a

GAUDİ’NİN RÜYASINDA ADIMLAMAK

Her şeyi aldı götürdü, sildi süpürdü yanlışları kaldırımların en köşesine batan, o ki toz duman etti acısını. Mazgallarından akan her damlada Katalan çaldı, Katalan söyledi Barselona.

Ben sevdim adımladıklarımı bu şehirde. Las Ramblas’ın gövde gösterisini, ışıltılı barlarını, akıl almaz üşengenliklerinde boğuştum ve yüzleştim çelişkilerimizle. ‘Ve bir kez daha anladım ki’lerle bir süreliğine uğraşıp durdum tekrar. Müzik vardı şehirde. Müzikle yürüyüp, müzikle baktım her gördüğüme. Şarkısını söyleyip, sarhoş oldum içmediğim denizinde.

Kusursuz bir kusurluluk içinde kabullenip, birtakım yüzleşmelerde boş zaman geçirdim. Harikalar diyarında bir büyüyüp bir küçüldü insanlar gözümde. Siluetler bir belirip bir kayboluyordu ve tak tak ayak seslerini alıp götürüyordu gözüpek ejderhalar. Kılıç kuşanmış şövalyeler düello sırasına geçip bağrına hançer soktukça, hazinelerini akıtıp durdu Barselona kan yerine.

Gaudi şaştı kaldı bu işe. Doğup büyüdüğü bu toprak kusuyordu sanki her ne varsa içinde. Kalmış, kalmamış, yaşanmış, yaş almış ama yaşlanmamışlıklarını. Pervasız savrulan eteklerine sokulup bir çatı arayan neşe dolu pürüzsüz kalabalıkları sarıp sarmalayan şehir, çektiği acıları taş kesildiğinde Sagrada Familia’da can bulan şehir, ne yalansız ne de tümüyle gerçek, biraz dürüst hafif de çapkın şehir.

Durmadı. Savaştığı her hücre kemikleşti Akdeniz’e meydan okudu kafasındaki. Gaudi parçalandı, her parçasını gömdü, sıva bastı, derz araladı mozaiklerinde Parc Güell’in. Şahlanıp göklere savurdu maskeli şövalyeleri Battlo’da ve o da şehriyle dans edip durdu, Milla açıp yelpazesini ateşledi geceyi. Yandı ve büyük yangın çıkardı, ateşe verdi fikirlerini. Fikirler kül olup serpişti her zerresine Barselona’nın. Ben ortak oldum bu yangına, kurunun yanında yaş oldum, yandım.

ATİLLA BEKSAÇ

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

TÜRKİYE İLE KOSOVA ARASINDA DEMİRYOLU İŞBİRLİĞİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş