09 Kasım 2024 Cumartesi
FETÖ mensubu 6 Türk vatandaşının Kosova Polisi tarafından, Türk MİT ile işbirliği içinde gözaltına alınarak sınır dışı edilmesi ve Türk makamlarına teslim edilmesi , ardından da yaşanan gelişmeler, günlerdir gündemden düşmüyor.
Kosova’da son günlerde yaşanan gelişmeler, Kosova ile Türkiye arasındaki ilişkilere gölge düşürmüş oldu.
Tüm bu gelişmelerden Kosova ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yara alması kaçınılmaz oldu.
Yıllardır en zor anlarında Kosova’nın yanında olan, tüm süreçlerde Kosova’ya destek veren ve her alanda yardımlarını esirgemeyen Türkiye, terörist olarak ilan ettiği Kosova’daki Fetö mensuplarını teslim alması nedeniyle adeta Kosova tarafından suçlu ilan edildi.
Karşılıklı suçlamalar, durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj’ın, sıradan Türk vatandaşı öğretmen olarak gören Fetö’cülere sahip çıkarak, operasyon nedeniyle İçişleri Bakanı ve İstihbarat Müdürünü görevden alması , ayrıca sınır dışı edilen Fetö’cülerin aileleriyle 2 kez buluşması, Türkiye’ye tavır koymanın en belirgin şekli oldu. Başbakan Haradinaj, çok açık, Türkiye’nin uyarıları ve taleplerine kulak vermeyerek, Fetö’cülerden yana saf tuttu.
Dost olarak saydıkları Türkiye’ye böyle bir tavır alan Haradinaj’ın dostluktan bahsetmesinin her hangi bir anlamı kalmadı. Kaldı ki, Kosova’nın Fetö mensuplarını sıradan Türk vatandaşı görmesi, bardağı taşıran damla oldu. Dolayısıyla Hükümetin Fetö konusunda tutumu belli oldu. Hükümetin başındaki Haradinaj, Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını göze almakla, onarılması yılları alacak Kosova- Türkiye ilişkilerine ciddi bir darbe indirdi. Haradinaj 6 Fetö’cü için Kosova- Türk ilişkilerini adeta heba etti.
Gelgelelim , FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımlayan Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP), Meclis Genel Kurul oturumunda da FETÖ mensuplarına yönelik operasyona destek veren tek siyasi unsur oldu.
Kosova Türklerini temsil eden KDTP, Haradinaj’ın koalisyon hükümetinin parçası olduğuna göre, patlak veren son gelişmeler doğrultusunda net tavır koymalı. Fetö’yü destekleyen bir başbakanın kabinesinde kalmak, KDTP’nin Fetö karşıtlığı ile çelişkili olduğu için, bu hükümette kalmasının, benimsediği tutumuyla ters düşmektedir. Bu nedenle tutarlı politika izlediğini kanıtlamak ve FETÖ konusunda aldığı tutum dolayısıyla, KDTP’nin hükümetten çekilme kararı alması elzemdir. Çekilme kararı KDTP’nin serbest iradesiyle alınmalı.
Aksi takdirde, hem Fetö’ye karşı çıkmak, hem de FETÖ’yü destekleyen bir hükümette kalmak, KDTP’yi çelişkiye sürükleyecektir. Bu da siyasette tutarsızlığın göstergesi olacaktır. Sadece akıllı ve isabetli kararlar değil , cesur kararlar almak da siyasetin bir parçasıdır. KDTP olgun ve ciddi bir parti olduğunu göstermeli. Siyasi ahlak bunu gerektirir.
Ercan Kasap
3 Nisan 2018