a

MÜSİAD, BALKANLAR VE KOSOVA EKONOMİSİNE CAN VERECEK

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ‘nin (MÜSİAD) dünyanın her  yerinde iş adamları ile ticari pazarları buluşturmayı hedefleyen bir kuruluş olarak en kısa sürede Kosova’da da temsilcilik açması bekleniyor.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Balkan Direktörü Dr. Bilal Kara’yla bir röportaj gerçekleştirdik.

Dr. Kara ile MÜSİAD ‘in kuruluş amacı ve hedefleri konusunda ayrıntılı bilgi vererek,  Türkiye’de yaşanan darbe girişimiyle ilgili de görüşlerini açıkladı.

Evvela bizimle röportaj vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Dr. Kara : Ben bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim.

Bilal bey, siz Türkiye’nin en önde gelen işadamları derneği; Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Balkan Direktörü olarak görev yapmaktasınız. En son olarak da Üsküp’te,  Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD’ın Makedonya şubesini kurdunuz. Bize MÜSİAD ile ilgili bilgi verir misiniz ?

Dr. Kara : Musiad yani Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği  hukukun, adaletin , barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı;  evrensel değerlerin gözetildiği, kendi içinde bütün, bölgesinde, ekonomik ve siyasi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye hayaliyle yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamlarının, 9 Mayıs 1990 tarihinde İstanbul’da kurdukları bir “İşadamları Derneği”dir. O günden bu yana, belirlediği bu ilkelerden taviz vermeden yürüyen, ülkesini ve milletini seven iş adamlarının birlikteliğinin sembolüdür MÜSİAD.

Peki MÜSİAD’ın Balkan ülkeleri ve Kosova’ya nasıl bir getirisi olacaktır?

Dr. Kara  :   MÜSİAD evrensel bir kuruluştur. Bu da demek oluyor ki dünyanın her köşesindeki iş adamları ile ticari pazarları buluşturmayı hedefleyen bir kuruluştur. Türkiye’de çok değerli ve kıymetli ama fırsat bulamadığı için Balkanları ve Kosova’yı ticari pazar olarak düşünmemiş araştırma gereksinimi duymamış iş adamlarımız mevcut. Bizim amacımız bu işadamlarına, Kosova Cumhuriyeti ve diğer komşu balkan ülkeleri için bir köprü kurarak onları balkanlardaki iş fırsatları ile tanıştırmak, bu coğrafyada yatırım yapmayı teşvik etmek, hem Türkiye’nin hem de Kosova’nın ekonomilerine bu şekilde katkıda bulunmaktır. Taktir edersiniz ki bu da her ülkenin arzu ettiği bir şeydir. Biz MÜSİAD Balkan Direktörlüğü olarak bunu kendimiz için bir gaye edindik. Mevcutta Balkanlarda Müsiad’ın  Makedonya ve Romanya Şubesi faaliyette. En kısa zamanda sırasıyla Kosova, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ gibi ülkelerde de temsilciliklerimizi belirleyerek Müsiad’ın tüm dünyayı kapsayan geniş ağına tüm balkanları katmayı düşünmekteyiz.

 Tabiki kesinlikle. İnanıyorum ki bu tüm Balkan ülkeleri için red edilemez bir girişim olucak ve ülke kamuoyunda ciddi bir destek alıcağınızı düşünüyorum. Sonuçta üretim demek daha fazla iş imkanı demek .

Dr. Kara:  Kesinlikle. Daha fazla yatırım, daha fazla iş imkanı demek ve daha fazla insanın istihdam edilmesi demek de bu ülkelerden Batı Avrupa ülkelerine mevcut göçlerinde olmasına engel olmak demektir. Böylelikle bu topraklarda yaşayan insanlar kendi topraklarında çalışma ve yaşama imkanı bulabilecek ve iş bulmak için başka ülkelere göç etmek zorunda kalmayacaktır.

Bir Türk İşadamı olarak bunu kendinize misyon belirlediniz yani?

Dr. Kara : Evvela şunu söylemeliyim ki Türk iş adamı olarak Balkanlarda bir işveren olmak, insanlara iş ve istihdam ortamı yaratabilmek kendi adıma ve ülkem adına sevindirici bir durum.  Benim içinde ayrı bir gurur vesilesi. Sahibi bulunduğum Balkanlardaki ve Türkiye’deki hastanelerimizde Kosova halkına kaliteli ve üst düzey bir sağlık hizmeti sunuyor, ülkemizin adını bu topraklarda duyurmanın ve değerlerimizi buraya kadar getirebilmenin derin gururunu yaşıyoruz. Bizim için maddi getirisi önemlide olsa ülkemizin ismini bu ülkelerde duyurmanın yanında ehemmiyetli değildir. Ve amacım Balkan ülkelerinde Türkiye’yi doğru tanıtabilmek , ve Türkleri temsil edebilmektir. İnşaallah bunu başardığımıza inanıyorum.

Çalışanlarınız bu ülke insanı olmasına karşın sizinle çalışmayı sevdiğine göre bunu fazlası ile yerine getirdiğinizi düşünüyorum. Peki gündem haberlerine gelirsek, Türkiye’de son zamanlarda dünya ülkelerinin de kınadığı tatsız bir hadise oldu bununla ilgili ne söyleyeceksiniz ?

Dr. Kara: Evet, bunu sorduğunuz için teşekkür ederim. Sizin aracılığınızla da tüm dünya basının da paylaştığı dünya liderlerininde kınadığı gibi; Müsiad Balkan Direktörü olarak, 15 Temmuz 2016 Cuma günü Cuntacı darbe girişimi ile meydana gelen menfur saldırıyı kınıyor, ülkemizin ve milletimizin selametini tehlikeye atmak suretiyle bu saldırıya kalkışan hainleri lanetliyorum. Devletimizin ve milletimizin selameti için göz kırpmadan canını veren şehitlerimize Allahtan rahmet , yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Bu saldırıyı Fethullah Gülen ve ona bağlı ordunun içerisindeki bir yapılanmanın yaptığı söyleniyor , bu konudaki görüşünüz nedir?

Dr. Kara: Bu görüşten ziyade tespitlerle belirlenebilir ki; gerek Cumhurbaşkanımızın bizimle paylaştığı bilgiler neticesinde, gerekse Genel Kurmay başkanımızın yaptığı beyanatta, bu elim hadisenin içerisinde Fethullah Gülen ve ona bağlı askerlerin olduğu görülüyor.

Fethullah Gülenin kendi ülkesi içerisinde yapmış veya yapılmasına teşvik ettiği bu girişimi nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Dr. Kara:  Aslında Fethullah Gülen, savunuyor gibi göründüğü tüm milli ve manevi değerleri inkar etmiş bulunmaktadır. Birincisi vatan sevgisine ki yukarıdaki tespitlere göre ülkemize karşı yapmaya çalıştığı darbe planı ve onu tesiri altına alma çalışması, tüm gerçek vatanseverlerin tepkisini çekmiş, kendisi ve cemaati hakkında haklı bir nefret duygusu uyandırmıştır. Bunun yanı sıra onun ardındaki takipçilerini de zor durumda bırakarak bizatihi kendi etrafındaki insanlara en büyük darbeyi vurmuştur. Sonuçta sempatizanlarını kendi ülkelerinin gözünde kötü duruma getirerek en büyük kötülüğü sempatizanlarına yapmıştır. Nitekim güçlü bir ülke olan Türkiyeye karşı bu şekilde terörist eylemleri organize etmek, kendi sempatizanlarını kendi vatanlarına karşı ayaklandırıp, ülkesine zarar verebileceğine inandırmak, bir çılgınlık, akıl dışı bir tutumdur. İnanıyorum ki bu insanlar artık Fethullah Gülen’in arkasından gitmekle bir gün ne büyük bir hata yaptıklarını anlayacak ve utanç içinde yaşamlarını sürdüreceklerdir.

Peki bundan sonra Türkiyeyi ne bekliyor dersiniz?

Dr. Kara: Türkiye , gerek siyasi, gerekse ekonomik istikrarı olan bir ülkedir. Bu durum Sayın Cumhurbaşkanımızın idaresinde akılcı bir şekilde ülkemizi teğet geçmiştir. Ve bundan sonra devlet büyüklerimizin atacağı adımlar Türkiye’mizin bu istikrarını , birlik ve beraberliğini korumaya yönelik olacaktır. Bundan bütün okurlarınızın endişesi olmasın. Türkiye , güçlü bir dünya ülkesi olarak kaldığı yerden yoluna devam edecektir, bundan kimsenin endişesi olmasın. Çünkü tarihte hiçbir zaman Türk milletinin ne başka bir idarede yönetildiği, nede başka bir millete muhtaç olduğu görülmemiş , bilakis tüm milletler muvazanesinde her zaman adaleti, barışı ve medeniyeti inşa eden millet olarak bugüne değin anılmıştır. Ve bizlerde ecdadımızdan aldığımız bayrağı aynı şekilde yurtta sulh cihanda sulh diyerek dünyanın her yerine götüreceğimiz kanaatindeyim.

Sayın Kara, bize ayırdığınız zaman ve verdiğiniz güzel demeç için teşekkür ediyorum. Başında bulunduğunuz Musiad Balkanlar teşkilatlanmasına dair güzel haberleri de yapmayı arzu ediyoruz.

Dr. Kara: Bana bu imkanı tanıdığınız için öncelikle size ve gazetenize teşekkür ediyorum. Ve Musiad Makedonya ile ilgili faaliyetlerimizi  gerek internet sitemizde ,gerek sosyal medyada , gerekse sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyacağım./kosovaport/

 

 

 

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

ANA MUHALEFET PARTİSİNDEN PROTESTO UYARISI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş