a
b
b

ZAMANE MUALLİMİ

Eskiden Türk dilinde eğitim veren Arnavut öğretmenler vardı. Hem yeteri kadar Türk öğretmen olmadığından hem de Arnavut öğretmenler Türkçe’yi bildiğinden ötürü bu kabûl edilebilir bir durumdu. Fakat bu öğretmenlerin çoğu eğittikleri Türk çocuklarını bilinçli yetiştirir, küçük öğrencilerine Türklük aşılardı.

Zamanla bu küçük öğrenciler büyüdü, büyüdükçe okudu, bazıları öğretmen oldu ve sıra onların öğrenci yetiştirmesine geldi. Artık okullarda Türk öğrencilerine ders veren öğretmenlerin neredeyse tamamı Türk’tü. Bu duruma hem Kosova Türk halkı hem de kendi yetiştirdikleri öğrencileriyle meslektaş olan emektar öğretmenler seviniyordu. Üstelik bu yeni nesil Türk öğretmenler sadece öğretmenlik yapmakla kalmıyor, farklı alanlarda da kendilerini gösteriyordu. Kimi bir sivil toplum kuruluşunda yönetici, kimi politika kulvarında başrol oyuncularından biri, kimi de bir örgütte üst düzey yetkiliydi. Üstelik tamamına yakını Türkiye’deki eğitim fakültelerinden mezun olduklarından hem Türk eğitim sistemini biliyor hem de yeniden şekillenen Kosova eğitim sisteminde rol alıyordu.

Ülkenin eğitim sistemindeki şartları istenen düzeyde değilse de, yetişen Türk öğretmenlerin Başöğretmen Atatürk’ün izinden gitmesi Kosova Türkleri için yeterliydi. Ne de olsa vakit gelir, varolan sorunlar da elbet aşılırdı.

Lâkin zamanla Türkiye’de yetişmiş bu Türk öğretmenlerin bazısında tuhaf düşüncelerin oluştuğu görüldü. Meselâ bu öğretmenler uzmanı olduğu ders alanının dışına sık sık çıkıyor, kendi gibi düşünmediği öğrencilerine önyargıyla yaklaşabiliyor, hepsinden öte, Türk millî benliğini aşılaması gerekirken farklı bir yol izliyordu. Üstelik aralarında evlâdını okula Türkçe göndermeyenler de vardı.

Bu her ne kadar kişisel tercih meselesi olsa da, bir Türk öğretmenin çocuklarına kendi anadilinde eğitim aldırmaması, mensubu olduğu milliyet ve meslek güvenilirliğini sorgulamaya yetiyordu.

Ne üyesi olduğu Türk eğitim camiasından ne de etkin olduğu Türk politik cemiyetinden ciddî bir tepki görmemesi ise dalında tek öğretmen olmasından ziyade, kurduğu derin ilişkilerden elde ettiği destekten kaynaklandığı düşünülüyordu. Hatta üyesi olduğu partinin seçimlerinde genel meclise seçilecek kadar oy alması bu düşünceyi kanıtlar nitelikteydi. Hoş, aynı partinin başka üst düzey yöneticilerinin de aynı şeyi yapması zaten çoktandır bilinen bir konuydu.

İşte şahit olunan bu olay, eskiden bu yana Türk aileleri üzerinde oynanan “çocuklarınızı okula başka dilde gönderirseniz iki dil öğrenmiş olur” sinsi oyununu akıllara getirmiştir. Buna kanan veya çıkar uğruna kanmaya bahane arayan ebeveynler sâyesinde çok sayıda Türk yavrusu millî benliklerinden koparılmış, böylece az uğraşıyla çok asimilasyon gerçekleştirilmiştir.

24 Kasım gibi anlamlı bir günü daha geride bırakırken Kosova Türk eğitim camiasında böyle hâdiselerin yaşanmasına alışılmasından çok, sonraki yıllarda 24 Kasım’ı hakkıyla kutlayacak özbeöz Türk öğretmenlerinin kalıp kalmayacağına, kalırsa da 24 Kasım’ın nasıl kutlanacağına dair kafa yorulması gerekebilir.

Atakan KORO

24.11.2023

1 0 0 0 2 2

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KOSOVA’DA 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMALARI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCEL