a

GİLAN’DA TÜRKÇE EĞİTİMİN 60’INCI YILDÖNÜMÜ

gilan

Gilan Kosova’nın güney doğusunda bulunmaktadır.Gilan kentinden 3 dere geçmektedir. Coğrafi konumu çok eleverişli olduğundandolayı diğer merkezler ile bağları çok uygundur. Rakım – Deniz yüksekliği 501ila 590 m  bayırları ise 1000 metreüzerindedir.Gilan çevresi madden zenginlikleri ile zengin bir bölgedir.

Orta ÇağdaGilan’dan İşkodra Prizren Niş ve daha ileriye giden  işlek bir yolu varmış. Ayrıca  Yeni (Novi) Pazar, Kosova Mitroviçası,Vıçıtırn, Priştine ve Gilan’dan Başlanıp Sofya’ya giden “Kral-Çar Yolu” özelönemdendir. 515 km2 bir alana sahip olan Gilan’ın 63 yerleşim yeri var. 1 km 2 259 kişiyaşamaktadır.

Gilan’ın tam olarak ne zaman kurulduğu bilinmiyorama orta çağda köy olarak var olduğu belgeler kanıtlamaktadır. Bügün halkarasında Gilan’ın 1750 yıllarında kurulduğuna dair söylentiler vardır. Gilanİsminde bugün Afganistan, İran, Bulgaristan da bazı şehir ve yer adlarıbulunmaktadır. Eski evraklarda Geylani ismi de geçmektedir. Günümüz PakistanBaşbakanı soyadı GİLANİ’dir (Yusuf Rıza GİLANİ); büyük bir ihtimale göreAbdülkadir Geylani’den Kadiri Tarikatı kurucularından olması gerek.

Gilan 1389 Kosovasavaşından sonra 1455 yıllarında Osmnalı idaresi altına geçmiştir. Türklerinburaya gelişi Kosova savaşından önce olduğu Knez Lazar’ın beyannamesinde “Türk’ün mezarı” olarak geçer ve diğer bazıTürkçe’ye dayanan topograf adları bulunmaktadır. Gilan’ın 3 km Güney doğusunda Kral-KnezLazar’ın Köyü Pırlepnica bulunmaktadır. Lazraın Kızı Yıldırm Beyazit’e evliydi.

Kosova’daki köylerden iki Türk köyünden biri Mamuşa Prizren yakınlarındabiri de Gilan’dan 12 kmuzaklıkta bulunan Doburçan’dır. Doburçan köyü çok eskilere dayanmaktadırKosova’nın en eski camilerinden biri 1450 yıllarına ait olanı 1999 KosovaSavaşında Sırplar tarafından ateşe verildi yerine Vahabiler tarafından Arapmimarisine uygun olanı 2000 yıllarında yapıldı….

Kosova’nın en eski Medreseleri Doburçan’a ait olduğu ve Kosova’nın heryönüne HAFIZ ve Molalar-imamlar yetiştirmişler….bugün Doburçan’da Türkler %10civarındadır. Büyük çoğunluğu Türkiye’ye göç etmiş bir bölümü de Avrupa’nınçeşitli ülkelerindeler.

1826 yılında Gilan’dameydana gelen yangında bütün kasaba yok olmuş. Bu yüzden Gilan’da bugün hiç bireski bina kalmamıştır.

1912 yılında Osmanlıların bu yerden ayrılmasıyla Gilan’da 15 okulunçalıştığı bilinmektedir. Hatta MustafaKemal Osmanlılar Sırplarla Kumanova ve Gilan için anlaşmaya vardıklarındaGilan’ıve Kumanovayı Sırplara bırakmalrında: “Serseriler… o güzelim yerleri nasıldüşmana bırakırsınız”…dediği bilinmektedir.

Gilan’dan 1912 yılındansonra Türkiyey’ye-Anadolu’ya büyük göçler başlamış,  Göçmenlerin büyük çoğunluğu göç esnasında Sırplartarafından, büyük saldırılara uğramış Türklerin ellerindeki mallar kundaklanıpyok edilmiş.

Osmanlılar döneminde  yani 1826 yıllarından sonra, Gilan’da 4 camii inşa edildiği bilinmektedir.

1.Şehzade HanımCamii-Çarşı Cami (Büyük Cami) 1835

2.Atik Camii (Eski Cami)

3.Dere Mahallesi Cami(Usta Recep camii)

4.Camii ceddit ( BaletsCamii)

5.Çınar çeşme Camii de1986 yılında inşaatı başladı şimdi Gavran dediğimiz semte de belediyeden inşaatruhsatı alındı  ve inşaatı devametmektedir.

Gilan’da her zaman Türk, Arnavut,Sırp, Çingene,Boşnyak, Çerkez, Karadağlı gibi değişik milletler yaşamıştır. 2000 yılına aitistatistik verilere göre  Gilanbelediyesinde 134 bin nüfus yaşamaktadır (69 bin erkek 65 bin kadın) bunlardan 1200 Türk, 116 bin Arnavut, 12500 Sırp, 267 Müslüman – Boşnyak, 3600Çingene, 133 Karadağlı, Oysa Gilanda ki Çerkezler artık Arnavutlaşmış ve nüfussayımlarda Çerkez olarak gösterilmiyor.

GİLAN’DA TÜRKÇE EĞİTİM

VE ANADİLDE EĞİTİMİN ÖNEMİ

1951 yıllarında yeni LatinHarfleriyle Türkçe eğitime başlandığında Yeni Hayat derneği kuruluyor. Dernekfaaliyetlerini 1966 yıllarına kadar sürdürüyor. TC yoğun göç 1956-1966yıllarında İç İşler bakanı Aleksandar Rankoviç Türklere ve Müslman ahaliyebüyük işkence yaptığından dolayı ve bu işkeneceye dayanamadıklarından gerçekleşiyor.

Bugün Gilan’da 200’e yakınTürk ailesi yaşamaktadır. Ne yazık ki yalnız 20- 30 aile çocuklarını Türkçeeğitime vermektedir: (2005 yılına ait verilerine göre ilköğretimde 60 öğrencive Lisede de 50 öğrenci Türkçe eğitim öğretim görmekteydi .Diğerleri iseArnavutça eğitim görmektedirler. Nedeni ise Arnavutça okuyanlar daha kolay işbuluyor ve üniversiteye kaydını  dahakolay yapabiliyorlar ve eskiden beri doğrusu Türkçe eğitimde çalışanöğretmenlerin ve Türkleri devlet makamlarında temsil eden politikacılarınçocukları Sırpça ve Arnavutça eğitim ögretim görürlerdi.Bu durum 1978 yıllarınakadar sürdü ve Türkçe eğitim öğretim kapandı.

1983/84 eğitim öğretim yılında iki arkadaşımızıngirişimiyle Türkçe eğitim öğretim yeniden 4 öğrenciyle başladı. Ve gün bugünbütün zorluklara rağme devam etmektedir- Türkçe eğitim Gilan’da can çekişiyor:nedenleri ise yine öğretmenlerin ve KDTP Gilan Şube yönetiminde bulunanlarınbüyük bir çoğunluğunun çocuklarının Türkçe eğitime vermemediklerindendir.

2010 yılıverileri ise öğrenci sayısında % 50 civarında bir azalma görünmektedir. DoğrusuTC ‘den gelen soydaşlarımızın çocukları ile 2010/2011 eğitim öğretim yılındaTürkçe birinci sınıf açıldı….

1951 yıllarındaGilanda Türkçe eğitime geçildiğinde öğretmenlerin büyük bir kısmı Ocak – Martaylarında Üsküp’te açılan 3-6 aylık Hizmet içi eğitim Kurslarında eğitim alarakGilan Türk ilköğretim okularında öğretmenlik görevine başladılar. Ne ki bu Türk öğretmenlerin çocukları okulçağına geldiklerinde  hiç biri Türkçeeğitime verilmedi. Konuyla ilgili geçenlerde bir emekli öğretmenimiz ile konuyla iligili konuşurken TürkçeEğitim ve Türklüğe yapmış olduklarından pişmanlık duyup duymadığını sordum.Aldığım cevap şuydu: “Ama nasıl işte kadro yetersizliği,…. öğrenci sayısı az”…olduğundan dolayı çocuklarını Arnavutça ve Sırpçaya verdiğini ileri sürdü. Bunakarşılık ben de Öğretmenim siz bir aydın olarak bu gerekçeleri beni okula kayıtyaptığında babama söyleseydiniz dağa doğru olmaz mıydı, ben yerinizde olsaydımya kendi çocuklarımı da Türkçe eğitime verirdeim ya da diğer Türk öğrencileineders vermezdim. Kadroya gelince de hocam Türk kadroları en azından Arnavut veSırp eğitimindeki kadrolardan  dahabecerikli değilmişseler de onlar kadar becerikli oldukları kesindir. Ve sevgiliöğretmenim senin Arnavutça veya Sırpça eğitim almış olan çocuklarının kaçıüniversite veya yüksek okul mezunu oldu. Ama Türkçe okuyan her ikinci demiyelimama  en azından  her üçüncüsü veya dördüncüsü üniversite meunuolmuştur. Hani Arnavut ve Sırp eğitimi ile bir mukayaese yapıldığında Türkçeilköğretimi bitirenlerin %100 lise mezunu ve % 30-40’ı  üniverisite ve yüksek okul mezunu olmuştur….

Aşağıdaki tabloda öğrenci sayısı 1951 2010 yıllarınakadara yıllara gore verilmiştir. Gilan Lisesinde öğretmenlik görevimebaşladığım 1983 yılında Gilan İlköğretim okulunda öğrenci yoktu, 1984/1985yılında birinci sınıfa kaydını yapan 4 öğrenciden ikisi üniversite mezunuolmuş. Bu yıllarca böyle sürdü. Ne  kiparti yönetiminde yapılan kadro değişikliği yüzünden öğrenci sayısında büyükdüşüş oldu ve Gilandaki Türkler Artık çocuklarına Arnavutça eğitimivermektedirler. Sorun böyle olunca eğitimde her geçen gün sorunlar artmaktadır./Celal Mustafa/

TABLO

1951-2009 YILLARI ARASINDA GILAN’DA TÜRKÇE İLKÖĞRETIMDE ÖĞRENCI SAYISI

Okul yılı 1 s. 2 s. 3 s. 4 s. 5 s. 6 s. 7 s. 8 s. 9 s. Top.
1951 35 63 27 37 30 192
1952/3 38 41 53 26 35 26 219
1953/4 44 32 30 53 32 17 16 224
1954/5 42 32 30 33 51 28 14 15 245
1955/6 35 41 30 28 36 35 12 12 229
1956/7 30 25 20 17 17 27 25 12 173
1958/59 24 25 26 20 17 13 18 20 163
1959/60 34 24 25 26 17 11 14 19 170
1960/61 Sayı az 29 23 22 25 16 11 14 140
1961/62 20 29 24 21 19 13 10 136
1962/63 25 20 21 19 23 18 9 135
1963/64 Sayı az 23 23 22 20 21 13 122
1964/65 20 23 22

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

KOSOVA İLE SIRBİSTAN’IN BARIŞACAĞINA İNANIYOR

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel