakılırsa Sırbistan’a karşı izlenen taktiğin bir parçası.
Thaçi’nin hedefi, Prevoya’ı öne sürerek, Sırbistan’ın, Kosova’nın kuzeyini talep etmesini engellemek.
Zira Sırbistan’ın , Thaçi’nin toprak alma fikrine razı olacağını sananlar, gerçekçilikten uzak oldukları demektir. Sırbistan asla buna izin vermez. Thaçi’nin bu fikrinin gerçekleşebileceğine ve Sırbistan’ın evet diyeceğine inanması, açık gözlerle rüya görmek demektir. Sırbistan bir şey almadan bir şey vermesinin mümkün olamayacağı da aşikardır.
Tüm bu fikirlere ise uluslararası camiadan destek gelmiyor.
İki ülke arasında düşmanlıklara son verilmesi ve kalıcı barışın sağlayacak anlaşmanın imzalanması için Sırbistan’ın, Kosova’nın kuzeyini isteyebileceği olasıllığına karşılık Preşova’nın öne sürülmesi, hem Kosova hem de uluslararası topluluğun tasvip ettiği bir fikir değil.
Uluslararası camianın Pandora kutusunun açabileceği korkusuyla toprak değişimi ve sınırlar değişmesine kolay izin vermeyeceği, Kosova’nın da bu tutumu savunduğunu bilerek, iki ülke arasında nihai diyalog şüphesiz kolay geçmeyecek. Nihai diyalogda Avrupa Birliği’nin (AB) çözüm önerileri ağır basacak gibi görünüyor.
Ercan Kasap
04.09.2018