09 Kasım 2024 Cumartesi
Balkanlar’da bir halkın vatanseverlik olarak gördüğünü, diğer halklar milliyetçilik olarak algılar. Bu kural Balkanlar’da uzun süre hiç değişmemiştir.
Yazılı olmayan bu kuralı Kosovalı Arnavutlar unutmuş olacak ki, 28 Kasım Arnavutluk’un bağımsızlığının 100’cü yıldönümü kutlamalarında, tüm Arnavutların bir devlet altında birleşmesi taleplerini tüm dünyaya duyurdu.
Bu talebe, folklorik ve törensel bir hava katarak masum ve haklı bir istem olarak sergilenmesi çabası gözlendiyse de, Arnavutların gecikmiş bir realite olarak gördüğü bu istem, Sırbistan’dan Yunanistan’a, Makedonya’dan Karadağ’a kadar, Arnavutların, Büyük Arnavutluk projesinden vazgeçmediği iddiasının ortaya atılmasına vesile oldu.
Çok etnikli Kosova bir anda “Etnik Arnavutluk’a “ tercih edildi.
“Büyük Arnavutluk” idealinin, ya da Aranvutların tanımladıkları ” Etnik Arnavutluk” fikrinin dünyaya duyurulması için Arnavutluk’un bağımsızlığının 100’cü yıldönümü kutlamaları seçildi.
Önce lise öğrencileri sokaklara döküldü. Ellerinde küçüklü büyüklü Arnavutluk bayraklarıyla ya da Arnavtların tanımladıkları “Arnavut milli” bayraklarıyla, eylem düzenleyerek, “Etnik Arnavutluk” sloganı attı. “ Arnavut olmak ne güzel” söylemlerini de vatanseverlik olarak saydıkları repertuvarlarına koydu, halkı adeta coşturdu.
Çok geçmeden lise öğrencilerinin eylemine özenen Kosova’daki Arnavut yazar, sanatçı ve yüzlerce aydın Priştine sokaklarında yürüyüş düzenleyerek, lise öğrencilerinin, “Etnik Arnavutluk” talebini yineledi. Konuşmalarda, tüm Arnavutların ulusal birleşmesi, yani Kosova ile Arnavutluk’un birleşmesi, bu topraklara da Arnavutların yaşadıkları, Sırbistan’ın güneydoğusu, Karadağ’ın güneyi, Makedonya’nı n kuzey ile batısı, Yunanistan’ın batısının eklenmesiyle oluşacak “Büyük Arnavutluk” develetinin kurulmasına artık kayıtsız kalınmaması istendi.
Kutlamalar çerçevesinde yapılan bu çoşkulu yürüyüşlere, Kosova ile Arnavutluk Başbakanları Hashim Thaçi ile Sali Berisha’nın birleşme söylemleri eklenince, durum ciddiyet kazandı.
Arnavutluk Başkanaı Sali Berisha’nın, Yunanistan, Sırbistan , Makedonya ve Karadağ sınırlarında kalan bazı Arnavut kasabalarının da, tüm Arnavutların birleşmesi tezinin bir parçası olduğunu söylemesi , Kosova Başbakanı Hashim Thaçi’nin de, yüzyldır geciken birleşme idealinin gerşekleşmesinin, Arnavutlara yapılan büyük bir haksızlığı ortadan kaldıracağını belirtmesi, komşu ülkelerinin dikkatini, daha sonra da tepkisini çekti.
Birleşme söylemleri, haliyle bir çok çeverelerde rahatsızlığa yol açtı. Komşu ülkelerde Arnavut olmayan halklarda tansiyonu artırdı. Aslında Arnavutların vatanseverlik söylemi olarak saydığı “birleşme “ ideali, komşu ülkelerde aşırı milliyetçilik olarak algılandı.
Zira “Büyük Arnavutluk” projesi olarak tercüme edilecek “Etnik Arnavutluk” talebi, Kosovalılar için yeni bir talep değil. Bu talep 40 yıldır, Arnavutlar arasında zaman zaman dillendirlmiştir. 90’lı yıllarda, Arnavutların seçkin aydınlarından Albanoloji Enstitüsü Müdürü Rexhep Qosja, “ Arnavautluk devlet televizyonunda verdiği mülakatta, Kosova’nın özgürleşmesi, ardından da bağımsılzığının ilan edilmesi ikincil hedefimizdir. Birincil ve nihayi hedef, tüm Arnavutların eski sınırlar içinde birleşmesidir“ ifadesini kullanmıştı.
Malum, Arnavutluk’un Balkan savaşlarından 2. Dünya Savaşı’na kadar bölünme süreci yaşadığını, bu ülkenin topraklarının komşu ülkeler tarafından paylaşıldığı, bunun bir neticesi olarak Arnavutların birbiriyle komşu olan 5 ayrı ülkede yaşadığı, dolayısiyle Arnavut ulusuna büyük haksızlık yapıldığı düşüncesi, hemen hemen her Arnavut’ta yaygın olan bir düşüncedir. Arnavutların bir devlet çatısı altında birleşmesi fikrinin de tarih-siyasi gelişmeler nedeniyle gerçekleşemediği savunulur. Arnavut aydınlarının hemen hemen tümü, birleşme idealinin, meşru ve gerçekçi olduğunu ısrar eder.
Haklı ya da değil, birleşme talebine can verilmesi, zamanlama açısından isabetli olduğu söylenemez ancak, ilk sırada Sırbsitan’a bir gönderme olduğu apaçıktır. Zira Arnavutlar Sırplara gönderme yaparken çelişkiye düşmekteler.
Nedenlerini sayalım.
-Sırpların çoğunlukta olduğu Kosova’nın kuzeyi ile ilgili gelişmelerden endişelenen Kosova , sürekli olarak Sırbistan’ı, Kosova’nın bu bölümünü topraklarına katmak eğilimini göstermekle suçlamakta. Kosova’nın kuzeyinde yaşananlardan haklı olarak rahatsızlık duyan Kosova’, bir çok lider tarafından, Balkanla’da sınırların değişmeyeceğini vurgulamakla rahatlatılmıştı. Son olarak Avrupa Birliği’nin (AB) Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catharine Aston ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “Balkanla’da yeni haritaların çizilmesi sona ermiştir. Balkanlar’da sınırların belirlenmesi süreci sona ermiştir” ifadelerini, bizzat Priştine’de kullanmıştı. Kosova’nın büyük dostu Türkiye, Priştine’deki, Büyükelçisi Songül Ozan aracılığı ile, Prştine Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta, Kosova’nın bölünmeyeceği ve sınırların yeniden çizilmesi faslının bittiğini açıklamıştı.
-28 Kasım’da ortaya atılan Arnavutların birleşmesi talebinin, Sırpların ekmeğine yağ sürdüğünü, Büyük Arnavutluk’un, sınırların yeniden çizilmesi anlamına geldiğini kestirmek elbette zor değil. Arnavutlar, nasıl bir çelişkiye düştüğünün farkındalar mı bilinmez; ama işin içinde, Sırbistan’a “ sen Kosova’nın kuzeyini ilhak etmek istiyorsan biz de birleşiriz” mesajını vermek ise amaç, o zaman, büyük güçlerin Kosova’ya, kuzey konusunda güvence vermesi boşuna mı idi.
Hatırlatılması gerekirse, Balkanlar’da haritalar çizilmiştir. Sınırların değişimi mümkün değildir. Bu güvence son ay içerisinde ABD’den Türkiye’ye kadar, Kosova’nın kuzeyi konusunda Kosova’ya verilen güvence idi. Galiba unutuldu.
Kosovalılar , kuzeyin bölünüp Sırbistan’a eklenmesi korkusu karşısında rahatlatılmıştı. Duydukları endişeleri azalmıştı. Unutuldu mu acaba?
Şimdi ne oldu? Kosova ve Arnavutluğun birleşmesi ortaya atıldı. Birleşmekle sınırlar değişmeyecek mi , tabi ki değişecek. Kosova’nın kuzeyi sözkonusu olunca sınırlar değişmemeli, birleşme fikri söz konusu olunca , o zaman bu ilke Arnavutlar için için geçerli olmayacak mı?
Arnavutların birleşme talebi, fazla abartılmamalı ama küçümsenmemeli de. Arnavutların tek bir ülkede yaşamaları dileği, haklı bir talep olabilir. Bir kaç devlette yaşayan Arnavutların Kosova ve Arnavutluk’tan ibaret, mümkünse, Makedonya, Sırbistan,Karadağ ve Yunanistan’ın da, Arnavutların yaşadığı bölümleri katılarak etnik (büyük) Arnavutluk içinde yaşamaları yüzyıllık bir rüyadır. Bu rüya gerçek olabilir mi. Şimdilik mümkün değil.
Arnavutlar birleşme fikrinden hiç bir zaman vazgeçmeyecek. Ancak bu fikrin gerçekleşmesi için süper bir gücün diğer mütefiklerle arkasında durması gerekecek. Bu olur mu bilinmez. Ama Arnavutların bu fikri, kendileri tarafından tek başına hayata geçirebileceği akla sığacak gibi değil.
Amaç belli. Balkanlarda güçlü bir devlet olmak. Zira bu haliyle komşu ülkeler karşısında zayıf görünen Arnavutlar, güçlü bir devlete sırtını yaslamaya her zaman ihtiyaç duyacaklardır.
Büyük güçlerin “milliyetçi söylemlerden sakının” şeklindeki sözlerine ve komşu ülkelerin “tepkilerine” bakılırsa dünyaya verilmek istenen mesaj başarıyla yerine ulaştı
Belki de Arnavutlar, uluslararası camianın nabzını yoklamak, tepkilerini ölçmek istedi, şimdilik…
ERCAN KASAP
16.12.2012