Kosova ile Türkiye arasında ticari ilişkilere yeni bir içerik kazandırılması amacıyla 2013 yılında iki ülke arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı.
Kosova ile Türkiye’nin o dönem Ticaret Bakanları Mimoza Kusari Lila ile Zafer Çağlayan tarafından imzalanan anlaşmanın, iki ülke arasında ekonomi alanındaki ilişkileri daha ileriye taşıması hedeflenmekteydi.
Aradan 3 yıl geçmesine rağmen Kosova’da söz konusu anlaşma yürürlüğe girmedi. TBMM anlaşmaya onay verirken, Kosova’da Serbest Ticaret Anlaşması onay verilmek üzere meclise hala taşınmadı.
İki ülkeye kazınımlar sağlayacağı umuduyla uzun süren görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmanın Kosova’da gündeme getirilmemesi, acaba anlaşma rafa mı kaldırıldı iddiasını güncelleştirdi.
Eski Kosova Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı ve Priştine belediye Meclis üyesi Cüneyd Ustaibo, Kosovaport’a yaptığı açıklamada, 2013 yılının Eylül ayında imzalanan Servbest Ticaret Anlaşması’nın içeriği hakkında syasi ve ekonomik çevrelerin bilgi sahibi olmadıklarına dikkat çekti.
Söz konusu Anlaşma’nın her iki ülke tarafından imzalanması öncesinde de bir buçuk yıl zarfında anlaşmanın en iyi şekilde hazırlanması için çalışma yapıldığını hatırlatan Ustaibo, “ Bu anlaşma hiçbir şekilde göz ardı edilmemeliydi. Zaten geçen yılın onuncu ayına kadar Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın bir dolabında serbest ticaret anlaşma duruyordu. Yani, bu meclisle ilgili bir olay değildi. Geçen dönemde yaşanan olaylarla ilgili değildi. Yani bu bilinerek oralarda durdurulmuştu.
“Bu anlaşma bazı verilere göre ister meclisteki durumda ister seçimlerden dolayı gibi açıklamalar oldu. 2013 yılında imzalandığında dönemin Bakanı Mimoza Kusari Lila tarafından en kısa sürede meclisten geçmesini talep etmişti. Fakat mevcut durumlar buna izin vermedi. Sonradan iki Bakan daha değişti. Onların tarafından da anlaşma meclisin onayına gönderilmedi” şeklinde açıklama yapan eski bakan yardımcısı Cüneyd Ustaibo, “malesef bu anlaşmanın içeriği bilinmediğinden dolayı hep kafalarda Kosova ticaretine zarar vereceğinden dolayı bilinçli olarak durduruldu. Fakat o anlaşmayı iyice okumadılar. Eğer okumuş olsalardı Kosova’nın bu anlaşmadan ne kadar fayda göreceğini bilirlerdi” ifadesini kullandı.
Anlaşma’nın Kosova’ya zararlı olacağı kanati hakkında görüşünü açıklayan ustaibo, “Kosova ile Türkiye arasında imzalanan Serbest ticaret Anlaşması, ticaret bakımından Kosova’ya zarar getireceği düşüncesine katılmıyorum. Çünkü anlaşma Türkiye tarafından Kosova’nın yarar görmesi için hazırlandı. Türkiye’ye en yakın ülkeler olarak Kosova ve Bosna hükümetleri, Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması olduğu 31 ülkeye nazaran, tarım alanında bile bu ayrıcalık hakkı kullanabiliyorlardı. Kosova’nın tarım ürünleri Türkiye’ye serbest olarak gidebilecekti. Türkiye’nin yatırımı burada olacaktı ama Kosova’da üretilen tüm malların, ekstradan tarım mallarının da hiçbir şekilde gümrük kontrolüne tabi tutulmayacaktı. Fakat Türkiye’den gelen mallar Kosova’daki üretime zarar vermemesi açısından mallar her yıl gümrükte %1 muaf olacaktı. Mesela 1. yıl %10 ödeyecekti, ikinci yıl %9, sonra %8 , ki Kosova’daki üretim güçlensin. Bundan ötürü diyorum ki, bazı kişiler bununla ilgili demeçlerde bulunuyorlar. Fakat maalesef bu serbest ticaret anlaşmasının içeriğini bilmediklerinden kaynaklanmakta. Bu anlaşma yapıldığında Türkiye’deki yatırımcılar Kosova’ya yatırım yapacaklardı. Mesela şu anda eğer Türkiye ile serbest ticaret anlaşması yapılsaydı Makedonya’da yatırım yapan büyük bir şirket Kosova’da da yatırım yapmış olacaktı. Veya Türk şirketleri niye Sırbistan’a gidiyorlar ? Çünkü Sırbistan hükümeti ile 2010 yılından bu yana Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması var ve Sırbistan’da yatırım yapıyorlar. Sırbistan Kosova ile beraber CEFTA ‘da olduklarından dolayı o mal Kosova’ya gümrüksüz yine geliyor. Eğer Kosova bu anlaşmayı meclisten geçirmiş olsaydı o yatırımlar mutlaka Kosova’da olacaktı. Çünkü Türkiye iş adamları yatırımlarını burada duygularının doğrultusunda yapıyorlar. Bazen kazanç düşünülmüyor belki biraz kayıp olacak ama Sırbistan’da yatırım yapmayıp Kosova’da yatırım yaparlardı. Duyguları doğrultusunda yatırımlar yapılacaktı Kosova’da. Bunu unutmamak gerek. Ekonomik kazanç yerine duygusal yatırım olacaktı. Şu anda Kosova’da yatırım yapan bütün dünyadaki şirketlerden Türk şirketlerinde çalışan kişiler hem en yüksek maaş, en yüksek itibar, hem de en yüksek pozisyonda olan kişilerdir. İlk olarak KEDS’in Türkler tarafından itibarının bozulduğu doğru değildir. Çünkü KEDS bu dağıtım şirketini aldığında 25 milyon Euro ödeme yapmıştır ve onu satın almıştır. Örneğin Arnavutluk’ta dağıtım şirketini Çek Cumhuriyeti’nden bir şirket almıştır. Bu dağıtım şirketi 1 euro karşılığında sembolik bir şekilde o şirketi satın almıştır. Dediğim gibi, Türk yatırımcıları burda duygularından hareketle yatırım yapıyor ve 26 milyon Euro’luk çok yüksek bir ücretle dağıtım şirketini satın alıyor. Bu işin ne kadar zor olduğunu bildiklerinden dolayı ihaleye başka kimse katılmadı. Geçen dönemlerde Kosova hükümeti devletin himayesinde olan elekteik dağtımı ilerini başarılı şekilde yürütemiyordu. Ödemelerde sorunlar, hırsızlık , enerji kaybı vardı. Bütün bunlar yenilendi. Kosova için KEDS şirketinin ne kadar önemli olduğunu ilerideki dönemlerde göreceklerdir. İkinci bir yatırım olarak LİMAK havaalanı var. LİMAK havaalanı 3 yıl ard arda en iyi havaalanları arasında seçildi. Kosova olarak biz bunu nasıl başarabilirdik ? Türkiyenin bütün firma ve yatırımcıları burada sadece ve sadece hizmet yapmaktadırlar. Türkiye’yi de Kosova’nın da başka ülkelerle bağlantısını sağlıyorlar” dedi. /kosovaport/
7 ARALIK 2016 ÇARŞAMBA GÜNDEMİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI