DÜŞÜNDÜRÜCÜ BOYKOT

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ercan kasap

“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktankorkmasıdır”

(Platon)

60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika”okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzeloldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika”okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13-14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara
maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması! Bu bir millyetçilik hortlaması mı , yoksa patlaması mıdır? Üstelik geleceğe hazırlanan genç kuşakların yetiştiği okul gibi bir ortamda. Çocukların emanet edildiği aydın bildiğimiz, ancak aşırı milliyetçilik gömleğini üzerinden çıkarıp atamamış öğretmenlerin, öğrencileri bu çirkin davanışlara itelemesi, Arnavut çocuklarının bu hareketlerine çanak tutmasına anlam vermek zor. Öğrenciler bilinçsizce bir eylemde bulanabilir, ne yaptığının farkında olmayabilir, fakat öğretmenlerin bu öğrencilere dur dememesi, eğittikleri öğrencileri bir bakıma Türk öğretmen ve öğrencilerine karşı kışkırtmasına ne demeli. Üstelik şiddet içeren Türk karşıtı bu eylemin, nelere yol açabileceğini hiç hesaplamadan.Öğretmen ünvanını taşımalarının utanç verici olduğu bu sözde aydınlar, düşmanlık beslemenin nelere mal olabileceğini, hiç düşünmeden. ”Elena Gjika “ İlköğetim okulunda bir utanç tablosu yaşandı. Çokuluslu, çok kültürlü, çok dinli Kosova yönelimine ciddi bir darbe indirildi. Halklararası ilişkiler yara aldı.
Kabul etsek de etmeksek de, hoşgörünün hakim olması gerektiği okul gibi bir ilim mekanında, zor saatler yaşandı. Hem de yapılanlar kime karşı. Kendilerini, kardeş, dost, akraba , komşu bilen Türklere karşı.Müdür yardımcılığı bahane edilerek, rengini belli eden Arnavut öğretmenler ve onların talimatlarını bilinçsizce yerine getiren Arnavut öğenciler, ”sizin talepte bulunma hakkınız yok” mesajını vermek mi isitedi acaba? Anlaşılan, okuldaki Arnavut öğretmen ve öğrencilerini Türkiye Cumhuriyeti’nin bu okula yaptığı yardımlar ( Türk Eşgüdüm Bürosu 20 bilgisayar, Tika 20 bilgisayar, bir sınıfa yeni kapı takılması),Türk Kızılayı’nın Arnavut öğretmenlere gıda yardımı, Türk Polisi’nin her yıl Arnavut öğrencilerine çanta ve kırtasiye yardımı tatmin etmemiş.

En hassas olduğumuz, en fazla da özen gösterdiğimiz Türkçe eğitimde yaşanan bu tadsızlığı gelecek adına belleğimizden silebiliriz, iyi ama, bu olayı minimize etmek, görmemezlikten gelmek büyük hata olur.

Olayın minimize edilmesi ya da gözardı edilmeye çalışılması, gelecekte daha büyük facialara yol açabilir.

Hiç kimse bu olayı görmemezlikten gelmesin. Örtbas etmeye de çalışmasın. Büyütmeyin telkini de verilmesin. Aksi halde mazallah daha feci bir durumla karşılaşmış oluruz. Türk halkını temsil edenler,lütfen görev başına…

Okul Müdürü Yardımcılığına Türk öğretmenin getirilmesi kararının boykot edilmesi ciddi bir hataydı.

Bunun düzeltilmesi gerekir. Çünkü Konfiçius’un dediğine göre; “Bir hata yapıp bunu düzeltemeyen kişi,ikinci bir hata yapmaktadır.

Ercan Kasap 05.02.2011