Ağaçlar gibi yaşayıp ayakta ölmek varsa, büyük insanlar yıkılmaz misalinde ağaçlar gibi dik duran varsa o da öğretmenlerdir. Işıklarıyla aydınlatan, gülüşleri ve temiz kalpleriyle ısıtan öğretmenler. Öğrencilerine pervane olan, öğrencileri hayata hazırlayan, öğrencilere gelecek vaadeden öğretmenler. Hiç yorulmadan, hiç şikayet etmeden, hiç of çekmeden bilgi aktarımı yapan öğretmenler.
Kosova’da Türkçe eğitim ile sinonim isim olan öğretmenlerden yitirdiğimiz Kadri Kahya öğretmen de bu kutsal misyonunu 45 yıl eksiksiz ve aksamadan yerine getiren bir eğitim savaşçısı idi. Yılmadan, usanmadan, eğilmeden , bükülmeden, Türklüğe, Türkçe’ye hizmet eden, Türkçe eğitimin yaşaması ve yaşatılmasına ömrünü adayan Kadri öğretmen…
“Öğretmen bir mum gibidir” denmiştir hep. Aydınlatan, aydınlattıkça eriyip yok olan. Bir yanılgıdır bu Kadri öğretmen konusunda. Türk öğrencilerini hep aydınlattı, ama aydınlattıkça hiç bir zaman eriyip yok olmadı. Her Türk öğrenciyi bir fidan, gelecekte gölgesini konuşturacak bir ağaç olarak gördü. Büyüyen her fidanda izi, açılan her goncada rengi, kokusu vardır Kadri öğretmenin.
Kosova’da binbir zorlukla ayakta kalan Türkçe eğitimi canlı tutabilmek için meşakkatli yolda yürüyen Kadri öğretmen, hiç üşenmeden Türk öğrencilerini, vatana sadık, ailesine hayırlı evlat yetiştirmek için çabaladı.
Başı dik, diline, dinine, kültürüne sıkıca sarılmış, Türklükten ve Türkçe’den en ufak taviz vermeyen değerli öğretmendi.
Bir seferinde, “anlatılması zor bir sevdadır öğretmen olmak” demişti Kadri öğretmen.
“Gözü başka bir şey görmeyen bir sevda. Bir kara sevda. Öğretmen olmak bir yürek işidir çünkü, öğretmenlik beyninizle yüreğinizi birleştirendir” demek istemişti. Bir düşünelim. Nasıl bir sevdadır bu, neyin sevdasıdır bu? Almadan vermek, verdikçe çoğalmak, çoğaldıkça yaşamı kucaklamak mıdır? Böyle bir duygu mudur öğretmen olmak?
Kadri öğretmeni unutmak elde değil. Onlarca nesilde eseri var. Onlarca nesilin yetişmesinde dokunuşu var. Onlarca nesilde izi var çünkü…
Sertti ama sevimliydi. Eleştirirdi ama okşardı da. Azarlardı ama severdi de Kadri öğretmen. Tek bir amaç uğruna. Türk öğrencilerin gelecekte seven, sayan, güvenli, bilgili, başarılı, verimli birer şahsiyet olmaları…
Ağaçlar gibi ayakta öldü…her zaman yad edeceğimiz kişiliğini tüm öğretmen ve öğrencilerine örnek olarak bırakarak, hakka intikal etti.
Nur içinde yat sevgili öğretmenim…
Ercan Kasap
12.02.2017
MAJLİNDA ALTINA DOYMUYOR
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI