Kosova’da Türkçe medya, 1951 yılında Türk halkına iade edilen temel hakların yeniden hayat bulmasında önemli rol oynadı. Türkçe medya, Türk kimliğinin pekişmesinde, eğitim kurumları ile derneklerle birlikte etkin ve etkili rol oynayan en önemli sütunlardan birini teşkil etmiştir.
Kosova’da Türklüğün ve Türkçe’nin yaşatılmasında çok önemli katkıları olan Türkçe medya bu yıl var oluşunun 65’inci yılını kutluyor.
Kosova’da Türk halkının yeniden var olmanın resmiyet kazandığı 1951 yılında Türkçe medyanın mihenk taşı olan Priştine Radyosu Türkçe yayınları redaksiyonu faaliyete başladı.
Priştine Radyosu Türkçe Redaksiyonun uzun yıllar Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapan hocamız Muhammed Ustaibo, geçen köşe yazısında da belirttiği gibi mütevazi şartlar altında başlayan Türkçe radyo giderek, diğer Türk kurumlarıyla birlikte Türk toplumunun gelişmesi, bilinçlenmesi ve büyümesine destek veren önemli kurum haline geldi.
Priştine Radyosu Türkçe yayınlarının Türk toplumu içindeki önemine, 25 yıl önce radyonun kuruluşunun 40’incı yıldönümü vesilesiyle düzenlenen törende yaptığım konuşmada şu şekilde vurgu yapılıyor:
“Dillerin en güzeli, en vazgeçilmezi anadilimizde tam 40 yıl önce “burası Priştine Radyosu” şeklinde yapılan anons, Türk halkının bu topraklarda “ yeniden doğuşunu ” muştuladı.
Sokrates’in “ konuş ki, kim olduğunu söyleyeyim “ özlü sözü, böylece açımızdan doğru ve gerçek bir anlam kazanmış oldu.
Uygarlığın temel öğelerinden anadilimizde yazma okuma hakkına sahip çıkarken, insan olarak duygularımızı, düşüncelerimizi, sezgilerimizi, görüşlerimizi radyo gibi yaygın bir haberleşme kurumu aracılığıyla dışa vurmak imkanına nail olduk. Bu, haksız bir gecikmeyle olsa bile, her şeyden önce resmileşen varoluşumuzu tüm varlığıyla gün yüzüne çıkardı. En nihayet sesimiz geniş çapta işitilmeye, geniş boyutlarda yankılanmaya muvaffak oldu. Türkçe konuşmanın, Türkçe dinlemenin coşkusu yaşanmaya başladı. Bu yüzden 1951 yılı, Türk halkının savaş sonrası Yugoslavya içinde mevcudiyetine damga vuran yıldır. Bu topraklarda halkımızın, diğer halklarla beraberlik içinde eşitlik payını almaya, ürünlerini toplamaya başladığı seçkin bir yıldır.
Mütevazi çalışma şartları altında, ancak büyük bir heves ve sorumluluk ile faaliyete geçen Priştine Radyosu Türkçe programı, 40 yıl önce, diğer enstitülerle birlikte Türk halkının hayati fonksiyonunu sürdürmek göreviyle üstlendi. Halka hizmet yapmak gibi şeref verici bir görevi yerine getirmek yolunda, halkın nabzına göre çalışmak, halkın öz benliğini korumak, bu programın hareket ettiği kutsal yönelimdi.
Priştine Radyosu Türkçe Redaksiyonu, aynı yılda kurulan Türk Halk ve Sanat Müziği Orkestrası ile birlikte sözü ve sazıyla, varlığı yüzyıllara dayanan Kosova Türklerinin yeni bir toplum içinde sağlıklı bilinçlenmesi ve çağdaşlaşması görevini de eksiksiz yerine getirmekte aksamadı. Halkımızın çağdaş uygarlığa dayalı bütün gereklerini karşılayacak bir kurum durumuna ulaşmak gayreti içinde, programımız, hayatı taklit etmek değil, hayatın önüne geçmeyi tercih etti.
40 yıllık bir zaman diliminde, toplumdaki olaylar, gelişmeler, değişiklikler içindeki ilerleme – gerileme, doğrular-yanlışlar ve diğer devinmelerin şahiti olarak, Priştine Radyosu Türkçe programı, toplumuzun çeşitli gelişme aşamalarındaki karşıtlıklarına, çelişkili ilişkilere cesaretlik ile yanıt vermek ve değişik siyası ceryanlardan gelebilecek zararlardan halkımızı korumak için savaşım verdi. Bununla da yetinmedi. Halkımızın çok yönlü ilerlemesini engelleyen çeşitli olumsuz olgu ile tutucu düşünce ve davranışlara tepki göstermekten çekinmedi ve çekinmeyecektir. Devletin tüm pozitif siyasi düzen çözümlerinden faydalanarak, gerek birey gerek ise topluluğa sağlanan tüm değerlerin tanıtılmasına özen göstermek, deliller kuvvetiyle, ezilme, hakları çiğneme gibi haksızlıklara karşı direniş vermeye devamlı olarak eğilim gösterdi.
İyi ama kabul edeceksiniz ki, bir toplumun özgürlüklerini koruyabilmesi, kişiliğine ve haklarına sahip çıkabilmesi, ancak, kendi ülkesinin sınırları içinde olup bitenlerle birlikte, başka ülkelerde olup bitenleri de vaktinde ve yalansız öğrenerek, doğru değerlendirebilmesine, bu da öncelikle haberleşme araçlarındaki yöntemlerin dürüst kullanımına bağlıdır.
Bugün kuruluşu ve çalışmalarının 40’cı yılını kutladığımız Priştine Radyosu Türkçe programı çağdaş radyo yayıncılığın tutarlı yöntemlerini ön plana alarak, gerçekçi bir şekilde toplumu yoran, bunun çerçevesinde halkımızı kurcalayan sorunlardan uzak ve ilgisiz kalmamak için uğraşı vermiştir. Önemli ve etkili kitle iletişim aracı olarak geniş bir dinleyici kitlesine erişmesini arzu ediyoruz. Bu arzu içinde günde 7 saat, yılda yaklaşık 150 bin dakika yayın yapan Priştine Radyosu Türkçe Programı günümüzde nicelik ve nitelik açısından ciddi ve güvenilir radyo programları arasında yer almayı başarmıştır.
Program bünyesinde çeşitli eğitim, kültür, eğlence ve haber yayınlarıyla kültürel gelişmemizin, sosyal ve ekonomik değişikliklere ayak uydurmasını sağlamak ve milli kültür değerlerimizi geliştirerek, müzik zevki ve kültürünü dinleyiciye tanıtmak ve benimsetmek amacını yeğlemişizdir.
Bundan böyle de yayınları çeşitlendirmek, yayınları daha etkili hale getirmek, dinleyici kesimini tatmin etmek, kamuoyuna karşı artan sorumluluğun bilinci içinde, redaksiyon üyeleri, genç ve becerili program yapımcılarımız, halka hizmet yapmaya devam edecektir, dinleyicilerimizin bir uyarısı olabilecek bu özlü söze daima kulak verirken : “Konuşun ki sizi işitebilelim.”
25 yıl önce Kosova’da kamu Türkçe radyoya böyle bir önem atfedilmişti.
Eski adıyla Priştine Radyosu olan, savaşın ardından 1999 yılında Kosova Radyosu Türkçe yayınları olarak isim alan Türkçe Radyo Yayınları 65 yılını kutluyor.
25 yıl önce günde 420 dakika, haftada 2 bin 940 dakika, yılda yaklaşık 150 bin dakika yayın yapan Priştine Radyosu, bugün Kosova Radyosu Türkçe Yayınları olarak, günde 120 dakika, haftada 840 dakika, yılda 43 bin 800 dakika Türk dinleyicisine hizmet veriryor.
Şubat 1999 yılına kadar günde 7 saat program hazırlayıp sunan Priştine Radyosu, Ağustos 1999’da Kosova Radyosu adı altında sadece 2 saat Türkçe program sunuyor. Özgür ve bağımsız Kosova’da Türkçe radyoda yayınların genişlemesi beklenirken, yayınlardan 5 saat alınarak 2 saate indirgendi. Şubat 1999 yılına kadar Türkçe redaksiyonda, Türk Halk ile Sanat Orkestrası dahil 40 kişi çalışırken, bugün bu sayı 5’i geçmiyor. Kosovalı Türkler açısından medyanın önemli bir kurum olduğu konusunda hemfikir olmamıza, özgürlüğe kavuşulduğu günden bugüne aradan 16 yıl geçmesine rağmen, kamu kurumu olarak Kosova Radyosu Türkçe yayınları 1 dakika bile genişlemedi. Balkanların biricik profesyonel Türk Hak ve Sanat Müziği Orkestrası’nın 50 yıllık çalışmasına son verildi. Kosova’da haber alma hakkı açısından Türk halkı kısıtlamalara maruz kaldı. Zira, Radyoya olduğu gibi genel anlamda Kosova’da Türkçe medyaya önem veren yok. Kosova’da Türkçe medyanın içinde bulunduğu hazin durum, gerek Hükümet, gerek ilgili kurumlar, gerek ise de Kosova Demokratik Türk Partisi’nin (KDTP) umrunda değil. Özgür ve bağımsız Kosova’da azınlık medyası olmak, bu olsa gerek.
Ercan Kasap
09.10.2016
“TREPÇE” TESİSLERİ HÜKÜMETİN MÜLKÜ OLDU
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI